Covid-19 pandemisi dünya genelinde hayatın doğal akışını değiştirdi. 420 bine yakın insan hayatını kaybetti, milyarlar insan günlerce evlere kapandı, deyim yerindeyse hayat durdu.

Doğal olarak ekonomik faaliyetler de durdu. Bundan en çok üretim ve istihdam etkilendi ve sonuçları da ülkelerin üretimlerine yansını.

Önce Avrupa ülkelerindeki üretimin duruma bakalım…

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde sanayi üretimi, Covid-19 tedbirlerinin geniş ölçüde uygulandığı nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 27,2 azaldı.

Söz konusu dönemde, AB ülkeleri arasında aylık bazda sanayi üretiminde en fazla düşüş yüzde 30,5 ile Macaristan'da, yüzde 27,7 ile Romanya'da ve yüzde 26,7 ile Slovakya'da gerçekleşti.

Yıllık bazda ise sanayi üretiminde en fazla düşüş yüzde 43,9 ile Lüksemburg'da, yüzde 42,5 ile İtalya'da ve yüzde 42 ile de Slovakya'da görüldü.

Almanya'da sanayi üretimi, Covid-19 salgınının etkisiyle özellikle sermaye malları ve otomotiv üretiminin düşmesi sonucu nisanda yüzde 17,9 ile beklentilerin üzerinde geriledi. Almanya’daki sanayi üretimi, Nisan 2019'a göre 25,3 daralma kaydetti. Böylece Covid-19'un etkisiyle ülkede sanayi üretimi, kayıtların tutulduğu 1991'den bu yana puan bazlı en büyük düşüşünü kaydetti. Almanya’da otomobil sektörünün üretiminde ise yüzde 74,6 azalma yaşanması dikkati çekti.

Dış ticaretimizde ilk sırada yer alan Avrupa ülkelerindeki bu durumu aktardıktan sonra şimdi de ülkemizdeki sanayi üretimine bakalım…

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) geçtiğimiz cuma günü Covid-19 pandemisinden etkilendiğimiz ilk ay olan nisanın sanayi üretim verilerini açıkladı.

Sanayi üretim endeksi, nisanda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 31,4 azaldı.

Bu dönemde, sanayinin alt sektörlerinden madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi 2019'un aynı ayına göre yüzde 14,5, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 33,3 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 14,9 düştü.

Bu verileri değerlendiren akademisyenler ve ekonomistler, sanayi üretim endeksindeki gerileme Covid-19'un nisan ayında pik yapmasından kaynaklandığını, haziranda normalleşme sürecinin başlamasının arından iki, üç ay içinde sanayi üretiminde toparlanmalar görülebileceğini ifade ettiler.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise, "Bu düşüş ülkemize has değil. Mayıstan itibaren sektörel toparlanma başladı, haziranda hız kazandı. Toparlanmayı kalıcı hale getirip, son iki çeyrekte güçlü ivmelenme göreceğiz" dedi.

Eskilerin “elle gelen düğün bayram” diye bir sözü vardır. Global bir gelişmeden bizim etkilenmememiz elbette mümkün değildi ve bu etkinin sonuçlarını muhtemelen mayıs ayı sonuçlarında da göreceğiz.

Öncelikle yaşananlardan ders çıkartmamız gerektiğine sanırım kimse itiraz etmez. Bundan sonrası için yaşananlar unutulmamalı.

Ve ne olursa olsun bizim yılmadan, usanmadan ekonomik faaliyetleri sürdürmemiz gerektiğini bu vesile ile belirtmek isterim.

“Neler geçmedi ki…” deyip yazımızı, “Bu da geçer ya Hu” diyerek bitirelim…