Dask Deprem sigortasının Neden Zorunlu olmasını istiyorum.
Türkiye bilindiği üzere bir Deprem ülkesidir.
1999 depreminden sonra 2000 yılında kurulan Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), ülkemizde Zorunlu Deprem Sigortası edindirme, uygulama ve yönetimi faaliyetlerinden sorumlu tüzel kimlikli bir kamu kuruluşudur.
Dask Zorunlu Deprem Sigortası genel anlamıyla, belediye sınırları içinde kalan meskenler için depremin meydana getirdiği maddi zararları karşılamaya yönelik geliştirilmiş bir sigorta sistemidir.
En son geçtiğimiz ay Elazığ ve Malatya’da yaşadığımız büyük can ve mal kaybına neden olan Depremler ve hemen hemen hergün çeşitli Şehirlerimizdede artçı sarsıntıların olduğunu hep birlikte yaşıyor ve görüyoruz.
1999 yılında ve öncesindede bir çok depremler yaşandı ülkemizde ve bundan sonrada yüksek ihtimaldir yine yaşanacaktır.
Allah’tan dileğimiz,İsteğimiz Dünya’da ve Ülkemizde hiçbir zaman Depremlerin ve Doğal afetlerin yaşanmamasıdır.
Tabiikide en doğrusunu yüce yaratanımız Allah c.c. bilir. Her şey onun takdirindedir,bize düşen içinde hayatımız boyunca Aile’miz ile yaşadığımız konutlarımızı yatay mimari olarak sağlam inşa edip ve arkasındada Deprem sigortası ( Dask ) dediğimiz sigorta poliçemizi yaptırarak önlem ve tedbirimizi almaktır.
konut satışlarında, Elektrik, Su, Doğalgaz aboneliği dışında henüz Dask poliçelerinde zorunluluk olmadı ve bu uygulama hayata geçemedi..
Dask Deprem sigortasının Neden Zorunlu olmasını istiyorum.
Ülkemizdeki toplam konut sayısı 2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'na göre, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'nde kayıtlı toplam konut sayısı eylül sonu itibarıyla 38,4 milyon oldu.ve bu konutların büyük bir kısmı olası beklenen büyük bir depremin ardından yıkılması ülke ekonomisine büyük zararlar getireceği aşikardır.
Marmara bölgesinde bulunan 1.derece risk gurubuna giren Bursa’mızdan örnek vermek gerekirse, 100 m2 bir evin yıllık Dask sigorta poliçesine yılda bir defa ödenecek tutar olarak ortalama 200 TL çıkmaktadır.
Bu sigorta her yıl yenilendiğinde hasarsızlık indrimleri verilerek Dask poliçe pirimleri dahada aşağılara düşmektedir.
DASK “Deprem geçecek, hayat devam edecek” yaklaşımından yola çıkarak, deprem sonrasında vatandaşların yaşamının kaldığı yerden yeniden güvenle devam edebilmesini amaçlar. Zorunlu Deprem Sigortası ile deprem ve depremden kaynaklanan yangın, infilak, yer kayması ve tsunami risklerine karşı, sigortalı konut sahiplerine maddi güvence sağlar. İster oturulamaz durumda ister kısmî hasarlı olsun, bina zararını en hızlı şekilde tazmin ederek, yaşamın normale dönmesine aracılık eder. DASK, Zorunlu Deprem Sigortası’nın yaygınlığını ülke genelinde birlikte çalıştığı sigorta şirketleri, bunlara bağlı acenteler ve banka şubelerinden oluşan dağıtım ağıyla artırırken, uyguladığı düşük prim maliyetleriyle de herkesin bu güvenceye sahip olmasını kolaylaştırmayı hedefler. Sigortalandırma faaliyetlerini, kamuoyunu bilinçlendirme etkinlikleriyle de destekleyen DASK, Zorunlu Deprem Sigortası’nın her şeyden önce hepimizin sosyal sorumluluğu olduğunun altını çizer. Depremin son 60 yıl içerisinde ülkemizde en sık rastlanılan afet türü olması, neredeyse tamamı deprem bölgesindeki ülkemiz için beklenmedik bir durum değildir. Üstelik deprem yapısı gereği, sadece bulunduğu bölgeyi değil, ülkeyi de ekonomik olarak sarsabilecek şiddette bir afet türüdür. Zorunlu Deprem Sigortası birey bazında mesken güvencesi sunarken, ülkemiz için de bir teminat havuzu oluşturulmasına çalışır. Özellikle deprem sonrasında büyüklüğü önem kazanan bu finansal havuz, bizim yaşadığımız yerde olmasa da, başka yerde gerçekleşen depremlerdeki ihtiyaç sahiplerinin de garantisi olma niteliği taşır. Kendi güvencemizi temin ederken, deprem bölgelerine de etkin şekilde yardımda bulunabilmemize olanak tanıyan DASK, sosyal dayanışma bilincinin yaygınlaştırılmasını başlıca sorumluluğu olarak görür.
