Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çıkı çıkı

Yazının Giriş Tarihi: 16.05.2018 00:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.05.2018 00:06

“Bizim hanım kirli çıkıdır.”

Deyim literatürde her ne kadar “Yoksul görünmesine karşın çok para biriktirmiş kimse” diye açıklanıyor olsa da erkekler eşlerine bu sıfatı verirlerken, cümlenin derinlerinde gizli bir takdir yatar. Eşlerinin müsrif olmadığından, evin bütçesine katkıda bulunmak için çarşı pazar parasından arttırdığından, çocukların bazı ihtiyaçlarının bu sevimli tasarruftan karşılanmasından duydukları mutluluktan ağızları kulaklarına varır da nakıslıklarından “Afferin hatunum’’ diyemezler kirli çıkı derler.

Di…

Artık diyemiyorlar. Diyemiyorlar çünkü kirlisi, temizi çıkı mıkı kalmadı ortada. Benim diyen hanım ne pazar ne market ne de çarşı bütçesinden değil tırtıklamak elinde ki paranın yetersiz kalmasından dolayı karalar bağlayıp sinir krizleri geçiriyor.

İnanmayan kendine baksın.

Her gün özellikle gıda ürünlerinde fiyat değişiyor. Değişiyor yanlış oldu artıyor. Gıda üreticileri nişasta bazlı şeker dahil olmak üzere insan sağlığına zararlı bir sürü maddeden ürettikleri içeriği ne idüğü belirsiz tapon mallarının fiyatlarını arttırıp dururken kızmasınlar ama esnaf ta onlara alenen olmasa da kerhen destek veriyor.

Üçer lira beşer lira artıyor artık ürünlerin bedelleri; Her artış bir sabitlemeye denk geliyor. Marketlerin indirim kampanyalarına o marketlerin sahipleri inanıyorlarsa ben neyim.

Ortalıkta  insan sağlığına kısa vadede uzun vadede zararlı sözüm ona gıda ürünleri cirit atıyor.Sürekli artan etiketler rakamları da ciritin ucunda tüketicinin böğrüne saplanıp duruyor.,

İşin ilginci herkes şikayet ediyor ,iş ortak bilince gelince çoğunluk ‘amaaan sende bana ne canım zaten ikiyüz elli gram alıyorum’ diye yan çiziyor.

Tüketici dernekleri oturmuşlar şikayet bekliyorlar. Şikayetlerin nedenlerini, sonuçlarını istatistiki değerlerini ve derneklerin tüketicilerin tüketilmesini önlemede aldıkları tedbirleri basın bültenleri ile duyuruyorlarsa sözüm yok. Ama sen duydun mu deseniz ben duymadım.

Hiçbir tüketim ürünün üzerindeki fiyatlar gerçek değerini yansıtmıyor peynirden konuta delicesine rakamlar havada uçuşuyor sanki herkes altın satıyor tüketici bakıyor.(altında başka bir muamma ya)

Şimdi bir de Ramazan geldi. Televizyonda esnafa soruyorlar bu ramazanda fiyatlar ne olur diye,tabi ki artar diyor adam.Sanki ramazanın emri; gelince fiyatlar artar.

Ramazan bereketi diye bir olgu vardır. Biz bu mübarek ayda o bereketin evlerimize yansımalarını bekleriz hem manen hem de maddeten. Ancak ana temayül artar da kilitleniyor.Haliyle alenileşen de meşrulaşıyor.

Açlık sınırı,yoksulluk sınırı hesaplamaları muntazaman yapılır bu ülkede.Devlet ayrı rakam bulur sendikalar ayrı.Rakamlar tutmasa da sınırların varlığı her istatistikte ortak paydadır.

Peki fiyat artışları sadece insanın midesine mi ya da genel ihtiyaçlarına mı kastediyor?

Bence direkt ruhunu vuruyor. Geçinememe, barınamama, okuyamama, sağlığı koruyamama, faturaları ödeyememe ve onlarca tedirginlik hayatın renklerini solduruyor.Bakın üçüncü sayfa haberlerine artık ilk sayfa da manşet olanları bile var.İnsanlar barut fıçısı en ufak tartışma da Clint Eastwood oluveriyorlar. Döven dövene vuran vurana.

Artık en güçlü motivasyon kaynağı para. Kazanılamayınca bulunması gerekiyor. Örneğin daha önce sahip olmadığınız bir emtiaya sahip olun en yakın arkadaşınız bile ‘ooo parayı nereden buldun’ deyip kazandın sözcüğünü direkt pas geçerse bu yazıyı okumamışsınız  sayın.

Çıkı çok önemliydi. Zengin yoksul uygulanan toplumsal bir uzlaşı gibiydi. Küçücük birikimler büyük hoşnutluklar getirirdi.

Çıkı gitti

Çıkı çıkı geldi;

Haydi eller havaya…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.