Türkiye olarak bizler, dünyanın pek çok ülkesi dün saat 15.00’da kilitlenmiş vaziyette TV ekranları karşısına dizildik. Haber ajanslarının günler öncesinden söz ettiği büyük müjdeyi ne olduğunu öğrenme adına, sabırla bekliyoruz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, müjdeyi açıkladı. “20 Temmuzda İstanbul’un fethi edildiği gün Boğazdan Karadeniz’e uğurladığımız Fatih Sondaj Gemimizden sevinçli haber geldi. Tuna-1 Bölgesi, Sakarya açıklarında 320 milyar metreküp rezervli doğalgaz kaynağının keşfi yapıldı.”
Evet, günlerdir merakla beklediğimiz müjde bu. Ülkemize hayırlı uğurlu olsun.
Gerçekten ekonomik anlamda, elinde enerji kaynağı bulunan bir ülke olma yolunda Türkiye’nin geleceğine yönelik çok önemli bir buluş.
Bu olaya şöyle bakalım. Türkiye, ithalatının yüzde 40’ı enerji için harcıyor. Bu ithalatın üçte birisi ise doğalgaz için yapılıyor. Ülkemizde yılda ortalama olarak yaklaşık 45 milyar metreküp doğalgaz kullanılıyor. Açıklanan rezerv ise ülkemizin dışa bağımlı olmadan sadece kendisinin kullanması halinde 7-8 yıllık ihtiyacını karşılayacak olan bir enerji deposu. Olay, basit değil. Senelerin özlemi olan bir keşif. Çünkü, etrafımıza bakıyoruz. Karadeniz’e kıyısı bulunan Yunanistan, Romanya, Ukrayna, Rusya gibi ülkeler denizden doğalgaz çıkarıyor. Bizim de kıyılarımız var ama ne hikmetse bugüne kadar yapılan araştırmalarda enerji kaynağı bulunamamış. Bugün ise Sakarya’nın 150 kilometre uzağında, kaynak bulundu.
Körfezde sevinç yaşıyoruz. Ülke olarak büyük bir sevinç yaşıyoruz. Bu Türkiye’nin enerji araştırmasında kendi kendisine hareket etmesiyle başardığı en büyük bir ekonomik kazançtır. Ülkemizde 2017 yılından sonra hizmete sunulan Fatih Sondaj Gemimiz sevinç yaşattı. Aynı sevinçli haberleri Yavuz ve Kanuni Sondaj Gemilerimizden de bekliyoruz.
Yine, enerji kaynağı sondajı öncesinde en keşif yapan Barbaros ve Oruç Reis Sismik Araştırma Gemilerinin çalışmaları devam ediyor.
Bu durum bize gösterdi ki, senelerdir araştırma yapılan ve “burada hiçbir şey yok” denilen bölgelerde aslında enerji varmış. Fakat, araştırma Türk görevlilerce yapılmadığı, kiralama yöntemli Sismik ve Sondaj gemileriyle yapıldığı için enerji kaynağı bulunsa bile bize haber verilmiyor şeklindeki halkımız arasındaki söylemlerin doğru çıkması da gurur kaynağı oldu.
Cumhurbaşkanı Karadeniz’de bulunan kaynaktan elde edilecek olan doğalgazın 2023 yılında kullanıma sunulacağını açıkladı. Bu durum, olayın hem ekonomik, ekonomik olduğu kadar da siyasi sonuçlar doğurması bakımından önemli. Malum, 2023’te genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Seçimlere kadar gerek Karadeniz’den gerekse Akdeniz’deki gemilerimizden benzer müjdeli haberleri bekliyoruz. Türkiye’nin enerji konusunda ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir ülke olması demek, milli gelirden enerji kaynakları için dış ülkelere ödenen yüzde 40’lık miktarın ülke içinde kalması ve iç piyasa ekonomisine, dolayısıyla halkımızın cebine destek olması anlamına geliyor. Tekrar hayırlı ve uğurlu olsun. Gerçekten büyük bir keşif ve büyük bir hazine kaynağı.
Gelelim, bu müjdenin dünya kamuoyuna yansımasına. Pek çok ülke, olaya “bekleyelim de görelim” mantığı ile yaklaşıyor. Tabi, sevinen ülkeler ve tebrik eden ülkelerde var.
Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği'nin (GAZBİR) 2019 Yılı Doğal Gaz Dağıtım Sektör Raporu'ndan derlediği bilgilere göre, 81 il ve 550 yerleşim yerine doğal gaz arzı sağlandı. Geçen yıl, doğal gazı aktif kullananların sayısı bir önceki yıla göre yüzde 3 artarak 52,2 milyon oldu.
Türkiye'de doğal gaz abone sayısı ise 2019'da bir önceki yıla göre yüzde 7 artarak 16 milyon 484 bin 478'e yükseldi. Böylece, toplam abone sayısı bir önceki yıla göre 1 milyon 83 bin 586 arttı.
Türkiye'nin 2019'daki toplam doğal gaz tüketimi bir önceki yıla göre yüzde 9 düşüşle 44,9 milyar metreküpe geriledi.
Abone sayısı en fazla olan 5 ilden İstanbul'da hane başı tüketim 887 metreküp, Ankara'da 1053 metreküp, İzmir'de 893 metreküp, Kocaeli'de 922 metreküp ve Bursa'da 818 metreküp oldu.
Geçen yıl, ısınma amaçlı doğal gaz kullanan tüketiciler yıllık bin 700 liralık fatura öderken, bu haneler kömürle ısınan hanelere göre ortalama bin 315 lira ve elektrikle ısınan hanelere göre ise ortalama 4 bin 535 lira daha az fatura ödedi.
Sanayideki doğal gaz tüketimi de aynı dönemde yüzde 3 artarak 12,4 milyar metreküp oldu. Tüketimin kalan 6,8 milyar metreküplük kısmı ise hizmet ve diğer enerji sektörü tarafından gerçekleştirildi.
Ülkemizin ekonomik yapısındaki doğalgazın etkisi böyle. Bakalım, kendi milli ve yerli kaynaklardan elde edeceğimiz doğalgaz sayesinde bu rakamlar nereye kadar düşecek. Hemen ifade etmekte fayda var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Karadeniz’de doğalgaz kaynağı bulunduğunu açıklamasıyla beraber döviz fiyatları, altın fiyatları düşese geçti. TL faizleri özellikle de özel bankalar tarafından yükseltildi.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Muharrem KARABULUT
Denizden çıkan piyango
Türkiye olarak bizler, dünyanın pek çok ülkesi dün saat 15.00’da kilitlenmiş vaziyette TV ekranları karşısına dizildik. Haber ajanslarının günler öncesinden söz ettiği büyük müjdeyi ne olduğunu öğrenme adına, sabırla bekliyoruz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, müjdeyi açıkladı. “20 Temmuzda İstanbul’un fethi edildiği gün Boğazdan Karadeniz’e uğurladığımız Fatih Sondaj Gemimizden sevinçli haber geldi. Tuna-1 Bölgesi, Sakarya açıklarında 320 milyar metreküp rezervli doğalgaz kaynağının keşfi yapıldı.”
Evet, günlerdir merakla beklediğimiz müjde bu. Ülkemize hayırlı uğurlu olsun.
Gerçekten ekonomik anlamda, elinde enerji kaynağı bulunan bir ülke olma yolunda Türkiye’nin geleceğine yönelik çok önemli bir buluş.
Bu olaya şöyle bakalım. Türkiye, ithalatının yüzde 40’ı enerji için harcıyor. Bu ithalatın üçte birisi ise doğalgaz için yapılıyor. Ülkemizde yılda ortalama olarak yaklaşık 45 milyar metreküp doğalgaz kullanılıyor. Açıklanan rezerv ise ülkemizin dışa bağımlı olmadan sadece kendisinin kullanması halinde 7-8 yıllık ihtiyacını karşılayacak olan bir enerji deposu. Olay, basit değil. Senelerin özlemi olan bir keşif. Çünkü, etrafımıza bakıyoruz. Karadeniz’e kıyısı bulunan Yunanistan, Romanya, Ukrayna, Rusya gibi ülkeler denizden doğalgaz çıkarıyor. Bizim de kıyılarımız var ama ne hikmetse bugüne kadar yapılan araştırmalarda enerji kaynağı bulunamamış. Bugün ise Sakarya’nın 150 kilometre uzağında, kaynak bulundu.
