Geçtiğimiz günlerde Genelkurmay eski başkanı İlker Başbuğ yazdığı ''Türkiye Cumhuriyeti'nde 1923-1961 güç odaklarının mücadelesi'' kitabında değerlendirme yaparken. ''Demokrat partinin yaptığı mücadeleyi hiç bir parti yapmadı'' demişti.

Günümüzde bu mücadeleyi anlatacak ve topluma izah edecek kişi sayısı artık çok az. İlker Başbuğ 1946-1950 arasındaki dönemde Demokrat Parti'nin mücadelesine de dikkat çeken Başbuğ, "Bir muhalefet partisi olarak yaptığı mücadele bence bugün de dahil hiçbir partinin yapmadığı bir demokrasi mücadelesidir. Bunu kabul etmek durumundayız. Bu samimi bir mücadele." dedi.

Bu güne gelirsek 6 mayıs 2012 tarihinde bizlerin çetin mücadelesi sonucunda Demokrat parti genel başkanlığını seçilen Gültekin Uysal 8. yılına giriyor. O süreçte Demokrat parti nin adının aksine gençleşme operasyonuna imza atarak ''genç Türkiye nin genç lideri'' sloganlarıyla yeni bir sayfa açmış oluyorduk. Geçen süre zarfında ise beklentilerimizin çok uzağında kaldık. Genç bir nüfusa sahip Türkiye'ye genç bir lider sunup öncelikle gençlerin oyunu almayı umuyorduk. 2009 yılında Süleyman Soylu genel başkanlığında girilen yerel seçimlerde Yalova ile birlikte 150 civarı ilçe belediyesi kazanılmıştı. Gültekin Uysal liderliğinde girilen 2014 yerel seçimlerinde bu oran yüzde on,a düştü 15 belediye kazanıldı, 2019 yerel seçimlerinde belediye sayısı 8, e indi, buna rağmen il genel meclisi oy oranı 512 bine çıktı.

Demokrat parti 1 Aralık ta ''Türkiye demokrasiye geçiyor'' adıyla  Genişletilmiş temsilciler meclisi toplantısı yapacak. Ankara'da Türkiye barolar birliği kongre salonunda pazar günü yapılacak toplantıda yeni yol haritası açıklanacak, bu çalışmalar il ve ilçe teşkilatlarınca takip edilerek uygulamaya konulacak. Ancak bu uygulamayı yapacak ne kadar vizyonlu teşkilat var tartışılır. Takriben bundan üç yıl önce bizzat ben Demokrat parti genel merkezine hitaben il ve ilçe teşkilatları arasında bir proje yarışması başlatmalarını önermiştim, fakat ciddiye alan olmamıştı. 

Demokrat parti genel başkanlığı koltuğunda kimler oturdu, adına ister Adalet partisi ister Doğru Yol partisi deyin, bir bütün olarak ele aldığımızda Celal Bayar, Adnan Menderes, Ragıp Gümüşpala, Süleyman Demirel, Ahmet Nusret Tuna, Yıldırım Avcı, Hüsamettin Cindoruk, Tansu Çiller, Mehmet Ağar, Süleyman Soylu, Namık Kemal Zeybek ve Gültekin Uysal. İsimlere bakarsanız adeta şampiyonlar ligi gibi ve son genel başkan Gültekin Uysal konumu ve oturduğu koltuğun hakkını vermeli. Demokrat parti sevdalıları Son genel seçimde Afyon milletvekili seçilen Uysal dan daha sert ve doyurucu muhalefet bekledi fakat her nedense bir türlü beklenen olmadı.

1 Aralıkta ki toplantı da danışmanlık yapan Atılgan Bayar ismi de ön plana çıkıyor, bir dönem Başbakan Ahmet Davutoğlu nun danışmanlığını yapan Bayar, ayrıca Ekrem İmamoğlu nun asker arkadaşı ve İstanbul BŞB seçimlerinde İmamoğlu na destek açıklaması da yapmıştı. Atılgan Bayar bana göre vizyonlu bir strajedi uzmanıdır. Demokrat parti ve Gültekin Uysal'a faydalı olur kanatindeyim, Uysal bu konuda doğru karar almıştır ve zaman doğru yaptığını gösterecektir.

Teşkilatlar ve bölünmüşlük konuları acilen ele alınmalı, ülkemizde Demokrasinin gerçek ve tartışılmasız tek mimarı Demokrat partidir. Demokratlar şu an partilerine kırgınlar dır, bir çoğu parti de görev alamazken, dernek, grup gibi oluşumlar ile partilerine ihanet etmeden beklemekteler, Örneğin sevdiğimiz taktir ettiğimiz Hürriyetçi Demokratlar, Adnan Dağıstanlı, Mustafa Kımıl, Muhsin Alnıaçık, Ebru Namal.

Çoban Ateşi olarak eski bakanımız Rıfat Serdaroğlu önderliğinde bir çok Demokrat, Murat Altun'un kurduğu Mehmet Mahmut Yılmaz ile devam eden Şahlanış harekatı gibi oluşumlar bu gün partileşme çalışmaları yapmakta. Burada yapılması gereken Gültekin Uysal ve genel merkez tarafından acilen bir taban hareketi ile bir araya getirilmeli ve farklı yerlere dağılmış, küsmüş, kırılmış, unutulmuş partililer çağrılmalı, gönülleri alınmalı, görevler verilmeli. Benim isteğim enerjilerimizi Demokrat parti çatısı altında kullanmamız yönündedir. Bölünmüşlük hem Demokrat partiye hem ülkemizin geleceğine büyük zararlar vermektedir. Demokrat parti yalnızca genel başkan dan itibar değildir, delege gerektiğinde gerekeni yapar, bir çok genel başkan geldi gitti, baki olan bizzat Demokrat partidir.

Yaptığımız bu samimi çağrılar mutlaka değerlendirilmeli, samimiyetimizden şüphe eden olursa kendi bilir, bölük pörçük olmanın ve anlamsız savrulmanın devasa çınar Demokrat parti ye misyonuna hiç bir getirisi olmaz. Bu gün bizim partimizde komisyon başkanlığı dahi yapamayacak kişilerin, iktidar partisinde milletvekili ve bakan olduğunu üzülerek görüyoruz. Demokrat partililer insan kalitesinin yansımasıdır, ne yazık ki bizden başka herkes Demokrat partiye ve Demokratlara saygılı iken biz, bizlerin kıymetini bilmiyoruz.

Demokrat'sanız kalitenizi bilin, bilmezseniz bir kısım kalitesizler gelip sizi yönetir.