Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Dost dediğimizde aklımıza gelen...

Yazının Giriş Tarihi: 07.04.2019 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.04.2019 00:02

Dost dediğimizde akla gelen ilk özellik onun güvenilebilir biri olması durumudur.

Ancak bu güvenilirlik sıradan bir güvenilirlik değildir.

İnsan, mahallesinin bakkalına da güvenir. Onun kendisini aldatmayacağını bilir.

Dostluk bağlamındaki güvenilirlik insanın sırrını paylaşabileceği, mahremiyetini teslim edebileceği nitelikte birinin güvenilirliğidir. Mahalle bakkalının bizi aldatmayacağı konusunda ona güven duysak bile, bu güven ona mahrem halimizi açma bağlamında bir nitelik taşımaz.

Dost, kendisiyle sırrımızı paylaşabildiğimiz biridir.

Gene de dostluğun kişi için bir “güvenlik alanı” oluşturduğunu söylemek dost ilişkisini gözümüzde birdenbire bir çıkar ilişkisine dönüştürebilir.

Sözü geçen güvenilirlik alanı çitlerle çevrilip oluşturulmuş bir sınırı ifade etmiyor.

Bilakis orada dostlar arasında sınırların sonsuzca açılmış olmasını öngören bir güven duygusu vardır.

Dostluk ilişkisinin tek taraflı olmayıp en az ikili bir ilişki biçimi olduğunu düşünürsek tarafların sınırlarını birbirine sonuna kadar açık tutmuş olduğunu görürüz.

Sınırlar açıktır, fakat o sınırların ihlal edilmesi endişesi mevcut değildir.

Bu güvenilirlik alanının korunması için, böylece, başkasının bekçiliğine ihtiyaç hissedilmez.

O alan, dostluk tarafından kendiliğinden meydana getirildiği gibi, aynı dostluk tarafından korunur: bekçilere ve bekçi köpeklerine ihtiyaç yoktur.

Dostluk ilişkisindeki güvenilirlik alanı yapay olsaydı,bu alanın korunması için fazladan tedbirlere ihtiyaç duyulurdu.

Onu korumak için bekçiler ve bekçi köpekleri beslemek gerekirdi.

Burada, dostluk ilişkisinin çıkar gözetmeyen bir durum olduğunu vurgulamalıyız.

Dostluk ilişkisinin var bulunduğu yerde, dostlar arasında karşılıklı olarak fedakârlık, feragat, cesaret halinin geçerli olduğunu söylemeliyiz.

Cesaret niçin?

Çünkü güven besliyorsun.

Kalbini ve kapını açtığın kimsenin de, sana kalbini ve kapısını açmasını ve o açık kapıya bekçilik edebileceğine ilişkin bir cesaret sahibi olması gerekiyor; elbet karşılıklı olarak...

Hayır, her ne kadar dostluk ilişkisi karşılık beklemese de, bu ilişki, sevgi ilişkisinden farklı olarak mutlaka iki taraflı olmak zorundadır.

Sevgi tek taraflı olabilir ve tek taraflı gelişebilir, fakat dostluk ilişkisi iki tarafın varlığını gerektirir.

Dostluk ilişkisinin güveni, sırrını paylaşmayı, mahremiyetini açmayı gerektirdiğini ve bu durumların karşılıklı olarak sınır tanımadığını ifade ediyorsak, bu sınır tanımazlık kendini ancak Allah ile kul arasındaki ilişkide gösterir.

Kullar arasındaki bu nitelikteki ilişkilerde daima bir risk payı söz konusu olabilir.

En azından bazı dostluk ilişkilerinin hüsranla sonuçlandığı görülmüştür.

Öyleyse dostluğun kendi nedir, ne olabilir?

Sizce dostluk nedir?

Tekrar görüşünceye dek,

Sevgiyle kalın...

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.