Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Demedi ki…

Yazının Giriş Tarihi: 10.05.2015 01:35
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.05.2015 01:35

‘Evladım sakın okuyup adam olma…’

‘Benim oğlum ilerde büyük adam olacak, ihaleye fesat karıştıracak…’

‘Bak oğlum hayatta her şey para demektir. Sen sen ol, para kazanmak için hiç kimseye acıma…’

‘Kızım evlenince kaynananı düşman belle…’

‘Yavrum kendi çıkarın için her şeyi yapman mübahtır; her türlü ahlaksızlığı yapabilirsin…’

‘Oğlum yalan söyle, hileye hurdaya karış, karını döv, kavga çıkar, her işini yalap şalap yap; etik metik palavra…’

‘Zinhar kitap filan okuma, düşünme, sanata düşman ol. Cehalet ayrıcalıktır unutma...’

‘Bak ileride kavgacı, uzlaşmaz, hak yiyici olmazsan sana adam demezler. Hele kul hakkı yemezsen sana asla hakkımı helal etmem…’

Bizi yetiştirirken bu sözlerden birini dedi mi annemiz?

Demedi…

Eee?

Ne bu halimiz, birbirimize yaşattıklarımız peki?

Anneler yukarıdaki ironik öğütleri vermediklerine göre evlatlarına, onlar neden hatırlamıyorlar analarının ‘insan olma’ üzerine nasihatlerini? Birbirlerinin gözünü çıkartmak için, hayatı yaşanmaz kılmak için, parayı şerefin sıfatı saymak için verdikleri bu amansız savaşın stratejisini analarından mı aldılar? Analar mı fısıldadı kulaklarına haysiyetsizliği?

Acımasız, değersiz, sadece çıkar üzerine kurulmuş ilişkilerle, ‘önce ben’den ‘sadece ben’e geçişteki hoyratlıkla ve bunun doğal sonucu toplam kalitesizlikle, sayılı günlerle misafiri olduğumuz dünyayı kendimize dar etmenin mantıki bir izahını yapabilen varsa çıksın ortaya!

Bazen sıyrılıyorum hayat denilen oyundan, çekilip bir köşeye izliyorum yakınımdaki ve uzağımdaki insanları. Sanki herkes bir gladyatör, dünya da arena. Gücü yeten gücü yettiğinin ensesinde; vahşi, adaletsiz ve kuralsız bir kavganın içerisinde, galibi olmayan skorlar peşindeler.

Hadi saygıdan geçtim. Yaratandan ötürü yaratılana sevginin bile esamesi yok. Herkes dünyanın tam ortasında, diğerleri sanki onun yüzü suyu hürmetine yaratılmış! Kibir kirine bulanmış ilişkiler, çıkarlarla sınırlanan, sınanan dostluklar…

Oysa demedi ki annelerimiz bize: ‘mal bulmuş mağribi ol’ diye. Aksine hep doğruyu anlattı, insan olmayı ve insan kalmayı fısıldadı kulağımıza. Kendi uykusuzluğuna aldırmadan söylediği ninnilerinde adam olmayı işledi ruhumuza nakış misali... Hep dik durdu söz konusu biz olunca; dik durmayı öğretti kendi lisanınca. Kardeşlik dedi, hak dedi, haram dedi, ‘sakın ha!’ dedi. Kalmadı sadece doğurmakla, uğrumuzda uğurlandı.

 Aslında hepimiz suçluyuz. Bunu kendimize itiraf edemesek de suçluyuz. Tutamadık ve tutamıyoruz anacıklarımızın öğütlerini. Bir türlü söz geçiremiyoruz nefsimize. Daha çok, daha fazla diye diye unutuyoruz kulağımıza küpe edilen ana öğretilerini. Her sabah yeni bir  cenge uyanıyor, giyiyor zırhımızı yel değirmenlerine saldırıyoruz. Hayatta kavuşturmuş kollarını bizi izliyor dudaklarında ki muzip gülümseme ile.

Aslında biz acemice yaşamaya çalışırken, karşılaştığımız her olay bir ana nasihatine denk gelir. Şu anda hangi sıkıntıyı yaşıyorsanız mutlaka zamanında ‘sakın’larla, ‘asla’larla, ‘aman haa!’larla uyarılmışsınızdır. Anneniz mutlaka iyi insan olmanın dini karşılığını da anlatmıştır size ve kötülüğün asla cezasız kalmayacağını da...

Demem o ki…

Ne zaman fesata düşerse gönlünüz ve hakim olmazsanız ihtiraslarınıza; annenizin öğütlerini hatırlayın. Emin olun o yüce varlık çekip alacaktır yine sizi her türlü kötülüğün elinden.

Bu gün anneler günü.

Boş verin ütüyü, çiçeği vs. Alın yüreğinizi koşun ona. Yavrusunu hediye edin. Öpün ellerinden, koklayın derin derin. Emri hak vaki olmuşsa da dualarda sarılın hayatınızda ki tek gerçek dostunuzun ruhuna. Bilecektir geldiğinizi…

Yaşasa da, göçse de,

‘Benden medet umma evlat’

Demedi ki…

 


Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.