Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Cinayete eksik teşebbüs…

Yazının Giriş Tarihi: 23.06.2020 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.06.2020 00:01

‘’Len yürü git; seninle mi uğraşacağız; biz geri dönüyoruz’’

Denilerek Koronoya posta konulup ülkece normale dönmemizin ardından bu gün itibarı ile 22 gün geçti.

Ne olur ne olmaz diye normal dediğimizin başına bir de yeni ibaresi konuldu biz de ona dönmüş olduk böylece.

Peki o yeni normal,

Eski normali bıraktığımız yerden mi devam ediyor, yoksa kendine özgü bir stratejisi mi var?

’’Ooo baksana millet Akdeniz’de aylık otel odaları kiralayıp,iki üç haftalık Mavi Turlara çıkmaya başladı bile’’ derseniz yeni normalden kastım o değil bilesiniz.

Biz zaten tüm zamanlarımızda ki normallerimiz de bile aylık otel daireleri, villar vs kiralamıyor, haftalık on beş günlük Mavi turlara filan çıkmıyorduk.

Benim sormak istediğim, çevremizde ki esnaflar ,işletmeler, fabrikalar gibi vazgeçilmezlerimizin  yani yaşamımızın odağında bulunanların normale ne kadar dönüp dönemediklerine dair.

‘’Esnaf yeni normalde beklediğini bulamadı’’ mealinden onlarca haber yapılıyor, manşet atılıyor.

Görünen o ki bu yeni normal denilen şey uzun bir süre eski normalin ruhuna Fatiha okutacak.

Gerçi eski normalimizde de bir sürü anormallikler vardı ama yeni normalin tetiklediği yeni anormalliklerimizin de olduğu bir gerçek.

Örneğin şu TMM (Temizlik-Maske-Mesafe) formülü son derece garip bir şekilde ahalinin geniş bir kesiminde bir türlü karşılık bulmuyor.

İnsanların çoğu virüsü yok saymakla ona racon kesmek arasında bir yerlerde konuşlanmışlar, kalabalıklar halinde ki yaşamlarına kaldıkları yerden devam ediyorlar.

‘’Senin tuzun kuru emeklisin ve dışarıya çıkmak zorunda değilsin o yüzden böyle diyorsun; ne yapsın insanlar işe gidiyorlar. Senin bu ülkede kaç milyon kişinin günlük kazançla yaşadığından haberin var mı arkadaş?’’

Dediyseniz, emekliliğimin tuzumu ne kadar kuruttuğunu ve nem oranımın kat sayısının ne   olduğunu saymazsak sonuna kadar haklısınız.

Elbette bu salgın sürecince ekmek davalarının peşinde olanlara saygım sonsuz.

Para kazanmak uğruna, yaşamak ve ailelerini yaşatmak uğruna canlarını bile tehlikeye attıklarını biliyorum.

Aslında sözü getirmek isteğim yerde işte tam burası.

Canların tehlikeye atılması.

Sokaklarda caddelerde şehirlerin her yerinde  zorunlu dışarı çıkanların sayısının belki de iki üç katı keyfi dolaşımcılar var.

‘’Sıkıldım, bunaldım, aaa otur otur nereye kadar, ay valla daral geldi eve, mecburen pikniğe geliyoruz, hava alıyoruz, AVM lerde hava daha temiz’’ gibi yüzlerce cümlenin ardına saklanarak orası senin burası benim kentlerin her yerinde dolananlar kendilerini izole ederek toplum ve kişisel sağlıklarını tehlikeye atmak istemeyenlerin kul haklarına giriyorlar.

O zaman da işin içine mecburen Ziya Paşa'nın Terkib-Bend adlı eserinde yer alan o çok ünlü ‘’Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir’’ sözü giriyor.

Nush artık ayan beyan ortada. Konu ile ilgili,yetkili kim varsa nush ede ede dillerinde tüy bitti.

Kötekte para cezası oluyor elbette.

Malumunuz;

Bu hafta başından itibaren 48 ilde hayatın tüm alanlarında, 33 ilde ise alışveriş merkezi, market, restoran, kafe ve kuaför gibi insanların toplu halde bulunduğu iş yerlerinde maske takılması zorunluluğu getirildi ve maske takmayanlara, takılması gibi takmayanlar da dahil olmak üzere 900 TL. para cezası uygulanmaya başladı..

Gerçi hükümet maske takamayanlara 900 TL. ceza yerine takanlara 50 TL. para vereceğiz deseydi sorun kökünden hallolurdu ama olsun bu da alınması gereken son derece makul bir önlemdi bence.

İşin acı tarafı insanların başka insanlar için oluşturmaları kuvvetle muhtemel bir riski onlara hiçbir şekilde anlatamamak ve sonuçta para cezası uygulamak zorunda kalmak.

Tıpkı anlamı ‘’Siz kendi canınızı koruyamıyorsunuz biz de aklınız başınıza gelsin diye size ceza yazıyoruz’’ olan otomobillerde ki emniyet kemerlerinin takılmadığı durumlarda para cezasının uygulanması  gibi.

Çok derinlerine inip araştırılsa insanın bir başka insana dair umursamazlığının kökünde yatan unsurlar elbette saptanabilir.

Ancak şimdilerde buna ne zaman var ne de talep.

Demem o ki;

Ben maske konusunda verilen para cezasının son derece yerinde bir gereklilik olduğunu düşünüyorum.

Dilerim bir süre sonra uygulanan bu cezalar çeşitli siyasi gerekçelerle iptal edilmez de atılan taş ürkütülen kurbağaya değer.

Ceza yiyenler şükretsinler ki, sadece para cezasına muhatap kalıyorlar haklarında cinayete eksik teşebbüsten dava açılmıyor.

Açılsa yeridir hani…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.