Depremin ardından hasar ihbarlarının sayısı iki bini aştı
Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), Marmara Denizi merkezli depremin ardından hızla hasar ihbarlarını almaya ve hasar tespit çalışmaları için eksper görevlendirmelerini yapmaya başladı. Yoğunlukla İstanbul’dan olmak üzere Tekirdağ, Kocaeli, Bursa ve Balıkesir’den yaklaşık iki bini aşkın Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi için hasar ihbarı yapıldı. Depremin ardından tüm ekibiyle operasyon süreçlerine odaklanan DASK, Zorunlu Deprem Sigortası’na sahip konut sahiplerinin ALO DASK 125 üzerinden ilettiği hasar ihbarlarını değerlendiriyor. Şu ana kadar İstanbul ağırlıklı olmak üzere çevre iller de dahil iki bini aşkın hasar ihbarı alındı. Eksperleri hasar tespiti için sigortalı konutlara göndermeye başlayan DASK, hasar süreçlerini etkin şekilde yönetmek için yürüttüğü çalışmalar sayesinde hasar tespitlerini mobil cihazlar üzerinden çok daha sağlıklı ve hızlı bir şekilde yapıyor. Hasar tespit ve değerlendirme süreçlerinin sonuçlanmasının ardından kısa sürede tazminat ödemeleri gerçekleştirilecek. Bugün Türkiye’de her iki konuttan biri Zorunlu Deprem Sigortası ile güvence altında. Sigortalılık oranı en yüksek iller arasında özellikle deprem geçirmiş iller yer alıyor. Yalova, Sakarya ve Bolu’da sigortalılık oranları yüzde 80’i aşarken, İstanbul’da ise yüzde 63’e ulaşmış durumda. Güncel hasar bilgilendirmeleri www.dask.gov.tr web sitesinden takip edilebilirken; hasar ihbarları da yine aynı adresten ya da Alo DASK 125 çağrı merkezinden yapılabiliyor.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Zekir SEFERLER
Dask neden zorunlu olması lazım !
Dask Deprem sigortasının Neden Zorunlu olmasını istiyorum.
Türkiye bilindiği üzere bir Deprem ülkesidir.
1999 depreminden sonra 2000 yılında kurulan Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), ülkemizde Zorunlu Deprem Sigortası edindirme, uygulama ve yönetimi faaliyetlerinden sorumlu tüzel kimlikli bir kamu kuruluşudur.
Dask Zorunlu Deprem Sigortası genel anlamıyla, belediye sınırları içinde kalan meskenler için depremin meydana getirdiği maddi zararları karşılamaya yönelik geliştirilmiş bir sigorta sistemidir.
En son geçtiğimiz ay Elazığ ve Malatya’da yaşadığımız büyük can ve mal kaybına neden olan Depremler ve hemen hemen hergün çeşitli Şehirlerimizdede artçı sarsıntıların olduğunu hep birlikte yaşıyor ve görüyoruz.
1999 yılında ve öncesindede bir çok depremler yaşandı ülkemizde ve bundan sonrada yüksek ihtimaldir yine yaşanacaktır.
Allah’tan dileğimiz,İsteğimiz Dünya’da ve Ülkemizde hiçbir zaman Depremlerin ve Doğal afetlerin yaşanmamasıdır.
Tabiikide en doğrusunu yüce yaratanımız Allah c.c. bilir. Her şey onun takdirindedir,bize düşen içinde hayatımız boyunca Aile’miz ile yaşadığımız konutlarımızı yatay mimari olarak sağlam inşa edip ve arkasındada Deprem sigortası ( Dask ) dediğimiz sigorta poliçemizi yaptırarak önlem ve tedbirimizi almaktır.
Dask zorunlu oluyor diye, Bu haberi daha önce 29 Ekim 2017 tarihli http://www.bursahaber.com/dask-tam-zorunlu-oluyor-1-makale,15166.html yazımda geçmiştim ama aradan tam 3 yıl geçmesine rağmen yalnızca,
konut satışlarında, Elektrik, Su, Doğalgaz aboneliği dışında henüz Dask poliçelerinde zorunluluk olmadı ve bu uygulama hayata geçemedi..
Dask Deprem sigortasının Neden Zorunlu olmasını istiyorum.
Ülkemizdeki toplam konut sayısı 2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'na göre, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'nde kayıtlı toplam konut sayısı eylül sonu itibarıyla 38,4 milyon oldu.ve bu konutların büyük bir kısmı olası beklenen büyük bir depremin ardından yıkılması ülke ekonomisine büyük zararlar getireceği aşikardır.
