Corana aslında 1920'li yıllardan beri varlığı bilinen bir virüs yeni değil. Bu formu: Covid-19, farklı bir form. Bu, yüzeylere yapışıyor. Birtakım yayınlara göre farklılık olsa da dokuz güne kadar civarında yapışık kalabiliyor. Bu yüzden el dezenfeksiyonu ve diğer önlemler tavsiye ediliyor. Irk, dil, din, kıta fark etmeden belli yaşların üzerindeki kişilerde daha fazla olmak üzere ölümle sonuçlanan ağır sonuçlar maalesef bu virüsle insanlarda karşımıza çıkıyor.Yeni tanıyor dünya. Aslında asıl sorunumuz da bu. Yetmiş bir gün oldu bu kabusla dünya karşılaşalı ve bu süre sonunda elimizde belli bilinenler var. O bilinenler üzerinden hareket etmek zorundayız. Birinci bilenen, çok kayıp var. Buna göre önlemler almamız gerekiyor. "Önlemler yeterliydi, değildi" tartışması şu anda çok gereksiz. Muhalefet milletvekili olarak ben bunu yapmayacağım, bir doktor olarak da yapmayacağım. Ama bir doktor ve milleti temsil eden bir milletvekili olarak eksiklikleri ve önerilerimizi en net ve kararlı şekilde söylemek zorundayız. “Rakamlar ortada. En az kayıp Türkiye'de gibi" söylemlerle siyasi rant için harcanacak vakit kesinlikle yok. Hiç açmadığımız kadar kulaklarımızı açıp hep beraber çözüm üretmek zorundayız. Türkiye Büyük Millet Meclisi siyaset değil çözüm üretecek önlemler almalı. Maalesef logaritma dünyadaki ülkelerle aynı gidiyor ve dünyadaki birtakım istatistiklere baktığımız zaman; Türkiye'de de aynı oranların gittiğini hep beraber görmek mümkün. Elimizde ilaç yok, aşı yok. 300 milyonun üzerinde aşı olabilmesi lazım ki bu da en iyi ihtimalle sonbaharda mümkün gibi görünüyor. O zaman elimizdeki verilerle tedbir alacağız  Dr Aylin Önder Cesur İyi parti Isparta milletvekili.

Coranavirüsü hep varmış test edilmiyormuş. Hepsi ilaç firmalarının bir oyunu. Çin test yapmayı bıraktı bizde bitti diyor.! Bu işi holdingler yönetiyor. Almanya devlet televizyonu ZDF de bir Profesör tüm yalanları bir bir sıraladı. Çin önce virüs korkusu yaydı şimdi Türkiye'ye iki milyon Çin virüsü test kiti sattı. Salgının çıktığı Çin'in Hubei eyaletinde her yıl 800 bin kişi zaten ölüyordu bu yıl daha fazla ölmedi. Gösterdikleri filmlerin çoğu montaj ve yakılan, yakılmayı sıra bekleyen cesetlerin filmleri kısmen eski ve normal durum.

İtalya'da ölüm oranın yüksek olmasının sebepleri. Bugüne kadar aşırı Antibiotika kullanmışlar vücut alışmış yeni ilaçlar fayda etmiyor. İkincisi ölülerin yaş ortalaması 79,4 bu kadar insan her yıl zaten orada ölüyordu. Almanya'da yılda 25 000 kişi kış aylarında gripten ölüyordu grip dönemi bitti artık. Geçen gün ortaya çıktı paylaşılan filmlerin büyük bölümü montaj ve Ruslar yayıyor. AB bu filmleri silmeye başladı. Memet Aydemir. Yazar, Almanya.

Sayın İsmet Koyuncu  Bu tedbirlerin getirisi var mı? emekli maaş haricinde..AVM.ler kapatılıyor mu? vergi ödemeleri için mali müşavirler 3 ay işlem yapmayacak mı. bunları reisten dinledik ama içi boş.demokratlar bu konuda ne düşünüyor acaba...Vergi ödemeleri erteleniyor. da Beyannameleri hazırlayan Muhasebe bürolarında çalışan muhasebeci mali müşavirlerin ve yanında çalışanların toplamı 300 Bin kişi cİvarında bunlar çalışacak mı? ...bozulan yapılandırmalara af var mı.? Süleyman Güzey. Mali Müşavir Bursa

Bu tedbir paketi için AKP Gen.Bşk. "100 milyar TL.lik bir meblağı devreye sokuyoruz" dedi. Ekonomik krizle boğuşan, devletin kefen parasını bile çarçur edip yok olma noktasına getirdikten sonra CHP'nin İş Bankasındaki hisselerine bile gözünü dikecek kadar kendini çaresiz hisseden bu hükümet, 100 milyarlık kaynağı nereden bulacak. Bana bu tedbir paketi palavraymış gibi geliyor..

