Kuruluş amacı özgürlük, demokrasi ve kalkınma olan Demokrat Parti bu uğurda başbakanını ve bakanlarını şehit verdi. Merhum Başbakan Adnan Menderes idam sehpasında son sözlerinde “Kimseye kırgın değilim. Milletime ebedi saadetler dilerim” diyerek ne kadar yüce bir yürek taşıdığını ispatlayarak bu hayata veda etmişti.

Demokrat parti darbeyle iktidardan indirilip yok edildi, ardından bu misyonun devamı olan Adalet Partisi kurucu genel başkan Ragıp Gümüşpala'nın vefatı ile yerine gelen Süleyman Demirel Demokrat Parti misyonunu şaha kaldırarak devam ettirdi. Kalkınan Türkiye'yi istemeyen dış mihraklar yine ordu kanalıyla Adalet Partisi’nin yolunu kapatıyordu. Bu sıkıntılar 12 Eylül 1980 darbesi yapılana kadar devam etti ve darbe neticesinde Adalet Partisi de kapatıldı. 1983 yılında Turgut Özal'lı Anavatan partisi kalkınma hamlelerini devam ettirdi 1991 yılında iktidarı Doğruyol partisine devraldı. 28 şubat 1997 post modern darbe yine seçilmiş iktidarları sıkıntıya sokuyordu. 2002 yılı 3 Kasım seçimleri Demokrat Parti’nin misyonunu devam ettiren DYP yüzde 9,7 oy oranı ile baraj altı kalınca 1946 yılından itibaren 56 yıl sonra ilk kez meclis dışı kalıyordu.

Kuruşundan itibaren demokrasi mücadelesi veren Demokrat Parti günümüzde büyük sıkıntılar yaşamakta. Ne yazık ki demokrasi uğruna şehitler veren Demokrat Parti’de artık parti içi demokrasi sizlere ömür. Topluma ve her kesime özgürlük vaat eden bu yüce misyonun günümüz genel merkez yöneticileri kongrelerden korkar hale gelmişler. Her hangi bir demokrat partiliye sorsanız “Demokrat Parti’nin en iyi üç teşkilatını sıralayın” diye; Osmangazi İlçe Teşkilatı’nı size örnek gösterebilirdi. Ancak yaklaşan kongreler Bursa'da tanınmayan il başkanını ürkütüyordu. Osmangazi ilçe teşkilatı 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 seçimlerinde alanlarda gece gündüz koşturup emek verirken koltuk kaybetme korkusu ile yaşayanlar görevden aldırma peşine düşmüşlerdi. 29 Eylül’de görevden alınma olmasına rağmen Osmangazi ilçeye bilgi verme 5 Ocak tarihi… Yani siz bu insanları kullanıp, 99 gün sonra haber vereceksiniz! İş bilmezliğin ve acemiliğin her şeklini yapan il başkanı bütün Bursa teşkilatını bir birine düşman ettirmeye devam ediyor…

Osmangazi ilçe teşkilatının gerekçe gösterilemeden görevden alınması hukuka aykırı olduğu için yasal yollara başvuruldu. İşte demokrasi uğruna canlarını feda eden bu yüce misyonun kurucularının aksine hak arayan Osmangazi yönetimi ile baş edememekten korktuğunu aşikar bir şekilde belli etti; 398 ilçe delegeliği 100 delegeye düşürüldü. Bu sayı en asgari sayıydı. Yeni delege listesiyle başvuru yapanlar bir AK Parti üyesini bir de hiç üyeliği bulunmayan kişiyi delege olarak yazınca delege sayısı 98’e düştü ve YSK kongreyi iptal etti. Panik içinde ne yapacaklarını bilemeyen bu acemi mangası soluğu Ankara'da aldılar. Ankara YSK yapılan itiraza ret cevabı verdi. Buradan da bir tokat yemiş oldular. Bu süreçte Osmangazi ilçe adına açılan dava ise 4 Nisan'da görülecek. Bu davayı da kaybedeceklerini bilen acemi mangası, genel merkez yardımıyla Osmangazi ilçesine kayıtlı yaklaşık 8 bin 500 üyeyi ve kendi atadıkları yasal olmayan yönetimiyle birlikte fesih etme yoluna gittiler. Korku insana neler yaptırıyormuş meğer!

Tabi bu kararı almak için genel başkan ve başkanlık divanı kararı yetmiyor. Kararın uygulanabilmesi için Genel İdare Kurulu kararı gerekli. Yani Bursa İl Başkanı acemice hareket yapmaya devam ederken genel merkezi de kendisine benzetmiş ve kamuoyunda partiyi iş bilmezlikleriyle iyice küçük düşürmektedir.

Korku ile siyaset yapılmaz sandık ve delege iradesinden korkmayacaksınız, yüreğiniz yoksa siyaset yapmayacaksınız; kendinizi kandırmayın. Siz iyi niyetli olsaydınız üye değişim ve güncellemeyi kongreden sonra rahat rahat yapardınız. Bu projeyi ben 6 yıl önce Hüsamettin Cindoruk döneminde önermiştim ama ne zaman kongrede seçimle iş başına geldikten sonra önerdim. Siz kimsiniz ki 40 yıldır, 50 yıldır, 60 yıldır üyelikleri aralıksız devam eden kişilerin üyeliğini bu şekilde sileceksiniz?

Genel başkanın yaşından daha fazla yıldır üye olanlar bizleri arayıp sitemlerini bildiriyor. Yine tarafımızca gerekli şikayet ve itirazlar yapılacaktır. Üyelerin haklarının yine sonuna kadar takipçisiyiz.

Demokrat Parti’de demokrasi olmazsa hiç bir yerde olmaz. Önce isminizin ve misyonunuzun hakkını vereceksiniz. Karakteriniz ve ruhunuz buna uymuyorsa Demokrat Parti’de siyaset yapmayacaksınız. Darbelerle ömrünü geçirmiş bu koca çınar sayenizde bir iç darbeye maruz kalmıştır. Sizler darbecisiniz ve öyle anılacaksınız artık.

Bursa demokrattır! Bunu kavrayamayanlar yakında buradan uzaklaşacaktır. 1961 Darbe Anayasasına ‘hayır’ diyen iki ilden biri olan Bursa, siz sivil darbecilere de ‘hayır’ demeyi çok iyi bilecektir…

Cumalıkızık’ta yapılan ilk toplantı ülke genelinde ses getirdi ve Türkiye'ye yayıldı. Ardından Yalova toplantısı yapılınca bir çok farklı şehirden toplantı talebi gelmeye başladı. Kocaeli'de yapılan ön görüşme toplantısı ile 26 Mart Cumartesi günü Samsun'da karar kılındı. Ülkemizin merkez sağ siyasetine talebi ve özlemi kendini giderek hissettiriyor. Tarafımıza gelen mesaj ve telefonlara yetişmek bir hayli zamanımızı alıyor. Bu yoğunluk Demokrasi Taban Hareketi’nin doğruluğunu kanıtlıyor. Esen kalın…