Marmara bölgesinde bulunan 1.derece risk gurubuna giren Bursa’mızdan örnek vermek gerekirse, 100 m2 bir evin yıllık Dask sigorta poliçesine yılda bir defa ödenecek tutar olarak ortalama 200 TL çıkmaktadır.
Bu sigorta her yıl yenilendiğinde hasarsızlık indrimleri verilerek Dask poliçe pirimleri dahada aşağılara düşmektedir.
DASK “Deprem geçecek, hayat devam edecek” yaklaşımından yola çıkarak, deprem sonrasında vatandaşların yaşamının kaldığı yerden yeniden güvenle devam edebilmesini amaçlar. Zorunlu Deprem Sigortası ile deprem ve depremden kaynaklanan yangın, infilak, yer kayması ve tsunami risklerine karşı, sigortalı konut sahiplerine maddi güvence sağlar. İster oturulamaz durumda ister kısmî hasarlı olsun, bina zararını en hızlı şekilde tazmin ederek, yaşamın normale dönmesine aracılık eder. DASK, Zorunlu Deprem Sigortası’nın yaygınlığını ülke genelinde birlikte çalıştığı sigorta şirketleri, bunlara bağlı acenteler ve banka şubelerinden oluşan dağıtım ağıyla artırırken, uyguladığı düşük prim maliyetleriyle de herkesin bu güvenceye sahip olmasını kolaylaştırmayı hedefler. Sigortalandırma faaliyetlerini, kamuoyunu bilinçlendirme etkinlikleriyle de destekleyen DASK, Zorunlu Deprem Sigortası’nın her şeyden önce hepimizin sosyal sorumluluğu olduğunun altını çizer. Depremin son 60 yıl içerisinde ülkemizde en sık rastlanılan afet türü olması, neredeyse tamamı deprem bölgesindeki ülkemiz için beklenmedik bir durum değildir. Üstelik deprem yapısı gereği, sadece bulunduğu bölgeyi değil, ülkeyi de ekonomik olarak sarsabilecek şiddette bir afet türüdür. Zorunlu Deprem Sigortası birey bazında mesken güvencesi sunarken, ülkemiz için de bir teminat havuzu oluşturulmasına çalışır. Özellikle deprem sonrasında büyüklüğü önem kazanan bu finansal havuz, bizim yaşadığımız yerde olmasa da, başka yerde gerçekleşen depremlerdeki ihtiyaç sahiplerinin de garantisi olma niteliği taşır. Kendi güvencemizi temin ederken, deprem bölgelerine de etkin şekilde yardımda bulunabilmemize olanak tanıyan DASK, sosyal dayanışma bilincinin yaygınlaştırılmasını başlıca sorumluluğu olarak görür.
Depremin ardından hasar ihbarlarının sayısı iki bini aştı
Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), Marmara Denizi merkezli depremin ardından hızla hasar ihbarlarını almaya ve hasar tespit çalışmaları için eksper görevlendirmelerini yapmaya başladı. Yoğunlukla İstanbul’dan olmak üzere Tekirdağ, Kocaeli, Bursa ve Balıkesir’den yaklaşık iki bini aşkın Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi için hasar ihbarı yapıldı. Depremin ardından tüm ekibiyle operasyon süreçlerine odaklanan DASK, Zorunlu Deprem Sigortası’na sahip konut sahiplerinin ALO DASK 125 üzerinden ilettiği hasar ihbarlarını değerlendiriyor. Şu ana kadar İstanbul ağırlıklı olmak üzere çevre iller de dahil iki bini aşkın hasar ihbarı alındı. Eksperleri hasar tespiti için sigortalı konutlara göndermeye başlayan DASK, hasar süreçlerini etkin şekilde yönetmek için yürüttüğü çalışmalar sayesinde hasar tespitlerini mobil cihazlar üzerinden çok daha sağlıklı ve hızlı bir şekilde yapıyor. Hasar tespit ve değerlendirme süreçlerinin sonuçlanmasının ardından kısa sürede tazminat ödemeleri gerçekleştirilecek. Bugün Türkiye’de her iki konuttan biri Zorunlu Deprem Sigortası ile güvence altında. Sigortalılık oranı en yüksek iller arasında özellikle deprem geçirmiş iller yer alıyor. Yalova, Sakarya ve Bolu’da sigortalılık oranları yüzde 80’i aşarken, İstanbul’da ise yüzde 63’e ulaşmış durumda. Güncel hasar bilgilendirmeleri www.dask.gov.tr web sitesinden takip edilebilirken; hasar ihbarları da yine aynı adresten ya da Alo DASK 125 çağrı merkezinden yapılabiliyor.