15 Temmuz tarihinde başlayan darbe olayları Türkiye tarihine tüm enteresanlıkları ile girdi ve gecesinde Başbakan Binali Yıldırım'ın 'kalkışma' deyimi tüm yurtta kullanıldı. Darbecilerin deyimi ise 'Yurtta sulh hareketi' olmuştu. Darbelerin nerede, ne zaman sulh getirdiğini hiç görmedik bu güne kadar. Yargısız infazların ve en büyük yolsuzlukların darbe zamanları yapıldığına yakın geçmişimiz şahittir.
Önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkı şehir merkezlerine çıkmasını istemesiyle başlayan demokrasi nöbeti 23 gün sürerek Yenikapı mitingi ile sonlandırılmış oldu. Siyasi parti liderleri ve birçok kurum önderinin bulunduğu miting ile birlik beraberlik mesajları verilmiş oldu, olması gerekende buydu.
Cumartesi gecesi Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal Bursa'ya geldi. Önce parti binasında toplantı yaptı. Ardından Genel başkan yardımcısı Murat Aydoğdu, GİK Üyesi Füsun Erdoğan, İl başkanı Ali Biliz, İlçe başkanları ve yöneticiler ile AK Parti İl binasına giderek İl başkanı Cemalettin Torun'u ziyaret ettiler. Yaklaşık 30 dakika süren ziyaretin ardından Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile adı değişen (Demokrasi Meydanı) Fomara meydanına geçilerek alanda bulunan takriben 10 bin kişiye hitap eden Gültekin Uysal tüm dinleyicileri mest etti diyebiliriz. Kalabalık arasında Gültekin Uysal'ı tanımayanlar şaşkınlıklarını ifade ederken hayranlıklarını da eklemeyi ihmal etmediler.
DP Genel başkanı Gültekin Uysal konuşmasında yıllarca Darbelere maruz kalmış bir partinin genel başkanı olarak bu direnci 27 mayıs 1960'ta, gösterebilseydik, 12 mart 1971'i, 12 eylül 1980'i, 28 şubat 1997'yi, 27 nisan 2007'yi, 15 temmuz 2016'yı yaşamazdık dedi.
Darbelerin anası olarak görülen 27 Mayıs 1960 darbesi günümüze gelene kadar tüm kötülüklerin de anası olmuş kötü bir örnektir. Cumhuriyet tarihinin gelmiş geçmiş en kibar ve en nazik Başbakanı Yassı Ada'da işkencelere maruz kalmış vücudunda sigaralar söndürülmüştür. Diğer bildiğim işkenceleri yazmaya vicdanım el vermiyor ve yine idam edilen iki bakan Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu, Cezaevlerinde çürüyen DP Milletvekilleri, il başkanları ilçe başkanları ve yöneticiler.
Ülkemizin tarih sayfasında utanç olarak hazin bir şekilde yerlerini aldılar İdam sehpasında son söz olarak ''kimseye kırgın değilim Milletime ebedi saadetler dilerim'' diyen asil bir başbakan Adnan Menderes'i bu millet unutmaz ve unutmayacaktır.
DP Genel Başkanı Gültekin Uysal konuşmasında darbecileri Yassı Ada'da yargılayalım ve Yassı Ada'ya gömelim önerisi büyük alkış aldı. Bu teklif bir nevi darbelerin anası 27 mayıs zihniyetinin geçmişinden geleceğe kadar toptan rövanşı almak demektir ve çok doğru bir öneridir. Bu ülke ve bu millet darbelerden çok çekti bu zihniyeti kesinlikle gömmeliyiz ve hep savunduğumuz gibi sandığa yansıyan millet iradesini savunup esas almalıyız.
‘Darbeciler Yassı Ada’da yargılansın’
Son olarak darbelerle ilgili açılan parantezin kapatılması gerektiğini belirten Uysal, “27 Mayıs 1960’la beraber, tarihe kara bir leke olarak geçmiş, Yassı Ada’yı, Yaslı Ada haline getirmiş, insanlığı da, adaleti de idam ettikleri Yassı Ada’da, 15 Temmuz darbecileri, tarihi bir parantezi açıldığı yerde kapatmak adına diyoruz ki, Yassı Ada’da yargılansın. Bu tarihi parantezi hep beraber Yassı Ada’da kapatalım” şeklinde konuştu.
Darbe'yi basit bir örnekle tarif edersek; Bir üretim fabrikasının idari kadrosunu ele alalım yeni bir otomobil üreteceğiz. Tüm çizimler, projeler bitmiş motor ve mekanik aksamlar tamamlanmış ve idari kadro toplantının sonuna gelmiş. Üretim için onay vermek üzereyken binanın önünde bekleyen maaşlı güvenlik görevlisi kapıya tekme vurarak içeri girer, elinde silah kalkın diye bağırır ve koltuğa oturur. Sizin yaptığınız modeli beğenmedim benim dediğim gibi yapacaksınız der.!
Oysa güvenlik görevlisinin asli görevi nedir binayı ve içindekileri tehlikelere karşı korumak ve kendi geçimini de buradan sağlamaktır. Güvenlik asli görevi yerine silah yardımı ile anlamadığı mekanik, motor, aksesuar ve boya işlerine burnunu sokup yoluna girecek olan üretime çomak sokarak krize yol açmaktadır.
