Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Darbe değil Demokrasi…

Yazının Giriş Tarihi: 10.05.2019 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.05.2019 00:00

Türkiye’nin gündeminin yeniden İstanbul seçimlerine odaklanmasının ekonomik anlamda ülkede yarattığı olumsuzluklara önceki gün değinmiştim. Son dönemde Türkiye’de tarifi mümkün olmayan ‘nefret ve şiddet’ dili kullanılmaya başlandı. Her mevki ve makamdan sokağa hızla ve karşılıklı olarak artan bir hızla yayılan dilin son getirdiği nokta ‘darbe çağrısı’ oldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinin iptaline ilişkin tartışmalar hararetini yükselterek artırırken, CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu’nun kürsüden okuduğu mani, fazlasıyla manidar! Kayışoğlu, “Kaynayan kazan taşmaz mı? Sandıkları aşmaz mı? Seçmenin oyunu yok sayan, darbeyle buluşmaz mı?” diyerek yoğun bir tepki aldı. Bursa siyasetine gece yarısı Ak Parti Bursa Milletvekili Refik Özen’in sosyal medya paylaşımları ile düşen konunun üzerine, sosyal medyada darbe karşıtı paylaşımlar hız kazandı. Milletvekili Özen, “Milletin oyu ile seçilen bir siyasetçinin, darbe çağrısı yapması utanç vesikası… Hele hele bu çağrı yapanın Bursa Milletvekili olması… Umarım hem Türkiye’den hem de Bursa halkından bir özür diler…” açıklaması ile darbe çağrılarına demokrasi çıkışı ile cevap verdi.

Elbette Yüksek Seçim Kurulu tarafından alınan kararın toplumsal anlamda ciddi bir tartışma konusu olduğu gerçekliği ortada. Ve yine tüm yönleriyle incelendiğinde Türkiye’de ciddi bir seçim kanuna ihtiyaç duyulmasının ötesinde yargının da ‘Adalet’ kavramının güçlendirilmesi adına somut adımlar atılmasına acil ihtiyaç var. Lakin özellikle son dönemde seçimler üzerinden sertleşen dilde aslında hâkimiyeti yok sayılan millet iradesine de değinmek gerekiyor. YSK tarafından verilen kararın olumsuzluğu halk vicdanında kanaat bulduysa, zaten halk yine kararını daha güçlü bir şekilde sandıkta siyaseti etkileyecek biçimde verecektir. Siyasetin 15 Temmuz ile yaşanan sürece rağmen halen uyanamadığı gerçeklerden en önemlisinin FETÖ’nün hızla güçlendiği gerçeği olduğunu kabul ettiğimizde ise, kötüye giden süreçten öncelikle parlamento ve parlamenterler olumsuz etkilenecektir. Türkiye’nin demokrasi olmaksızın nefes alamadığı ve yine demokrasinin ekonomi adına en önemli somut değer olduğunu değerlendirdiğimizde, Milletvekili ‘ayrıştıran değil birleştiren’ söylemler ile siyaseti güçlendirmek zorundadır gerçeği ile yüzleşiriz.

1980 darbe sürecinin hatıralarını taşıyan parlamenterlerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin öncelikle ülkede ki, terör ve ekonomi çıkmazına odaklanması elzemdir. İstanbul seçimlerini gündeme getiren Bursa Milletvekillerinin önceliği Bursa’nın sorunlarıdır. Bursa, özelinde ki birçok sorunu elinin tersiyle geri atarak sadece Genel Merkez siyaseti babında öne çıkmak adına İstanbul siyaseti yapmak popülerlik kazandırmaz! Aksine Bursa gibi demokrasi aşığı bir kentte ters tepkilerle sonuçlanır. Öyle ki, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu’nun son günlerde sarf ettiği sert söylemlerin nasıl aleyhine işlediği aşikâr olduğu halde bu söylem dilinde ısrarcı olmak ne CHP’ye ne muhalefete ne de söyleyene fayda getirmez inancındayım. Toplumsal değerlerin ciddi anlamda zarar gördüğü, muhalefetin kendi içerisinde de ayrı bir muhalefet oluşturduğu, Ak Parti ve/veya adaylarına verilmeyen oyların CHP’ye emanet değil Ak Parti ve /veya adaylarına tepki oyu olduğu gerçeğini CHP kabul etmelidir. CHP’nin veyahut farklı bir siyasi partinin artan veya eksilen oy oranından yola çıkarak toplum içerisinde ‘ötekileştirme’ eylemine girişmesi en ufak tabiri ile ‘hata’ diye tanımlanabilir. Son dönemde koltuk rehaveti ile seçmenin oyunu değerlendiren bir kısım Belediye Başkanları ve Milletvekilleri ile İl ya da İlçe yöneticilerinin oy vereni neredeyse ‘hain’ diye damgalamaya gidecek söylemleri ve tepkileri nasıl yanlış davranışlarsa, darbe çağrısı da aynı yanlış davranışlardandır.

Türkiye’nin ekonomi ve demokrasi kenti Bursa Milletvekilleri ve siyasilerini bir gazeteci olarak ayrımcı dilden uzak daha birleştirici ifadelere davet ediyorum. Unutmayınız ki, darbenin veyahut darbecinin adaleti değil idam sehpası vardır!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.