Geçmiş günlerdeydi, kimin söylediğini hatırlamıyorum… “21. Yüzyılın dünyasında bir salgının hayatımızı ekonomik ve sosyal anlamda bu kadar etkileyebileceği hiç aklımıza gelmezdi” demişti.
Asya’dan Avrupa’ya, gencinden yaşlısına, kentlisinden köylüsüne, işvereninden işgörenine tüm dünya bu salgından etkilendi.
Yaşamın doğal akışı değişti.
Etkilenmenin başında da ekonomi geliyor. İşyerleri kapandı, üretim ile birlikte dış ticaret durdu…
Turistik seyahatler bitti…
Dünya genelinde uygulanan kısıtlamalar nedeniyle perakende satışlar ve mağaza trafiği neredeyse unutuldu, tüketici güveni adeta dip yaptı.
Şirketlerin hisse senetlerinin alınıp satıldığı borsalarda büyük düşüşler yaşandı.
Bu durum emeklilik fonlarının değerini ve bireysel tasarruf hesaplarını da etkiledi.
Birçok ülkede kredi maliyetini düşürüp tüketici harcamalarını teşvik etmek ve ekonomiyi canlandırmak amacıyla merkez bankaları faiz oranlarını indirdi.
İşsizlik konusuna girmeyelim…
Hükümetlerin müdahalesi ile küresel piyasalar o günden bu yana kısmi bir iyileşme gösterse de bazı uzmanlar, salgında ikinci dalgaya dair endişeler yatışıncaya dek piyasaların oynak olabileceği uyarısında bulunuyor.
IMF 2020'de küresel ekonomide yüzde 3 daralma öngörüyor. Bunun 1930'lardaki Büyük Buhran'dan beri en yüksek daralma olacağı belirtiliyor.
Dünya genelinde ve ülkeler bazında somut bir ekonomik değer kaybı şimdilik hesaplanamıyor. Sadece üçer aylık dilimler halinde üretilen mal ve hizmetlerdeki (gayrisafi yurtiçi hasıla - GSYH) değişim oranı yüzde cinsinden ifade edilebiliyor.
Tabii ki eksi büyüme, yani küçülme söz konusu…
Ekonomistler, şu ana kadar açıklanan ülkelerin 2. çeyrek GSYH reel büyüme hızı verilerine bakıldığında, mevsimsellikten arındırılmış bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, tüm Avrupa Birliği'nde daralmanın yüzde -14.1'e, Euro Bölgesi'nde ise yüzde-15'e ulaştığını, bu oranın İspanya’da yüzde -22.1, İngiltere’de yüzde -21.7, Fransa’da yüzde -19, İtalya’da yüzde -17.3, Almanya’da ise yüzde -11.7 düzeyinde olduğunu belirtir, daralmanın Japonya’da yüzde -27.8’e ulaştığına dikkat çekiyorlar.
Ve bugün ülkemizde de yılın ikinci çeyreğine ilişkin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) değeri yani büyüme oranı açıklanacak.
Yine ekonomistler ülkemizdeki durumun Avrupa ile kıta Amerikası’ndaki ülkelere ve uzak doğu ülkelerine göre daha iyi olacağını, yılın ilk çeyreğinde yüzde 4.5 olan büyümenin 2. çeyrekte yüzde -8 ile yüzde -9 arasında olabileceğini, tarım ve hizmetler sektöründeki kayıpların tahminlerimizden daha ağır olması durumda ise, 2020'nin 2. çeyreği için GSYH'daki daralmanın yüzde -13.5 ile 17.5 arasında bir oranı bulabileceğini belirtiyorlar.
