Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

'AB’den uzaklaşan Türkiye Avrupalı Türklere de zarar veriyor'

Zaman ve Samanyolu TV’yi susturmaya yönelik baskın ve tutuklamalar Almanya’da demokrasiden taviz vermeyen Türk sivil toplum örgütlerinden de tepki gördü. Fikir ve basın özgürlüğünün demokrasinin en önemli unsurları olduğunun altını...

Haber Giriş Tarihi: 18.12.2014 19:31
Haber Güncellenme Tarihi: 18.12.2014 19:31
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Zaman ve Samanyolu TV’yi susturmaya yönelik baskın ve tutuklamalar Almanya’da demokrasiden taviz vermeyen Türk sivil toplum örgütlerinden de tepki gördü. Fikir ve basın özgürlüğünün demokrasinin en önemli unsurları olduğunun altını çizen STK temsilcileri, Türkiye’deki gelişmelerin kaygı verici olduğunda birleşti.

Basın ve fikir özgürlüğünün demokrasinin olmazsa olmazı olduğunu vurgulayan STK’lar, Türkiye’deki gelişmelerden kaygı duyduklarını, yapılanlarla Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden (AB) uzaklaşıp otoriter ülkelere yakınlaştığına dikkat çekti. STK’lar, Türkiye’deki kaygı verici gelişmelerin Avrupa’daki Türklerin imajını ve işini de zorlaştırdığının altını çizdi.

BASINI ÖZGÜR OLMAYAN TOPLUMLAR ÖZGÜR OLAMAZ!

Kuzey Ren-VestfalyaTürk Gazeteciler Birliği (TJB-NRW) Başkanı Metin Es, Türkiye'de yaşanan son olaylar ve gözaltılar ile halkın haber alma hakkına da müdahale edildiğini vurguladı. Basın ve ifade özgürlüğü hakkının çiğnendiğini söyleyen Es şöyle dedi: “Demokrasinin vazgeçilmez kurumu olan basın ve ifade özgürlüğü Türkiye'deki son gözaltılar ve baskınlarla endişe verici bir hal almıştır. Bugüne kadar 200'e yakın gazeteci terör örgütü üyeliği iddiası ile cezaevinde tutuklu.

Bu kez de medya organlarının tutuklandığı bir süreç yaşanmaktadır. Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğünün çiğnenmesinden son derece rahatsız olduğumuzu ifade ediyoruz. Basını özgür olmayan toplumların da özgür olamayacağını hatırlatıyoruz.”

KÜÇÜK BİR YOLSUZLUK İDDİASIYLA CUMHURBAŞKANI İSTİFA ETTİ

Almanya İşveren Dernekleri Federasyonu BUV’un kurucularından Sinerji Köln İşadamları Derneği (SYNKO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali İncioğlu ise yaşananlara inanamadıklarını dile getirdi. Almanya’da küçük bir yolsuzluk sebebiyle bir cumhurbaşkanının istifa ettiğini hatırlatan İncioğlu şöyle konuştu: “Hatta olayı duyuran bir gazete idi. Basın özgürce haberini savundu. Cumhurbaşkanı da üzerine düşeni yaptı; önce istifa etti, sonra yargılanmak için adalete başvurdu. Hiç kimse basın için, devletin egemenliğine karşı darbe veya terör suçu işlemiş demedi.”

Almanya’nın en katı olduğu konunun mali konular olduğunu hatırlatan İncioğlu, “Yolsuzluk, rüşvet ve belgede sahtecilik suçlarının üzerine basınla duyuru yaparak gidilmektedir. Türkiye ise tamamen bir şeylerin gizlendiği güvensiz bir ülke görünümü sergiliyor. Biz bunları Alman müşteri ve yöneticilere izahta güçlük çekiyoruz.” dedi. Devlet neden basınla böyle bir kavgaya girer sorusuna cevap aradığını söyleyen İncioğlu, “Tutuklatmak, susturmak tamamen bir despotizm. Başkalarına tahammül edemeyenler idareci olmamalı. Türkiye, demokrasi ve evrensel değerleri ön planda tutarak Avrupa normlarına ulaşmalı” şeklinde konuştu.

GÖZALTILAR AB’DEN UZAKLAŞTIRIYOR

Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Uyum Meclisi Başkanı Tayfun Keltek ise Türkiye’deki gelişmelerden kaygı duyuyor. Din üzerinden politika yapılmasına her zaman karşı olduğunun altını çizen Keltek, “Din araç olarak kullanıldığı zaman işte böyle şeyler oluyor” dedi. Gazetecilerin içeri atılmasıyla Türkiye’nin AB’den ve Türkiye dostu Almanlardan uzaklaştığını vurgulayan Keltek, “Bu gelişmeler aynı zamanda buradaki Türk toplumuna da zarar veriyor. AB üyeliği Türk toplumuna büyük kolaylıklar getirecekti.” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE’NİN NEREYE GİTTİĞİNİ KESTİRMEKTE ZORLANIYORUM

Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) Genel Başkanı İhsan Öner de tutuklamalarla birlikte Türkiye’nin imajının ciddi manada hırpalanıp zarar gördüğünü söyledi. Öner, “Biz böyle algılıyorsak, Avrupalının farklı algılaması mümkün değil. Bunlar, buradaki toplumun imajını da ciddi manada zedeliyor.” dedi. Türkiye’de medyanın da, toplumun da kutuplaştığına değinen Öner, “Bu olumlu bir tablo değil. Biz dışarıdan baktığımızda olayın içeriğini bilmiyoruz.

Eğer sadece fikir veya muhalefetten dolayı böyle bir şey varsa bu korkunç bir şey. Türkiye’nin nereye gittiğini kestirmek konusunda zorlanıyorum” dedi. Buna ek olarak IŞİD, Selefiler gibi problemlerin de olduğunu hatırlatan Öner, “Dalından kopmuş yapraklar gibi savrulup duruyoruz.” tespitinde bulundu

HUKUKİ SÜREÇ OBJEKTİF İŞLEMEZSE HUKUK DEVLETİNDEN BAHSEDİLEMEZ

Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD) Genel Sekreteri Nurhan Soykan ise, hükümetle Hizmet hareketi arasındaki gerginliği üzüntüyle takip ettiklerini, barışın sağlanmasını arzu ettiklerini kaydetti. “Basın özgürlüğü demokrasinin temel unsurlarından biridir, korunmalıdır ama sınırsız da değildir.” diyen, hukukçu Soykan, hukuki sürecin objektif ve bağımsız bir şekilde işlemesi gerektiğini söyledi. Soykan, “Ortada suç yoksa konuyu şahsileştirip suçlu yaratılmamalı. Aksi takdirde hukuk devletinden bahsedilemez.” açıklamasında bulundu.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.