Alman basınında, 'operasyonlar önceden ayarlanmış' tepkisi

Almanya Federal Dışişleri Bakanlığı tarafından desteklenen ve İslam dünyasıyla diyalogları geliştirmek amacıyla kurulan “Köprü” isimli haber sitesinde yer alan bir haberde de Hizmet Hareketi'ne yönelik hukuk dışı operasyonlar eleştirildi.

Özgür basına yönelik operasyonların “gözlemcilere göre AKP hükümeti tarafından önceden hazırlanmış, planlamış operasyonlar olduğunun” altı çizildi. Gazeteci Thomas Seibert tarafından kaleme alınan haberde, “Gözlemcilerin çoğunluğu Erdoğan’a sadık yargı ve polislerin, gazetecilere yönelik baskın ve tutuklamaları 17 Aralık operasyonlarının yıl dönümünden hemen önce mesaj vermek için yaptıkları konusunda mutabıklar.” tepkisinde bulunuldu.

Zaman gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve Samanyolu televizyonu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca başta olmak üzere gazetecilere yönelik operasyonların yapılacağını Twitter üzerinden Fuat Avni isimli kullanıcının 11 Aralık tarihinde açıkladığı hatırlatıldı.

“AKP, RÜŞVET HABERLERİNİ YAYINLAYANLARI SUSTURMAK İSTİYOR”

Diğer taraftan ise Alman 1. devlet televizyonuna bağlı haber sitesinde yayınlanan haberde de “Belli ki Zaman gazetesi ve Samanyolu televizyonu sürekli detaylı biçimde rüşvet ve yolsuzluk skandalları hakkında haberler yaptığı için AKP hükümeti tarafından susturulmak isteniyor.” tespitinde bulunuldu. Türkiye’nin başta Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca olmak üzere gazetecileri terörist diye yargılamaya çalıştığı eleştirisinin dile getirildiği haberde Karaca’nın sorgu hâkimliğine tarafsızlığını yitirdiği gerekçesiyle savunma vermeyi reddettiği hatırlatıldı.

Haberde, 17-25 Aralık 2013 tarihinde ortaya çıkarılan ve AKP’li eski bakanlar ve çocuklarının da şüpheli olarak bulunduğu rüşvet ve yolsuzluk skandallarının yıldönümüne üç gün kala Zaman gazetesi ve Samanyolu televizyonuna yönelik yapılan baskınların zamanlamasının irdelenmesi dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Brüksel’e ‘bize demokrasi dersi veremezsiniz’ sözüyle rest çektiği duyurularak gazetecilerin tutuklamalarının basın özgürlüğü ihlali ve Avrupa değerlerini hiçe saymak olduğu kaydedildi.