Bunlar elbette tahmin olup kesin oran bugün TÜİK tarafından açıklanacak ve Covid-19’un en yoğun hissedildiği Nisan-Mayıs-Haziran aylarında ekonomimizi nasıl etkilediğini hep birlikte göreceğiz.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Nadir TÜLEK
Covid-19 ve Büyüme Oranları
Geçmiş günlerdeydi, kimin söylediğini hatırlamıyorum… “21. Yüzyılın dünyasında bir salgının hayatımızı ekonomik ve sosyal anlamda bu kadar etkileyebileceği hiç aklımıza gelmezdi” demişti.
Asya’dan Avrupa’ya, gencinden yaşlısına, kentlisinden köylüsüne, işvereninden işgörenine tüm dünya bu salgından etkilendi.
Yaşamın doğal akışı değişti.
Etkilenmenin başında da ekonomi geliyor. İşyerleri kapandı, üretim ile birlikte dış ticaret durdu…
Turistik seyahatler bitti…
Dünya genelinde uygulanan kısıtlamalar nedeniyle perakende satışlar ve mağaza trafiği neredeyse unutuldu, tüketici güveni adeta dip yaptı.
Şirketlerin hisse senetlerinin alınıp satıldığı borsalarda büyük düşüşler yaşandı.
Bu durum emeklilik fonlarının değerini ve bireysel tasarruf hesaplarını da etkiledi.
Birçok ülkede kredi maliyetini düşürüp tüketici harcamalarını teşvik etmek ve ekonomiyi canlandırmak amacıyla merkez bankaları faiz oranlarını indirdi.
İşsizlik konusuna girmeyelim…
Hükümetlerin müdahalesi ile küresel piyasalar o günden bu yana kısmi bir iyileşme gösterse de bazı uzmanlar, salgında ikinci dalgaya dair endişeler yatışıncaya dek piyasaların oynak olabileceği uyarısında bulunuyor.
IMF 2020'de küresel ekonomide yüzde 3 daralma öngörüyor. Bunun 1930'lardaki Büyük Buhran'dan beri en yüksek daralma olacağı belirtiliyor.
Dünya genelinde ve ülkeler bazında somut bir ekonomik değer kaybı şimdilik hesaplanamıyor. Sadece üçer aylık dilimler halinde üretilen mal ve hizmetlerdeki (gayrisafi yurtiçi hasıla - GSYH) değişim oranı yüzde cinsinden ifade edilebiliyor.
Tabii ki eksi büyüme, yani küçülme söz konusu…
Ekonomistler, şu ana kadar açıklanan ülkelerin 2. çeyrek GSYH reel büyüme hızı verilerine bakıldığında, mevsimsellikten arındırılmış bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, tüm Avrupa Birliği'nde daralmanın yüzde -14.1'e, Euro Bölgesi'nde ise yüzde -15'e ulaştığını, bu oranın İspanya’da yüzde -22.1, İngiltere’de yüzde -21.7, Fransa’da yüzde -19, İtalya’da yüzde -17.3, Almanya’da ise yüzde -11.7 düzeyinde olduğunu belirtir, daralmanın Japonya’da yüzde -27.8’e ulaştığına dikkat çekiyorlar.
Ve bugün ülkemizde de yılın ikinci çeyreğine ilişkin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) değeri yani büyüme oranı açıklanacak.
Yine ekonomistler ülkemizdeki durumun Avrupa ile kıta Amerikası’ndaki ülkelere ve uzak doğu ülkelerine göre daha iyi olacağını, yılın ilk çeyreğinde yüzde 4.5 olan büyümenin 2. çeyrekte yüzde -8 ile yüzde -9 arasında olabileceğini, tarım ve hizmetler sektöründeki kayıpların tahminlerimizden daha ağır olması durumda ise, 2020'nin 2. çeyreği için GSYH'daki daralmanın yüzde -13.5 ile 17.5 arasında bir oranı bulabileceğini belirtiyorlar.
Bunlar elbette tahmin olup kesin oran bugün TÜİK tarafından açıklanacak ve Covid-19’un en yoğun hissedildiği Nisan-Mayıs-Haziran aylarında ekonomimizi nasıl etkilediğini hep birlikte göreceğiz.