Dikkat eksikliği sorununu erken teşhis ve tedavi etmek, çocukların gelişimini, yaşam kalitesini, eğitim düzeyini büyük ölçüde etkiler. Sorunun, geç tanılanması ve gerekli müdahalelerin yapılmaması çocuklukta olduğu gibi ergenlikte ve yetişkinlikte de ciddi sorunlara yol açar.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu nedir?
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, bireyin yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmayan aşırı hareketlilik, istekleri erteleyememe ve dikkat sorunları ile kendini gösteren bir psikiyatrik bozukluktur.
Bazı zamanlarda çocukların genelinde görülebilir.
Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından tanımlanan dikkat eksikliği ölçütleri şunlardır:
1. Belirli bir işe ya da oyuna dikkatini vermekte zorlanır.
2. Dikkati kolayca dağılır.
3. Dikkatsizce hatalar yapar.
4. Başladığı işi bitiremez.
5. Kendisiyle konuşulurken dinlemiyormuş gibi görünür.
6. Görev ve etkinlikleri düzenlemekte zorlanır.
7. Yoğun zihinsel çaba gerektiren işleri yapmaktan kaçınır (ev ödevi, okul aktiviteleri gibi).
8. Etkinlikler için gereken eşyaları kaybeder.
9. Günlük etkinliklerde unutkandır.
Bunlardan en az 6 tanesinin, en az 6 aydır, birden fazla ortamda görülüyor olması durumunda dikkat eksikliği olabileceği düşünülür. Aşırı hareketlilik, bireyin, yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmayacak biçimde hareketli olmasıdır. Kişinin uzun süre hareketsiz kalamaması, oturduğu yerde sürekli kıpırdanması, sıklıkla yerinden kalkıp gezinmek istemesi, çok konuşması gibi belirtilerle kendini gösterir.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun nedenleri nelerdir?
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun ortaya çıkmasını kolaylaştırdığı düşünülmektedir:
Gebelik sırasındaki faktörler
Annenin kötü beslenmesi
Kimyasal zehirler (örneğin kurşun, civa)
Alkol kötüye kullanımı
İlaç kötüye kullanımı
Doğum sırasındaki ve sonraki faktörler:
Zor doğum, doğum sırasında ya da sonrasında beynin oksijensiz kalması
Enfeksiyonlar
Demir eksikliği anemisi
Kimyasal zehirler
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların ebeveynlerine 10 öneri
1. Çocuğunuz için sizinle geçirdiği güzel zamanlar paha biçilmezdir. Onunla dersler ve zorunlu aktiviteler dışında da zaman geçirin.
2. Kural ve programlarınızı oluştururken çocuğunuzun yaşını ve kişilik özelliklerini dikkate alın.
3. Çocuğunuza zaman zaman ceza verseniz bile, çocuğunuz onu her zaman sevdiğinizi ve seveceğinizi bilmelidir. Bu, onun kişilik gelişimi ve duygusal gelişimi açısından son derece önemlidir.
5. Çocuğunuza karşı olan olumlu tavrınızı yalnızca sıkıntıları ile ilgilenirken değil, her zaman korumaya çalışın. Size ihtiyaç duyduğunda ulaşılabilir olmanız, çocuğun güven duygusunun yerleşmesi açısından önem taşımaktadır.
6. Çocuğunuzla iletişim halindeyken göz teması kurun ve çocuğunuzun da bu teması kurmasını ve sürdürmesini sağlayın. Böylece, çocuğunuz hem dinlendiğini ve değer gördüğünü anlayacak, hem de dikkatini tam olarak size yöneltmiş olacaktır.
7. Çocuğunuzun ihtiyaçlarını karşılarken ve onunla zaman geçirirken, kendisinin de bir birey olduğunu ona hissettirin.
8. Anne baba olarak nihai amacınız çocuğunuzun sorunlarının çözüme kavuşturulmasıdır. Sorunlarla uğraşırken çocuğunuzla savaş halinde olmak, gereksiz yere inatlaşmak ve tartışmak, sorunların daha da büyümesine yol açacaktır.
9. Sadece olumsuz davranışlara odaklanmak yerine, olumlu davranışları pekiştirmek daha işlevseldir. Çocuğunuzun olumlu davranışlarını ve elde ettiği başarıları pekiştirin.