Darbelerin ülkemize hiç bir faydası olmamıştır. Verdiğimiz örnek gibi darbeciler vatanlarına ekmek yediği yere ihanet edenlerdir kendi anasına, babasına, kardeşine, eşine, dostuna, toprağına ihanet edenlerdir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
İsmet KOYUNCU
DP Lideri Bursa'da Demokrasi Meydanında coştu
15 Temmuz tarihinde başlayan darbe olayları Türkiye tarihine tüm enteresanlıkları ile girdi ve gecesinde Başbakan Binali Yıldırım'ın 'kalkışma' deyimi tüm yurtta kullanıldı. Darbecilerin deyimi ise 'Yurtta sulh hareketi' olmuştu. Darbelerin nerede, ne zaman sulh getirdiğini hiç görmedik bu güne kadar. Yargısız infazların ve en büyük yolsuzlukların darbe zamanları yapıldığına yakın geçmişimiz şahittir.
Önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkı şehir merkezlerine çıkmasını istemesiyle başlayan demokrasi nöbeti 23 gün sürerek Yenikapı mitingi ile sonlandırılmış oldu. Siyasi parti liderleri ve birçok kurum önderinin bulunduğu miting ile birlik beraberlik mesajları verilmiş oldu, olması gerekende buydu.
Cumartesi gecesi Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal Bursa'ya geldi. Önce parti binasında toplantı yaptı. Ardından Genel başkan yardımcısı Murat Aydoğdu, GİK Üyesi Füsun Erdoğan, İl başkanı Ali Biliz, İlçe başkanları ve yöneticiler ile AK Parti İl binasına giderek İl başkanı Cemalettin Torun'u ziyaret ettiler. Yaklaşık 30 dakika süren ziyaretin ardından Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile adı değişen (Demokrasi Meydanı) Fomara meydanına geçilerek alanda bulunan takriben 10 bin kişiye hitap eden Gültekin Uysal tüm dinleyicileri mest etti diyebiliriz. Kalabalık arasında Gültekin Uysal'ı tanımayanlar şaşkınlıklarını ifade ederken hayranlıklarını da eklemeyi ihmal etmediler.
DP Genel başkanı Gültekin Uysal konuşmasında yıllarca Darbelere maruz kalmış bir partinin genel başkanı olarak bu direnci 27 mayıs 1960'ta, gösterebilseydik, 12 mart 1971'i, 12 eylül 1980'i, 28 şubat 1997'yi, 27 nisan 2007'yi, 15 temmuz 2016'yı yaşamazdık dedi.
Darbelerin anası olarak görülen 27 Mayıs 1960 darbesi günümüze gelene kadar tüm kötülüklerin de anası olmuş kötü bir örnektir. Cumhuriyet tarihinin gelmiş geçmiş en kibar ve en nazik Başbakanı Yassı Ada'da işkencelere maruz kalmış vücudunda sigaralar söndürülmüştür. Diğer bildiğim işkenceleri yazmaya vicdanım el vermiyor ve yine idam edilen iki bakan Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu, Cezaevlerinde çürüyen DP Milletvekilleri, il başkanları ilçe başkanları ve yöneticiler.
Ülkemizin tarih sayfasında utanç olarak hazin bir şekilde yerlerini aldılar İdam sehpasında son söz olarak ''kimseye kırgın değilim Milletime ebedi saadetler dilerim'' diyen asil bir başbakan Adnan Menderes'i bu millet unutmaz ve unutmayacaktır.
DP Genel Başkanı Gültekin Uysal konuşmasında darbecileri Yassı Ada'da yargılayalım ve Yassı Ada'ya gömelim önerisi büyük alkış aldı. Bu teklif bir nevi darbelerin anası 27 mayıs zihniyetinin geçmişinden geleceğe kadar toptan rövanşı almak demektir ve çok doğru bir öneridir. Bu ülke ve bu millet darbelerden çok çekti bu zihniyeti kesinlikle gömmeliyiz ve hep savunduğumuz gibi sandığa yansıyan millet iradesini savunup esas almalıyız.
‘Darbeciler Yassı Ada’da yargılansın’
Son olarak darbelerle ilgili açılan parantezin kapatılması gerektiğini belirten Uysal, “27 Mayıs 1960’la beraber, tarihe kara bir leke olarak geçmiş, Yassı Ada’yı, Yaslı Ada haline getirmiş, insanlığı da, adaleti de idam ettikleri Yassı Ada’da, 15 Temmuz darbecileri, tarihi bir parantezi açıldığı yerde kapatmak adına diyoruz ki, Yassı Ada’da yargılansın. Bu tarihi parantezi hep beraber Yassı Ada’da kapatalım” şeklinde konuştu.
Darbe'yi basit bir örnekle tarif edersek; Bir üretim fabrikasının idari kadrosunu ele alalım yeni bir otomobil üreteceğiz. Tüm çizimler, projeler bitmiş motor ve mekanik aksamlar tamamlanmış ve idari kadro toplantının sonuna gelmiş. Üretim için onay vermek üzereyken binanın önünde bekleyen maaşlı güvenlik görevlisi kapıya tekme vurarak içeri girer, elinde silah kalkın diye bağırır ve koltuğa oturur. Sizin yaptığınız modeli beğenmedim benim dediğim gibi yapacaksınız der.!
Oysa güvenlik görevlisinin asli görevi nedir binayı ve içindekileri tehlikelere karşı korumak ve kendi geçimini de buradan sağlamaktır. Güvenlik asli görevi yerine silah yardımı ile anlamadığı mekanik, motor, aksesuar ve boya işlerine burnunu sokup yoluna girecek olan üretime çomak sokarak krize yol açmaktadır.
Darbelerin ülkemize hiç bir faydası olmamıştır. Verdiğimiz örnek gibi darbeciler vatanlarına ekmek yediği yere ihanet edenlerdir kendi anasına, babasına, kardeşine, eşine, dostuna, toprağına ihanet edenlerdir.