Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Drone kullanmayalım mı?

Yazının Giriş Tarihi: 10.06.2017 00:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.06.2017 00:06

Bizim devlet aygıtını yöneten bürokratların kötü bir huyu var. Bir yenilik geliştiğinde, o iş çığırından çıkana kadar bir düzenleme yapmaz, bekler, izler ve sonunda ABD ve AB standartlarının da üstünde, abartılı ve içinden çıkılamayacak bir yönetmelik yayımlayarak sektörü kilitlenme noktasına getirirler. Yani işler el yordamıyla ilerliyor ama o el yordamıyla ilerleme genelde sektörü 'mıncıklama' şeklinde olur.

Yedi ay önce (30.10.2016 tarihinde) kaleme aldığım "Drone ve SHGM" başlıklı yazıma yukarıda yer alan bu cümlelerle başlamıştım. Zaman geçiyor, şartlar değişiyor ama maalesef yaklaşım ve sonuç değişmiyor.

SHGM bu işi beceremedi

Sektörü düzenleyip akışkan hale getirmeye kafa yorması gereken bürokratların genel prensipleri, 'aman risk almayalım, sonra başımıza bir iş gelir' şeklinde olunca maalesef hiç bir sorun çözülemiyor ve 'yassak kardeşim' zihniyeti fazla mesaiye devam ediyor.

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) ilk yönetmeliği çıkardığında, drone uçurabilmeniz için SHGM'nin sistemine kayıt olmanız yeterliydi. Binaların yakınında, insanların üzerinde uçuş yapmak istediğinizde ise çekim yapacağınız yerin en büyük mülki amirinden izin alınması şartı vardı. Sonra SHGM yönetmelikte revizyona giderek, benden de izin alacaksınız dedi. Tabi bir de en az 5 gün önceden başvurulmak şartıyla. İşte bundan sonra işler iyice karıştı.

'Her şeyi Ankara'dan ben yöneteceğim' diyen SHGM, ne yazık ki daha kendi internet sitesini bile yönetemedi. Kayıt ve izin işlemleri için açtığı site 6-7 ay kapalı kaldı. Sonra sistem nihayet yenilendi ve tam tekrar çalışmaya başladı derken yine patladı.

Bunun adı sorumsuzluk!

Şimdi kendinizi drone kullanarak hava çekimleri yapan ve bu işten geçinen bir insan olarak düşünün. SHGM, 'benden izin almadan uçamazsın ama yanlarım ağrıyor ve izin için gereken altyapıyı sağlamıyorum' diyor ve sonuçta işleri kilitliyor.

Bunun, çıkıp da bir belediye başkanının 'yeni bir düzenleme ve altyapı çalışması yapıyoruz. Bu işler bitene kadar taksileri kullanamazsınız' demesinden ne farkı var? 6-7 ay gerekeni yapmayıp sektörü kilitleyen, herkesi mağdur eden bir belediye başkanı yerinde durabilir mi? Bırakın belediye başkanını, bu durumda bir başbakan bile yerinde kalamaz. Peki bu bürokratlar nasıl bu kadar pervasızca davranabiliyor?

'Ben işimi layıkıyla yapamadığım için sen çalışma, 6-7 ay bu işten para kazanma' şeklinde laubali bir iş anlayışıyla çalışma hakkını bu arkadaşlar nereden alıyor?

Sonuçta, gerek hobi için gerekse de ticari çekimler için sektörde faaliyet gösteren arkadaşlar yaptıkları 'kaçak' çekimlerle yollarına devam ediyor.   

Tam bir komedi

Kendi yaşadığım bir örnekle devam edeyim. SHGM'nin uzun süre kapalı kalan İHA sistemi tekrar açıldığında hem ticari, hem de hobi amaçlı olmak üzere bir çok kez hava çekimi için izin başvurusunda bulundum. Tabi diğer arkadaşların da başına geldiği gibi tamamı reddedildi.

Mesela Ramazan ayında Ulucami'yi süsleyen mahyaları çekmek için sadece yarım saat süreli bir çekim izni istedim ve yine reddedildi. Gelen cevap aynen şöyle: "uçuş talebiniz reddedilmiştir. Diğer SHT İHA Talimatına göre gündoğumu - günbatımı saatleri arasında uçuş gerçekleştirilebilir. Bu saatler dışında uçuş gerçekleştirilemez." Tamam da güzel kardeşim güneş batmadan mahyalar yanıyor mu? Mahyalar akşam ezanıyla yani iftar vaktiyle birlikte yanar. Gündüz vakti mahyayı nasıl çekelim? Ayrıca gece uçuşları yasak ise statlarda yapılanlar, ulusal kanallarda gösterilenler, sık sık dizilerde boy gösteren İstanbul'un gece görüntüleri kara kalem mi çalışıldı?

Kısaca SHGM diyor ki, "Yeter ki benden izin isteyip başımı ağartma, kaçak köçek istediğini yap kardeşim fakat sakın yakalanma. İşte o zaman eylemlerinden habersiz olduğumu söylerim. Zaten haberimin olma imkanı yok, ben daha kendi sistemimi bile çalıştıramıyorum. Bak internet sitem yine bozuldu. Zaten kaçak da uçsan, gözüme sokar gibi bu görüntüleri ulusal kanallarda bile yayınlasan benim bu işleri takip edecek ne personelim ne de becerim var. O yüzden yönetmelikleri yok say gitsin. Tamam her türlü kaydını yapmışsın, eğitimleri ve sertifikaları da almışsın ama ne işin var izinli resmi uçuşla. Salla gitsin kaçak takıl. Hem öylesi daha heyecanlı olur, adrenalin tavan yapar."

Ne yazık ki, bu ülkede en büyük zararı her zaman yasalara saygılı vatandaşlar görüyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.