Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Doğru kaçtır?

Yazının Giriş Tarihi: 22.03.2019 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.03.2019 00:03

İnsanlık tarihi boyunca üzerinde titizlikle çalışıldığı hatta bu uğurda bir sürü risklerin üstlenildiği ve ille de öyle değil, böyledir diye savunucularının her defasında heder olduğu en büyük hezeyandır.

Doğru ile girişilen ama eninde sonunda kaybedilmeye mahkum o traji komik savaştan söz ediyorum.

Yalanın, çıkarın, riyanın, hezeyanın, cehaletin bir araya gelip tüm güçlerini birleştirerek oluşturdukları ve cephane olarak parayı kullandıkları o günah ordusunun tek silahı kendisi olan doğru ile bitmeyen savaşlarından.

Ne ilginçtir; doğru asla saldıran taraf olmaz.

Salvolar daima onu değiştirmek için uğraşanlardan gelir. Her daim doğrudan canı yanmışlardan ya da yanması kuvvetle muhtemel olanlardan.

Geçenlerde güzel bir söz okumuştum;

Doğru üç tanedir diyordu.

Benim ki, senin ki ve gerçek.

Benimkiyle seninki madem tartışmalı o zaman işi gerçeğe bırakmak gerekir.

Zaten Hz. Ali’de ‘’Doğru birdir bazıları çoğaltmaya çalışır’’ dememiş mi?

Tabii mutlak doğru ile ilgili henüz tamamlanmamış pek çok felsefi yaklaşımda var.

Ben mutlağını filan anlamıyorum.

Babaannemin felsefesini yeterli buluyorum bu konuda.

Derdi ki rahmetli; ’’Sen doğru dur eğri belasını bulur.’’

İşte bu doğru benin inandığım doğru.

Ha bir de son tahlilde daima gün yüzüne çıkan doğru.

Ülke son derece sert bir seçim süreci yaşıyor.

Politikacılar kendi doğrularının esaretinde Allah ne verdiyse hatta vermediyse avuçlayıp avuçlayıp birbirlerine atıyorlar ve dolayısı ile de kendi doğrularını yine birbirlerine dayatıyorlar.

Birbirleri ile de kalmayıp seçmene…

Aklı erenlerde bu kör dövüşünün toplumda oluşturması kuvvetle muhtemel olumsuz sonuçları konusunda uyarı üzerine uyarı yapıyorlar.

Hiçte haksız değiller.

31 Martta yapılacak yerel seçimler şirazesinden çıkartıldıkça bu olasılık en az daha iki hafta daha gündemde olacak.

Benim içimi biraz da olsa rahatlatan toplumun gerçek doğru üzerinde ki o sessiz mutabakatı.

Birkaç münferit olayın dışında korkulan sonuçların  doğmadığına şükür ediyorum..

Dileğim o dur ki, Allah korusun doğmasın da…

Bizim politikacıların bu doğrunun seçmen tarafından algılanması konusunda anlayamadıkları bir şey olduğu kesin

O da Türk insanının feraseti.

Elbette farklı düşünceler, farklı yaşam tarzları, farklı algılamalar olacak.

Bu topraklarda seksen milyon küsur insan yaşıyor.

Hepsinin aynı şeyi düşünüp her konuda aynı iradeyi göstermeleri, beklenebilir mi?

Kaldı ki beş kişilik bir aileden bile bu senkronizasyon beklenemez.

Farklılıklar doğrunun bileşenleridir.

Önemli olan aynı doğrudan ziyade aynı mantığın etrafında toplanabilmekte.

Demem o ki;

Seçmenin büyük çoğunluğu ana doğrunun farkında.

Politikacılar henüz farkına varamamış olsalar da seçmen neyin doğru neyin yanlış olduğunu biliyor ve analizini yapıyor.

Bunu toplumun çeşitli kesimlerinden insanlarla yaptığım söyleşilerden biliyorum.

Doğruyu eğip bükerek, tornadan geçirerek, yanlıştan doğru çıkartmaya çalışılarak piyasaya sürülen propagandaların bu seçimlerde alacısının en az olduğu dönemi yaşayacağını sanmamın nedeni de bu.

Sahi doğru kaç tanedir?

Haydi, sayalım mı?

Bir-iki-üç-dört-beş-on beş-yirmi beş-yüz beş-yüz bin-beş yüz bin...

Sayamadık…

Rakamların sonsuza kadar yolu var.

Artık o sonsuz neresiyse…

Ama yanlışın kaç tane olduğunu saymak kolay

Doğruya kadar sayın yeter.

Ya da yatsıya…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.