Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Dalya

Yazının Giriş Tarihi: 23.11.2014 02:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.11.2014 02:30

Sivil toplum örgütlerinin ağırlıklı olduğu yüz söyleşi olmuş.

Masamda derlenmeyi bekleyen notlar ile randevu defterimdeki yoğunlukta hesaba katılırsa ikici dalya da pek uzak görünmüyor.

Yaklaşık iki buçuk aylık geceli gündüzlü çalışmaların geldiği noktayı görünce,  ne kadar doğru bir iş yaptığımızı daha iyi anlıyorum.  Basın çok önemli bir güç.  Bu gücü doğru kullanabilen kurumlar kendilerini ödüllendirmiş oluyorlar. Özellikle STK’ların çalışmalarımıza gösterdikleri ilgi bunun en önemli kanıtı. Ellerini Taşın Altına Koyanlar olarak nitelendirdiğim gönüllülerin faaliyetlerini öğrenip yazarken mutlu oluyorum. İnsan özneli her faaliyet toplumumuz için bir kazanım.

Ancak şunu da belirtmeden geçemeyeceğim,  derneklerimiz birbirlerinin gücünü kullanmaktan uzaklar.  Yani tanışmıyorlar.  Bu tanışıklığın bir şekilde hayata geçirilmesinin gerekliliğini savunuyorum. Özellikle aynı kulvarda koşan dernekler mutlak surette bir sinerji oluşturmalılar. Konuştukça,  yazdıkça görüyorum ki,  birindeki eksiklik diğerinin fazlalığı. Örneğin faaliyetlerini icra edecek insanlara ulaşamayan bir derneğin karşısında, o faaliyetlere ulaşamayan bol üyeli bir başka dernek var.  Tanışsalar her ikisi de amaçlarına ulaşacak.

Bu konuda yapılabilecek çok şey var. İşin iyi tarafı tüm dernekler kendilerini diğer derneklerle tanıştıracak bir projeye çok sıcak bakıyorlar. Gerçi buna benzer çalışmalar yapılmıyor değil, ancak henüz hedeften çok uzaklar.

Derneklerin aşmaları gereken bir başka ciddi sorunları da aidat toplayamamak. Genellikle hemşeri derneklerinde tanık olduğum bu sıkıntının biraz da derneklerin tek düze faaliyetlerinden kaynaklandığı kanısındayım. Hemen hepsi gezi, iftar gibi klişeleşmiş etkinlikler düzenliyor ve çoğu da bunu yeterli görüyor. Zaman ezber bozma zamanı, insanların ilgisine mazhar olacak çalışmalar yapılması gerekiyor, dernekler tekdüzelikten kurtuldukça, üyelerinin onlara bakış açılarının da değiştiğini görecekler. Bunun da örnekleri var.

Gönüllük esasına dayanan sivil toplum kuruluşlarının mutlak surette korunması gerektiğini düşünenlerdenim. Ancak destek sadece aidat, bağış vs gibi sabit olmayan unsurları içerdiği sürece şimdiki tablonun değişmeyeceğine de inanıyorum. Oysa yapılabilecek çok şey ve bu yapılabilecekleri anlatabilecek çokta uzman var. İnsanların ufkunu açacak bilgilerle donanmış bu uzmanlarda kendi alanlarının derneklerine üye. Dolayısı ile geriye sadece tanışmak kalıyor.

Biz dün Sayın Özgür Cihan Berk ile bir adım attık. Böbrek ve diyaliz Hastaları dayanışma derneğinin yerlekeşinde, dernek üyelerine Özgür bey uzmanlık alanına giren konularda bir sunum yaparak önerilerini sıraladı. Toplantının sonun da dernek başkanı Haluk beyin aldığı bilgiler karşısındaki heyecanı görülmeye değerdi. Derneğine bir kazanç kapısı bulmanın sevincini, yine derneği adına kara dönüştüreceğimden hiç şüphem yok.

Bana da bu organizasyonu gerçekleştirmenin kıvancı kaldı.

Hani deler ya, yayında ve yapımda çalışan herkese teşekkürler diye… Bende Dalya’da bana destek veren Başta sevgili Cevdet Yıldız Olmak üzere,  Halime, Nurşen ve Arzu hanımlar ile eşime teşekkür ediyorum. Hep dediğim gibi, iyi ki varlar, var olsunlar…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.