Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çözülemeyen denklem

Yazının Giriş Tarihi: 16.09.2020 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.09.2020 00:00

Dünyayı sarsan pandemi salgını var. Ülkemizde de bu salgın yüzünden pek çok insanımız hayati tehlike içinde yaşamak zorunda. Aslında, hepimiz için tehlike geçmiş değil.

Etrafımızda pek çok insan işsiz kaldı. Yada kısa çalışma ödeneğine mahkum olarak çalışıyor. Ekonomide tehlike canları çaldığı konuşuluyor.

Esnaf işyerini açmasına rağmen yeterli iş yapamadığından dertli.

Bankalara borcu olanlar ise, kredi borçlarını yeni kredi alarak kapattıklarını öne sürüyorlar.

Vatandaş açısından baktığımızda ise çarşı-pazar fiyatları, mevsimin ay olarak her ne kadar Sonbahar olsa da yaz aylarından kalma sebze ve meyvelerin bolca bulunmasına rağmen fiyatların yüksek oluşu eleştiriliyor. Sözün özü, kime dokunsan derin bir ah işitiyorsunuz.

Pek çok kişiye “işler nasıl?” diye soru sormak artık boş laflar kategorisine girdi. Nasıl olsa cevabını bildiğin soru ile ilgili boşa vakit harcama gibi bir olay oldu.

Peki, ne olacak bu işin hal ve durumu?

İşte burada, yaşanılan olaylar ve ortaya çıkan manzara arasında dağlar kadar fark var.

Salgın ve Koronavirüs tehlikesine rağmen bu yaz tatili eski yıllara oranla daha kalabalık geçti. Yazlık bölgeler, turizm bölgeleri her ne kadar “beklediğimiz işleri yapamadık” diye hayıflansalar da, ortalık pek de öylesine konuşulduğu gibi değildi. Sahiller dolu. Denizde korunma önlemleri, sosyal mesafe kuralları yok olmuş. İnsanların hastalık, mastalık umurlarında bile değil fotoğrafı hakimdi.

Yurt içi ve yurt dışı tatile gidenlerinde olduğunu görmek, insanların, “işlerimiz bozuk” şeklindeki cevabı ile pek örtüşmüyor.

Bakıyoruz, araç piyasasında kuyruklar oluştu. Arabasını değiştirmek isteyenler, yenilemek isteyenler, sıfır araç satıcıları önünde kuyruklar oluşturmuşlar. Peşinatlarını vermişler, araçların kendilerine teslim edilmesi için askerlikteki şafak sayar gibi gün sayıyorlar.

Yine bakıyoruz, 2. El araç fiyatları almış başını gidiyor. 2. El araç ticareti yapan galericilerle görüştüğümüz zaman, müşterilerin taleplerine kısa zamanda cevap vermekte güçlük çektiklerini söylüyorlar. Yani, 2. El araç piyasasında da araba bulmak öyle kolay değil. Fiyatlar altın, döviz borsası gibi günlük, hatta saatlik değişim gösteriyor.

Bu iş ve eylemlerin olabilmesi için mali kaynağa ihtiyaç var.

Hadi, diyelim, memurlar devlet güvencesi maaşlarına güvenip kredi alıp araç alabilme adına kuyruğa geçtiler. Peki, ya “işlerimiz bozuk” edebiyatı yapan bazı işverenler ile esnaf veya özel sektör çalışanlarının bu kuyruklarda ön sıralarda olması, memurları sollamasına ne demeli?

Sıkıntı burada.

Bu işin izah tarzı nasıl?

Var mıdır bunu açıklayacak, izah edecek, ekonomik dalgalanma ve ticari ilişkilerdeki bu kadar elektrikli hareketliliği çözüme kavuşturacak formül nedir?

Hani, belli kesim borcu borçla kapatıyor. Tamam bunu anladık. Ülkemizde gerçekten zor günlerin geçiren esnafımız, işverenimiz, çalışanlarımız var.

Bunlar, araç galerileri önünde kuyruk oluşturmuyorlar, yazlık beldelere gidip tatil yapamıyorlar. Asıl sıkıntılı durum, hem ağlayıp hem de özel yaşantısı ve günlük harcamasından ödün vermeyen kişilerle ilgili yaşanılan problemler.

Düşünüp taşınıyorum, bir türlü işin içinden çıkamıyorum. Öylesine kolay değil, bu işlerin içinden bir çırpıda çıkıp, “şöyle olmuş, böyle olmuş” şeklinde ahkam kesebilmek. Bilançoya bakıyorum, bu durumda gününü gün edenler için gelir belli, gider yüz elli.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.