Avrupa Parlamentosu Zaman'a ve Samanyolu'na baskınları acil gündemle görüştü

Medyaya ve hürriyetlere darbe operasyonuna ilk günden bu yana sert eleştiriler getirilen Avrupa Parlamentosu (AP) dün acil gündemle Türkiye'de özgür medyaya yönelik polis baskınlarını görüştü. Sosyal Demokratlar (S&D) ve Yeşiller (Greens/EFA) gruplarının liderleri İtalyan Gianni Pittella ve Alman Rebecca Harms üzerinde İngilizce “Özgür Basın Susturulamaz” yazılı pankartlarla kameralara poz vererek yöneticileri gözaltına alınan Zaman ve Samanyolu’na destek verdi.

Dün Strasbourg'da AP Genel Kurulu'ndaki oturumda söz alan tüm siyasi gruplar basın kuruluşlarına yapılan baskınları eleştirdi. AP vekilleri, Türkiye'ye yapılan mali yardımların askıya alınması gerektiğini savundu. Gözaltıların, "ifade özgürlüğüne darbe" olduğu mesajı verildi.

Türkiye’nin AB üyeliğini bugüne kadar destek verdiğini söyleyen Hristyan Demokrat Christian Dan Preda “Gazetecilerin tutuklanması kabul edilemez. Brüksel’in Türkiye’yle müzakereleri sürdürmesi Erdoğan’a yanlış bir mesaj veriyor.” dedi. AP’nin Türkiye raportörü Hollandalı vekil Kati Piri ise “AB’de Türkiye’nin bu müzakerelere devam etme isteği konusunda derin endişeler oluştu. Muhalif medyaya polis baskını yapılması Türkiye’yi AB değerlerinden uzaklaştırıyor. Bu gelişmeler Avrupa’daki bütün Türkiye dostlarını üzüyor.” şeklinde konuştu. Hollandalı Liberal parlamenter Maietje Schaake, Türkiye’ye yönelik maddi yardımların askıya alınmasının gündeme alınması gerektiğini savundu. Türkiye’nin AB üyeliği sürecini bugüne kadar desteklediğini ifade eden Schaake, “Bu müzakereler Türkiye’deki demokratikleşme sürecini olumlu yönde etkiliyor diye düşünüyordum. Ancak, son operasyonlar bunun tersini ispatladı. AB heyetinin ziyaretinden bir hafta sonra muhalif basına operasyon yapıldı. Brüksel’in daha fazla bu durumu izlemesi kabul edilemez.” dedi.

Erdoğan’ın AB’den gelen eleştirilere tepki göstermesinin şaşırtıcı olduğunu belirten Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Rebecca Harms, “Bir gazetenin merkezine polis baskını yapılmasına itiraz etmemiz gerekiyor. İktidar sadece Gülen hareketine yakın medya kuruluşlarını değil, bütün muhalif grupları darbe düzenleme ithamıyla hedefe oturtuyor.” dedi. Alman Hıristyan Demokrat grubu üyesi Renate Sommer, “Türkiye’de hukukun üstünlüğü ilkesi tamamen çiğnendi. Tamamen Erdoğan’ın hegemonyası var. Artık, AB’nin naif yaklaşımları terk edip yaptırım uygulaması gerekir.” ifadelerini kullandı.

Sosyalist Parlamenter Richard Howitt ise Türkiye’de kimsenin canının güvende olmadığını savunurken, “Ancak mevcut baskı rejimiyle mücadele edebilmemiz için Türkiye’yle ilişkileri azaltmak yerine arttırmamız gerekir.” şeklinde konuştu. Birleşik Sol Grubu üyesi Fransız Parlamenter Patrick Le Hyaric Zaman ve Samanyolu TV’ye yapılan operasyonlarının kabul edilemez olduğunu vurgularken, “14 Aralık polis operasyonu bariz bir şekilde önceden siyasi iktidar tarafından planlanmış. AB olarak ekonomik kaygılarımızı artık Türkiye’deki temel özgürlük sorunlarının önüne koyamayız.” ifadelerini kullandı. Yeşiller üyesi Alman parlamenter Ska Keller 14 Aralık operasyonunu eleştirerek, “Gazeteciler darbe yapmakla suçlanıyor. Erdoğan açıkça bütün muhalif sesleri susturmak istiyor. AB’nin muhalif kesimlere ve insan hakları savunucularına destek olması gerekiyor.” dedi.

Ekrem Dumanlı, Hidayet Karaca ve diğer gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını isteyen Hıristyan Demokrat Gunnar Hökmark, “Türk hükümeti tüm gazetecileri serbest bırakmalı ve özgür basınla uğraşmayı artık bırakmalı. Mesele Türkiye AB ilişkileri değil. Erdoğan, Türkiye’yi açık toplum olmaktan uzaklaştırıyor.” dedi. Türk kökenli Alman parlamenter İsmail Ertuğ ise Dumanlı ve Karaca’nın kanıt olmadan makul şüphe ile tutuklandığını belirterek, “AKP hükümeti, artık farklı düşünen gruplara karşı baskı uygulamaktan vazgeçmeli.” şeklinde konuştu.

AP'de Ocak 2015'te yapılacak genel kurul oturumunda konuyla ilgili bir karar metni oylamaya sunulacak.