Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çivi

Yazının Giriş Tarihi: 12.03.2019 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.03.2019 00:05

Önce birkaç özlü söz;

Köhne fikirler paslanmış çivilere benzer, söküp atmak çok güçtür./Dostsuz insan, çivisiz tahtadır./ Çivi çakmak için tornavidanın sapını kullanabilirsiniz, ama en uygun araç çekiçtir./Eğer bir örs isen kendini sabit tut, eğer bir çekiç isen zamanında vur./Kişinin sahip olduğu tek şey çekiç ise; çevresindekileri çivi gibi görmeye başlar./ Çürük tahta çivi tutmaz. / Çivi çıkar ama yeri kalır.

Sonra biraz da deyim;

Çivi kesmek / Çivi  çakmak / Çivi gibi çakmak / Başız çivi gibi adam /Çivi gibi olmak / Çivi sokmak / Çivileme atlamak / Aklının çivisi eksik olmak

Nihayetinde de milletçe aşinası  olduğumuz o fenomen deyim ;

Çivisi çıkmak…

Çivi önemli bir sözcük;

Onu gerçek işlevi dışında kendisine atfedilenler daha da önemli kılıyor.

Akla gelebilecek her şey çivi olarak nitelendirildikçe, bozulmaları,kullanır hallerinin kalmaması da çivinin çıkması ile anlatılıyor.

Hani memleketin sınır kapılarına yazsak yeridir.

İşe dair, spora dair, siyasete dair, üretime dair, tüketime dair, eğitime dair, sağlığa dair, hukuka dair, yasalara dair, mesleklere dair, trafiğe dair, sanata dair, dine dair…

Her bişeyin çivisi çıkartılır.

Daha sayardım da saymanın da çivisi çıksın istemedim.

Kısacası bize ve hayata dair neyimiz varsa onlara dair her şeyin çivisini çıkartmakta gelişmekte olan bizden başka bir ülke olduğunu pek sanmıyorum.

Önemli, yarı önemli, önemsiz neyimiz varsa öylesine hoyrat öylesine hor kullanıyoruz ki,bir süre sonra kendimizde tanıyamıyor ‘bunun değişmesi lazım’ diye feryat figan dolanıyoruz..

Bu işinde çivisi çıktı birader mealinden sözlerle birbirimizle çene çalarken o çivi çıkarken, çıkartılırken ne tarafa baktığımızı unutuyoruz.

Birileri de ellerinde keserin ters ucu mütemadiyen nerede bir çivi varsa yerinden sökme peşinde rahat rahat koşuyorlar.

Kimse ‘hoop birader ne iş?’ diye sormadığı içinde ortada çivisi çıkmadık hiçbir değer kalmıyor.

Hazretler çıkardıkları çivileri bir daha çakılmasın diye eğip büküyorlar yine kimseler tınlamıyor.

Tınlayana da keserin diğer ucunu gösteriyorlar.

Çiviler çıktıklarınla artık her neyi tutuyorlarsa onlarda boşlukta ki sallantıları ile kalıyorlar.

İyi de bir şeyin çivisi neden çıkartılır?

Bakalım çivisi çıkınca ne olacak diye meraktan mı?

Yoksa çivisizde tutar bu diye iyi niyetten mi?

Bence niyetten ama suiyiniyetten.

Yani kötü niyetten.

Çivisi çıkartılan ne varsa mutlak surette kimyası ve fiziği değiştirilmek isteniyor demektir.

Kısaca hadise bireysel çıkarlara göre yeniden formatlanıyor da diyebilirsiniz; eğriliyor bükülüyor da…

Şöyle bir düşünün hayata dair sizi yoran hatta çileden çıkartan ne varsa çivisinin çıktığını göreceksiniz.

Yoksa tartışmaya kapalı ve olmaları gerektiği gibi olmadıkça hayatı kilitleyeninden, en masumuna kadar bu kadar çok pespayelik neden yaşansın ki ?

Neden şikayet ediyorsak onun çivisi çıkmış demektir.

Çivi çıkartmak, nitelik kazandıkça, konular, olaylar, sorunlar sündürüle sündürüle içinden çıkılmaz hal alıyor.Ne kadar önemli hadise varsa mutlak surette ve itina ile çivisi çıkarılana kadar sallanıp,unutulmaya terk ediliyor.        

Unutulmasına unutuluyor da.

Ta ki bir gün kendisini tren kazasından, sosyal dengenin bozulmasına kadar bir dünya sıkıntıyla hatırlatana kadar.

Gelin bir çivi çıkartmaca top on yapalım.

En çok nelerin çivisini çıkartmakta mahiriz bir görelim.

Siyaset, Eğitim, Hukuk, Spor, Bankacılık, Su, Doğal gaz Elektrik, Trafik, Basın(medya), Ticaret, sağlık…

Bu benim listem; sizinki farklı olabilir.

Ama niceliklerinin aynı olacaklarından son derece eminim.

Yukarıda saydıklarıma ‘amma abartmışsın birader’ diyen olursa ben de derim ki, hangisinde sorun yok?

Hepsi sorunlu. Hatta kronikleşenleri de var. Çünkü işin içinde çıkmış çiviler var.

Peki, bunlar olmaları gerektiği gibi olsalardı yani oralarından buralarından çekiştirilip şekilleri şemalleri değiştirmeyip, suiniyetlere alet edilmeselerdi bu denli sorunlu olurlar mıydı?

Son çivi sökme muhabbetimiz de seçim konuşmalarından olsun. Valla hiç kimsede kızmasın atarlanmasın.

Bakın beylerin seçim konuşmalarına ve vaatlerine dini inançlarımızdan ulusal güvenliğimize kadar nelerin çivisinin çıktığını görün.

O çiviler oralara kolay çakılmadı.

Gün gelir hesap döner sap döner

Sap keser olur, çekiç olur çiviler yerlerine çakılıverir.

Tıpkı 1923’te çakıldığı gibi…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.