10. Çocuğunuza, onun olumsuz yanlarıyla ilgili isimler takmayın. Çocuğunuzu bu şekilde etiketlemeniz onu olumsuz etkileyecektir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkan ÖZDEMİR
Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu
Dikkat eksikliği sorununu erken teşhis ve tedavi etmek, çocukların gelişimini, yaşam kalitesini, eğitim düzeyini büyük ölçüde etkiler. Sorunun, geç tanılanması ve gerekli müdahalelerin yapılmaması çocuklukta olduğu gibi ergenlikte ve yetişkinlikte de ciddi sorunlara yol açar.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu nedir?
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, bireyin yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmayan aşırı hareketlilik, istekleri erteleyememe ve dikkat sorunları ile kendini gösteren bir psikiyatrik bozukluktur.
Bazı zamanlarda çocukların genelinde görülebilir.
Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından tanımlanan dikkat eksikliği ölçütleri şunlardır:
1. Belirli bir işe ya da oyuna dikkatini vermekte zorlanır.
2. Dikkati kolayca dağılır.
3. Dikkatsizce hatalar yapar.
4. Başladığı işi bitiremez.
5. Kendisiyle konuşulurken dinlemiyormuş gibi görünür.
6. Görev ve etkinlikleri düzenlemekte zorlanır.
7. Yoğun zihinsel çaba gerektiren işleri yapmaktan kaçınır (ev ödevi, okul aktiviteleri gibi).
8. Etkinlikler için gereken eşyaları kaybeder.
9. Günlük etkinliklerde unutkandır.
Bunlardan en az 6 tanesinin, en az 6 aydır, birden fazla ortamda görülüyor olması durumunda dikkat eksikliği olabileceği düşünülür. Aşırı hareketlilik, bireyin, yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmayacak biçimde hareketli olmasıdır. Kişinin uzun süre hareketsiz kalamaması, oturduğu yerde sürekli kıpırdanması, sıklıkla yerinden kalkıp gezinmek istemesi, çok konuşması gibi belirtilerle kendini gösterir.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun nedenleri nelerdir?
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun ortaya çıkmasını kolaylaştırdığı düşünülmektedir:
Gebelik sırasındaki faktörler Annenin kötü beslenmesi Kimyasal zehirler (örneğin kurşun, civa) Alkol kötüye kullanımı İlaç kötüye kullanımı Doğum sırasındaki ve sonraki faktörler: Zor doğum, doğum sırasında ya da sonrasında beynin oksijensiz kalması Enfeksiyonlar Demir eksikliği anemisi Kimyasal zehirlerDikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların ebeveynlerine 10 öneri
1. Çocuğunuz için sizinle geçirdiği güzel zamanlar paha biçilmezdir. Onunla dersler ve zorunlu aktiviteler dışında da zaman geçirin.
2. Kural ve programlarınızı oluştururken çocuğunuzun yaşını ve kişilik özelliklerini dikkate alın.
3. Çocuğunuza zaman zaman ceza verseniz bile, çocuğunuz onu her zaman sevdiğinizi ve seveceğinizi bilmelidir. Bu, onun kişilik gelişimi ve duygusal gelişimi açısından son derece önemlidir.
4. Çocuğunuzu diğer çocuklarla kıyaslamayın, çocuğunuzun birtakım zorlukları olduğunun bilincinde olun.
5. Çocuğunuza karşı olan olumlu tavrınızı yalnızca sıkıntıları ile ilgilenirken değil, her zaman korumaya çalışın. Size ihtiyaç duyduğunda ulaşılabilir olmanız, çocuğun güven duygusunun yerleşmesi açısından önem taşımaktadır.
6. Çocuğunuzla iletişim halindeyken göz teması kurun ve çocuğunuzun da bu teması kurmasını ve sürdürmesini sağlayın. Böylece, çocuğunuz hem dinlendiğini ve değer gördüğünü anlayacak, hem de dikkatini tam olarak size yöneltmiş olacaktır.
7. Çocuğunuzun ihtiyaçlarını karşılarken ve onunla zaman geçirirken, kendisinin de bir birey olduğunu ona hissettirin.
8. Anne baba olarak nihai amacınız çocuğunuzun sorunlarının çözüme kavuşturulmasıdır. Sorunlarla uğraşırken çocuğunuzla savaş halinde olmak, gereksiz yere inatlaşmak ve tartışmak, sorunların daha da büyümesine yol açacaktır.
9. Sadece olumsuz davranışlara odaklanmak yerine, olumlu davranışları pekiştirmek daha işlevseldir. Çocuğunuzun olumlu davranışlarını ve elde ettiği başarıları pekiştirin.
10. Çocuğunuza, onun olumsuz yanlarıyla ilgili isimler takmayın. Çocuğunuzu bu şekilde etiketlemeniz onu olumsuz etkileyecektir.