Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Cins-i latif

Yazının Giriş Tarihi: 08.03.2015 00:57
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.03.2015 00:57

 

İlginçtir, dünyada herhangi bir olaya atfedilen günler genellikle sıkıntılı konuları temsil eder. Genellikle sadece bu günlerde farkındalık oluşturma çabaları ile yapılan faaliyetlerden ertesi günün pek haberi olmaz.

O gün ne ile, kim ile ilgiliyse o el üstünde tutulur. Herkes günün önemine haiz bir etkinliğe katılır. Toplantılar, forumlar düzenlenir törenler yapılır, birileri bir şeyler seçilir ödül verilir. Medya mal bulmuş mağribi gibi olayın üzerine atlar, sündüre sündüre sömürür. Protokol bilmem kaçıncı o gün etkinliğine katılır, nutuk üzerine nutuk atılır, dilek şart içeren heyecanlı bildiriler dağıtılır, sloganlar atılır, protestolar eşliğinde halaylar çekilir(her nedense) ahalinin çokta umurunda olmayan tespitler yapılır, koca koca profesörler olayın ince boyutlarına değinir kısacası o gün, ona atfedilir.

Ertesi gün…

Ertesi gününün ilk ışıkları ile o güne dair her şey unutulmuş olur ve hayat kaldığı yerden devam eder. Tıpkı yarın olacağı gibi.

Bu gün Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü. her yıl 8 Mart'ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gün. İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmakta.

Öyküsü bir trajedi ile başlıyor Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün. 8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başlar. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verir. İşçilerin cenaze törenine 10 bini aşkın kişi katılır.

26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirir ve öneri oybirliğiyle kabul edilir.

Türkiye'de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında ve onu izleyen yıllarda daha yaygın, ve yığınsal olarak kutlandı, kapalı mekanlardan sokaklara taşındı. "Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı" programından Türkiye'nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında "Türkiye 1975 Kadın Yılı" kongresi yapıldı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" kutlanmaya devam ediliyor.

Bu gün herkes konu ile ilgili bir duyarlılık sergileyecek. Etkinlik üzerine etkinlikler düzenlenecek, mangalda kül bırakılmayacak, kadına ve kadın haklarına sahip çıkılacak. Ne var ki etkinliklerin düzenlediği saatlerde nice Ayşeler, Fatmalar, Ceydalar şiddete uğramaya, okutulmamaya, küçücük gelinler olmaya, cahil bırakılmaya, erkek hegemonyasındaki küçücük dünyalarında hapis edilmeye, tacize ve tecavüze uğramaya özetle kadın olmalarının bedelini ödemeye devam edecekler.

Eskiler kadını cins-i Latif olarak tanımlamışlar; Latif sözcüğünün hoşluk, yumuşaklık, nezaket anlamlarına vurgu yapan Bu tanımlamanın "cins-i latif" özelinde latifin bir başka inceliği de mevcuttur. Latif, nitelikçe son derece ince olan bir varlığın, bu inceliği nedeniyle fark edilemez ve nüfuz edilemez oluşunu da belirtir. Latif varlıklar, insanın hayal gücünün, algısının erişemediği, benzersiz ve nüfuz edilemez varlıklardır. Dolayısıyla latif varlığı açığa çıkartma çabası daima eksikli kalmaya mahkumdur. Açığa çıkmayan, karanlıkta kalan ve kadına dair gizemi içinde saklayan bir yan da daima olacaktır. "eskiler", kadınlara cinsi latif derken eminim letafeti baz almışlardır.

Şimdi ertesi güne bir kez daha dönelim;

Yarın, Kadınlarımızı bir sonraki 8 Martta tekrar hatırlanmak üzere, yine hoşgörüsüzlüğün, şiddetin, davranış ve kişilik bozukluklarının, saçma sapan törelerin, kadını aşağılamayı erkeklik sanan cins-i beterlerin bulunduğu kapkaranlık mahzenlerine tıkacağız.

Onlar gelecek yılı beklerken, biz de erkek egemen toplumumuzda birbirimize ne kadar erkek olduğumuzu anlatacağız.

İyi mi?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.