Körfezde sevinç yaşıyoruz. Ülke olarak büyük bir sevinç yaşıyoruz. Bu Türkiye’nin enerji araştırmasında kendi kendisine hareket etmesiyle başardığı en büyük bir ekonomik kazançtır. Ülkemizde 2017 yılından sonra hizmete sunulan Fatih Sondaj Gemimiz sevinç yaşattı. Aynı sevinçli haberleri Yavuz ve Kanuni Sondaj Gemilerimizden de bekliyoruz.
Yine, enerji kaynağı sondajı öncesinde en keşif yapan Barbaros ve Oruç Reis Sismik Araştırma Gemilerinin çalışmaları devam ediyor.
Bu durum bize gösterdi ki, senelerdir araştırma yapılan ve “burada hiçbir şey yok” denilen bölgelerde aslında enerji varmış. Fakat, araştırma Türk görevlilerce yapılmadığı, kiralama yöntemli Sismik ve Sondaj gemileriyle yapıldığı için enerji kaynağı bulunsa bile bize haber verilmiyor şeklindeki halkımız arasındaki söylemlerin doğru çıkması da gurur kaynağı oldu.
Cumhurbaşkanı Karadeniz’de bulunan kaynaktan elde edilecek olan doğalgazın 2023 yılında kullanıma sunulacağını açıkladı. Bu durum, olayın hem ekonomik, ekonomik olduğu kadar da siyasi sonuçlar doğurması bakımından önemli. Malum, 2023’te genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Seçimlere kadar gerek Karadeniz’den gerekse Akdeniz’deki gemilerimizden benzer müjdeli haberleri bekliyoruz. Türkiye’nin enerji konusunda ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir ülke olması demek, milli gelirden enerji kaynakları için dış ülkelere ödenen yüzde 40’lık miktarın ülke içinde kalması ve iç piyasa ekonomisine, dolayısıyla halkımızın cebine destek olması anlamına geliyor. Tekrar hayırlı ve uğurlu olsun. Gerçekten büyük bir keşif ve büyük bir hazine kaynağı.
Gelelim, bu müjdenin dünya kamuoyuna yansımasına. Pek çok ülke, olaya “bekleyelim de görelim” mantığı ile yaklaşıyor. Tabi, sevinen ülkeler ve tebrik eden ülkelerde var.
Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği'nin (GAZBİR) 2019 Yılı Doğal Gaz Dağıtım Sektör Raporu'ndan derlediği bilgilere göre, 81 il ve 550 yerleşim yerine doğal gaz arzı sağlandı. Geçen yıl, doğal gazı aktif kullananların sayısı bir önceki yıla göre yüzde 3 artarak 52,2 milyon oldu.
Türkiye'de doğal gaz abone sayısı ise 2019'da bir önceki yıla göre yüzde 7 artarak 16 milyon 484 bin 478'e yükseldi. Böylece, toplam abone sayısı bir önceki yıla göre 1 milyon 83 bin 586 arttı.
Türkiye'nin 2019'daki toplam doğal gaz tüketimi bir önceki yıla göre yüzde 9 düşüşle 44,9 milyar metreküpe geriledi.
Abone sayısı en fazla olan 5 ilden İstanbul'da hane başı tüketim 887 metreküp, Ankara'da 1053 metreküp, İzmir'de 893 metreküp, Kocaeli'de 922 metreküp ve Bursa'da 818 metreküp oldu.
Geçen yıl, ısınma amaçlı doğal gaz kullanan tüketiciler yıllık bin 700 liralık fatura öderken, bu haneler kömürle ısınan hanelere göre ortalama bin 315 lira ve elektrikle ısınan hanelere göre ise ortalama 4 bin 535 lira daha az fatura ödedi.
Sanayideki doğal gaz tüketimi de aynı dönemde yüzde 3 artarak 12,4 milyar metreküp oldu. Tüketimin kalan 6,8 milyar metreküplük kısmı ise hizmet ve diğer enerji sektörü tarafından gerçekleştirildi.
Ülkemizin ekonomik yapısındaki doğalgazın etkisi böyle. Bakalım, kendi milli ve yerli kaynaklardan elde edeceğimiz doğalgaz sayesinde bu rakamlar nereye kadar düşecek. Hemen ifade etmekte fayda var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Karadeniz’de doğalgaz kaynağı bulunduğunu açıklamasıyla beraber döviz fiyatları, altın fiyatları düşese geçti. TL faizleri özellikle de özel bankalar tarafından yükseltildi.