Sarı saçlım mavi gözlüm artık çocuğun adının konulması zamanın geldiğinden emin olmasının verdiği kararlılıkla sofranın başında ayağa kalktı ve tarihe mal olan üzerinden on yıllar geçse de her Türk’ün duyduğunda tüylerini diken eden göz pınarlarını dolduran ve tarihte sonsuza dek yankılanacak vuran sözü söyledi.
‘’EFENDİLER, YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ’’
Onun kastettiği yarın bizim bu günümüzdür.
Şimdi yine aylardan Ekim;
O Ekimden 96 tane daha yaşadı emanetin.
Sözünün üzerine söz koyan olmadı.
Yılları saymaya korkanlar yumdular gözlerini, sayanlara düşman oldular.
Her rakam bir muştuna denk geldi, sayamadıklarına dolandılar.
İnanmayanlar ‘sağlamasını yapalım’ diye tutturdular.
Her defasında aynı sonuç çıktı, parmak hesaplarında parmaklarından oldular.
İçine oturanlar teneffüs filan dediler,
Teneffüs zilini beklediler;
Çalmadı.
Biz çalalım bari dediler;
Çanının ipi kopmuş zangoça döndüler.
Hazmedemeyenler sondan saymaya kalktılar,
Sayıyı şaşırdılar, baştan sayamayan sondan nasıl saysın ki?
Yine sayamadılar.
Geçmişi meçhuller yok saydılar,
Olmadı.
Tarihe toslayıp yok sayıldılar.
Kılık değiştirdiler, baktılar işe yaramıyor tankı tüfeği bırakıp, takım elbise giyip kravat takıp saldırdılar,
Elbise bol geldi;
Düğünde üç yaş büyük ağabeyinin takımını giyen çocuğa dönüp madara oldular.
Doksan altı yılda Türk’e dair ne yapıldıysa, söküp atmaya çalıştılar,
Dişleri söküldü bu yolda aymadılar.
Her yerinden çimdiklediler cumhuriyeti, tekme için fırsat kolladılar,
Bana mısın demedi eserin, hırslarından birbirlerini ısırdılar.
Yobazından hainine rol verdiler, replik yazdılar, ezber ettirdiler
Ezberleri bozuldu, tarih önünde lanetlendiler.
Zaferle kurulan Cumhuriyeti zaferden saymadılar,
Ne kadar hain varsa silahla donatıp Mehmetçiğinin üzerine saldılar,
Türkler’in en çok zafere aşina olduğunu atladılar.
Her defasında pisliklerinde boğuldular.
Doğrunun bir olduğunu unutup altını kazıyarak başka doğruları aradılar,
Adını senin bizzat kurduğun kurumunun hutbelerden çıkardılar,
Bayramını halkına zarar verir diye kutlatmadılar.
Oysa biz düşe düşe, korka korka, geri geri, saya saya değil,
Kana kana geldik doksan altıncı Ekime.
Her birinden bir diğerini yetiştirdik.
Anlamadılar.
Elbet anlayacaklar.
Biz kızmıyoruz onlara, düşmana kızılmaz onunla savaşılır
Bunu da sen öğrettin ya, oradan biliyoruz.
Ah be Sarı Zeybeğim,
Bakma şimdi eline nacağı satırı alan meczubun büstlerine saldırdığına, Tunca işlemeyen balta evlatlarının iman dolu serhadlerine işler mi?
Bursa Nutkunda ve Gençliğe Hitabende satır satır belletmiştin;
Korkma sakın hatırımızdadır tembihlerin.
Gönül de koyma;
Sen milletine hiç yalan söylemedin;
Rahatlığımız biraz da ondandır.
Hani demiştin ya ‘’Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’’diye,
Hah işte,
Bir Hak’ka bir de bu sözüne inancımızdandır.
***
Bu gün 29 ekim 2019;
Kuranlarıyla, koruyanlarıyla 96.doğum günü Türk’ün cumhuriyetinin.
Doğum Günü Bayramımız kutlu,devletimiz daim,gazilerimiz sağ, Atamızın ve tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun;
TANRI TÜRK’Ü KORUSUN…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Olcay ERÖZDEN
Doğum Günü Bayramımız Kutlu Olsun…
Tarih; 28 Ekim 1923
Vakit; gece yarısına yakın.
Yer; Çankaya Köşkü’nde Gazi’nin sofrası.
