Türkiye'de son yıllarda kendini daha derinden hissettiren merkez sağ partilerinin yokluğu, iktidardan uzaklaşması, muhalefette dahi olmaması yüzde 70 sağ seçmenin büyük bölümünü alternatifsiz bırakmaktadır. 1983 yılında Turgut Özal merkez sağ tandanslı olarak halkın büyük desteğini alarak iktidar olmuştu. Bu konuda Adalet Partisi’nin efsane lideri Süleyman Demirel'in siyasi yasaklı olmasının da etkisi büyüktü. Demirel'in işaret ettiği Büyük Türkiye Partisi, darbe padişahı Kenan Evren tarafından veto edilince Turgut Özal merkez sağı temsilen rakipsiz kalmış oldu. Kenan Evren her ne kadar TRT'de asker lideri işaret etse de halkımız asker ve polisi seviyor görünse de siyaset sahnesinde oy vermez; onlar kendi işini yapsın tepkisini sandıkta daima koyar.

1993 yılında Turgut Özal'ın vefatı ile Cumhurbaşkanlığına geçen Süleyman Demirel yerini kongrede Tansu Çiller'e  bırakınca merkez sağın diğer lideri Mesut Yılmaz ile kavgaları daha da şiddetlendi  ve DYP-ANAP her iki parti de girdikleri her seçimde oy kaybına uğradılar. ANAP'ın oy kaybı daha hızlı yaşandı. 2002 yılında her iki lider de görevlerini bırakarak istifa etti. DYP genel başkanlığa Mehmet Ağar'ı getirirken ANAP gecikmeli olarak Erkan Mumcu'yu getirmişti ve iki liderin samimi başlayan birleşme çabası ülke genelinde büyük bir çıkış yakalıyordu. Birleşme sebebi ile DYP adını Demokrat Parti olarak değiştiriyordu ve  ilk bir haftalık periyotta Demokrat Parti % 20 oy oranlarında görülüyordu. Ayrıca DP oy oranını arttırarak yükseliyordu. Artık ne olduysa bu gün dahi net olarak bilinmiyor ve bu birleşme bir şekilde engellendi. DP girdiği 22 Temmuz 2007 seçimlerinde % 5,4 oy alarak şok yaşıyordu. ANAP ise seçime girememişti!

2009 Yılında DP'nin başında Hüsamettin Cindoruk, ANAP'ın başında ise Salih Uzun vardı. Her iki lider birleşmeyi başardı fakat bu kez 2007 yılında yakalanan sinerji yerini alerjiye bıraktı, maya tutmadı; tutturulamadı!

Merkez sağ siyaseti Türkiye'yi DP-AP-ANAP ve DYP olarak neredeyse sıfırdan inşa edip bu günlere getirmiştir. Ülkemizde değişim, gelişim, teknolojik kalkınmalarda, üretimde bu partilerin imzası vardır. Ayrıca Demokrat Partililer daima iktidara alışmış seçmenlerdi. 1997 yılından itibaren iktidardan, 2002 yılından itibaren meclis dışı kalmış olmaları derin bir travma yaratmıştır.

Muhalefet değişmeden Türkiye’nin değişmeyeceği kesinleşmiştir. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinde ulusalcı ve Kemalist guruplar tarafından eleştirilmekte olup bir türlü huzur bulamamıştır. MHP'de ise Devlet Bahçeli'nin ne yapmaya çalıştığını bilen çıkmamıştır. Biat kültürünün esas alındığı partide sorgulama yapılamadığı için milletvekilliği listesine alınmayan ve ihraç tehdidi yaşayanların başlattığı hareketin ne getireceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz.

DEMOKRASİ TABAN HAREKETİ

Demokrat Partililer olarak Bursa, Sakarya, Yalova, Kocaeli, Eskişehir, İstanbul, Bilecik, Zonguldak, Samsun gibi İl temsilcileri ile başlattığımız Demokrasi Taban Hareketi toplantıları Bursa Cumalıkızık'ta başlatılıp Yalova ve Samsun toplantıları ile devam etmiştik. Üstüne koyarak kitlelerin katılıp iştirak ettiği toplantıların yenisi Demokrat Parti’nin iktidara geldiği 14 Mayıs günü Ankara Balgat'ta bulunan genel merkez binasında yapılacaktır. Birkaç bin kişinin katılması bekleniyor toplantıya. Türkiye'nin her ilinden partililerin katılması öngörülüyor. Samsun toplantısına 30 civarı farklı şehirden katılım sağlanmıştı; bu kez sayının 60 ili geçeceği tahmin ediliyor. Toplantının organize ve başkanlığı Kocaeli Milletvekili Halil İbrahim Artvinli tarafından yapılıyor. Deneyimli siyasetçi en ince ayrıntıyı hesaplayarak hassas davranıyor. Kendisine verdiği emeklerden dolayı Taban Hareketi mensupları teşekkür etmelidir.

Demokrasi Taban Hareketi çalışmaları ve toplantıları bir çok kesim, kişi, kurum ve partiler tarafından izleniyor. Kimi zaman siyaset ile ilgisi olmayan kişiler tarafından soru yağmuruna tutulunca şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Bu tarz samimi vatandaşlarımızın ülkemizin sıkıntılı sürecini yine merkez sağ partisi tarafından aşılacağına inanmaları bizlere umut veriyor. Sol görüşlü siyasi dostlarımızdan dahi benzeri cümleleri duymak  gayet sevindirici.

Demokrasi Taban Hareketi temsilcileri olarak Ankara'ya 5 otobüs kaldırmayı planlıyoruz. 14 Mayıs Cumartesi sabahı Haşim İşcan Caddesi otobüs parkından kalkacak olan otobüslerin hareket saati 07.00 civarı olacak. Gelmek isteyenler benimle irtibat kurabilirler...

Esen kalın…