Ne dersiniz?  A.Latif Bozkurt. Mali Müşavir İskenderun.

İktidarın Coronavirüsü sebebiyle yürürlüğe soktuğu 21 maddelik tedbir paketini sayfamızda yayınladığımızda altına yazılan yorumlardan bir kaç örneği ve dikkatimizi çeken bir kaç açıklamayı yazımızda okurlarımızla paylaşmak istedik, 21 maddelik paketin kamuoyunu rahatlattığını söyleyemeyiz. Paketin firmalar ve emekliler bir nevi düşünülmüş. Bu adımlar doğru. Ama çalışanlar boyutu eksik kaldı paketin. Aslında ülkemizin yetimleri her dönem özel sektör çalışanlarıdır yine bu kesime bir şey yok, ayrıca kayıt dışı çalışan büyük bir kesim var onlar için hayat daha da zorlaşıyor.

Merkez Bankası (TCMB) İhtiyat Akçesi bugünler içindi ama kullanıldı. İhtiyat Akçesi ile hizmet sektöründe çalışan ve zor durumda olan milyonlarca kişiye biner TL’lik ödeme rahatlıkla yapılabilirdi. Toplamda hizmet sektöründe 15,8 milyon kişi çalışıyor. Hepsine biner TL verseniz 15,8 milyar TL yapar, İhtiyat Akçesi’nden rahatlıkla karşılanabilirdi.

Konut kredisi teşviği var kim böyle sıkıntılı bir süreçte konut alır.? Kısaca psikolojisi bozulmuş bir çok vatandaşımız ile yüz yüze bakacağız. Holywood filmlerini ve çocukluğumuzda okuduğumuz mecmuaları da hafife almayın benzeri oyunları yıllar önce filmlerde izledik mecmualarda okuduk, buralardan esinlenen bir çok insanlık düşmanı para düşkünü ruh hastaları her dönem mevcuttur.

Dr.Refik Saydam çok değerli bir Mikrobioyoloji uzmanı olup ATATÜRK ’ün silah arkadaşıdır. Dr. Refik Saydam Balkan Harbi ve 1. Dünya Savaşında Türk ve Alman ordularını kırıp geçiren TİFÜS hastalığının aşısını bulmuş ve yüzbinlerce askerimizi ölümden kurtarmıştır .

Kurtuluş Savaşında Atatürk’ün yanında yer almış ve sonrasında Sağlık Bakanı olmuştur.

Türkiye’nin ilk Doğum ve Çocuk Hastanelerini kuran Dr.Refik Saydam HIFSIDIHHA ENSTİTÜSÜNÜ kurarak burada Veba - Kolera - Sıtma - Verem aşılarını imal etmiş ve çocukları bu hastalıklardan korumuştur, geçmiş yıllarda bu hastalıklarda bu günden çok daha fazla insanın ölümüne sebep olmuştur.

İlk VİROLOJİ bölümünü de kurarak bu alanda büyük çalışmalar yapmıştır.

1942 yılında vefat etmiş ve ölümünden sonra da Refik SAYDAM HIFSISIHHA ENSTİTÜSÜ öğrencileri tarafından geliştirilmiş bir çok VİRÜS AŞISI yapılmış , özellikle YERLİ VEREM ( Tüberküloz ) aşısı sayesinde Türkiye’de VEREMİN kökü kazınmıştır.

YERLİ VE Milli Aşılarımızı ÜRETEN , VİRAL ENFEKSİYONLARIN TANI VE TEDAVİSİNDE büyük başarılara imza atan

REFİK SAYDAM HIFSISIHHA ENSTİTÜSÜ 26 Ağustos.2011 tarihinde kapatılmış ve İTHAL AŞI dönemi başlamıştır. Bu kapatmanın manasını da bir türlü çözemiyoruz, kötü düşünmek istemesek te her şey para baronlarının isteği doğrultusunda olmak zorunda mı? demeden geçemiyoruz. Bügün açık olsaydı belki de Tifüs gibi CORONA VİRÜS aşısı da bulunabilirdi.