Sarı saçlım mavi gözlüm artık çocuğun adının konulması zamanın geldiğinden emin olmasının verdiği kararlılıkla sofranın başında ayağa kalktı ve tarihe mal olan üzerinden on yıllar geçse de her Türk’ün duyduğunda tüylerini diken eden göz pınarlarını dolduran ve tarihte sonsuza dek yankılanacak vuran sözü söyledi.
‘’EFENDİLER, YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ’’
Onun kastettiği yarın bizim bu günümüzdür.
Şimdi yine aylardan Ekim;
O Ekimden 96 tane daha yaşadı emanetin.
Sözünün üzerine söz koyan olmadı.
Yılları saymaya korkanlar yumdular gözlerini, sayanlara düşman oldular.
Her rakam bir muştuna denk geldi, sayamadıklarına dolandılar.
İnanmayanlar ‘sağlamasını yapalım’ diye tutturdular.
Her defasında aynı sonuç çıktı, parmak hesaplarında parmaklarından oldular.
İçine oturanlar teneffüs filan dediler,
Teneffüs zilini beklediler;
Çalmadı.
Biz çalalım bari dediler;
Çanının ipi kopmuş zangoça döndüler.
Hazmedemeyenler sondan saymaya kalktılar,
Sayıyı şaşırdılar, baştan sayamayan sondan nasıl saysın ki?
Yine sayamadılar.
Geçmişi meçhuller yok saydılar,
Olmadı.
Tarihe toslayıp yok sayıldılar.
Kılık değiştirdiler, baktılar işe yaramıyor tankı tüfeği bırakıp, takım elbise giyip kravat takıp saldırdılar,
Elbise bol geldi;
Düğünde üç yaş büyük ağabeyinin takımını giyen çocuğa dönüp madara oldular.
Doksan altı yılda Türk’e dair ne yapıldıysa, söküp atmaya çalıştılar,
Dişleri söküldü bu yolda aymadılar.
Her yerinden çimdiklediler cumhuriyeti, tekme için fırsat kolladılar,
Bana mısın demedi eserin, hırslarından birbirlerini ısırdılar.
Yobazından hainine rol verdiler, replik yazdılar, ezber ettirdiler
Ezberleri bozuldu, tarih önünde lanetlendiler.
Zaferle kurulan Cumhuriyeti zaferden saymadılar,
Ne kadar hain varsa silahla donatıp Mehmetçiğinin üzerine saldılar,
Türkler’in en çok zafere aşina olduğunu atladılar.
Her defasında pisliklerinde boğuldular.
Doğrunun bir olduğunu unutup altını kazıyarak başka doğruları aradılar,
Çıkmadı;
Kazdıkları çukurlara düşe düşe anladılar. Çukurda yaşamaya alıştılar.
Bitmedi o kahrolası ne kinleri ne nefretleri,
Fırsat kollayıp, ezelden beridir kendilerinden olanı arayıp buldular,
Adını senin bizzat kurduğun kurumunun hutbelerden çıkardılar,
Bayramını halkına zarar verir diye kutlatmadılar.
Oysa biz düşe düşe, korka korka, geri geri, saya saya değil,
Kana kana geldik doksan altıncı Ekime.
Her birinden bir diğerini yetiştirdik.
Anlamadılar.
Elbet anlayacaklar.
Biz kızmıyoruz onlara, düşmana kızılmaz onunla savaşılır
Bunu da sen öğrettin ya, oradan biliyoruz.
Ah be Sarı Zeybeğim,
Bakma şimdi eline nacağı satırı alan meczubun büstlerine saldırdığına, Tunca işlemeyen balta evlatlarının iman dolu serhadlerine işler mi?
Bursa Nutkunda ve Gençliğe Hitabende satır satır belletmiştin;
Korkma sakın hatırımızdadır tembihlerin.
Gönül de koyma;
Sen milletine hiç yalan söylemedin;
Rahatlığımız biraz da ondandır.
Hani demiştin ya ‘’Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’’diye,
Hah işte,
Bir Hak’ka bir de bu sözüne inancımızdandır.
***
Bu gün 29 ekim 2019;
Kuranlarıyla, koruyanlarıyla 96.doğum günü Türk’ün cumhuriyetinin.
Doğum Günü Bayramımız kutlu,devletimiz daim,gazilerimiz sağ, Atamızın ve tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun;
TANRI TÜRK’Ü KORUSUN…