Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

CHP’nin anlaşılamayan stratejisi

Yazının Giriş Tarihi: 26.02.2019 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.02.2019 00:02

31 Mart tarihinde mahalli idareler seçimleri yapılacak. Siyasi partiler arasında kurulan ittifaklar nedeniyle bu seçimlerde iki önemli ittifak ön plana çıkıyor. AK Parti ile MHP’nin öncülüğünde kurulan Cumhur İttifakı, CHP ile İYİ Parti öncülüğünde kurulan Millet İttifakı.

Cumhur ittifakına göre, son yapılan 9 seçimde alınan sonuçlar ve halkın seçim çalışmaları sırasında kendilerine gösterdikleri ilgili, alaka ve teveccüh nedeniyle seçim sıkıntısı yok. Seçim sıkıntısı çeken ittifak, Millet ittifakı.

Millet ittifakı, seçmenlerin yüzde 27-30 arasında bir oyunu topluyor. Bu oy oranı ile seçimlerin kazanılmasının mümkün9 olmadığını gören siyasi parti yöneticileri, özellikle de CHP kanadı, ismi bölücü örgüt ile anılan ve bölücü örgütün siyasi kanadı olduğu halkımızca kabul edilen HDP ile dirsek temasına değil, tam seçim anlaşmasına geçmiş.

AK Parti genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sürekli ülkenin çeşitli bölgelerini gezip, mitingler yapıyor. CHP, şimdiye kadar seçim mitingi yapmadı. Bazı salon toplantılarıyla halka mesajlar vermeye çabalıyor. Geçen hafta sonu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun mahalli seçimlerle ilgili miting ve ziyaret edilecek olan kentlerle, şehirlerle ilgili programı açıklandı. Bu programa göre, Kılıçdaroğlu, Bursa’ya, 28 Subat, 18 Mart ve 28 Mart tarihlerinde gelecek. Hangisinde miting yapılacağı tam olarak kesinleşmedi. Fakat, genel başkan, Bursa’dan özellikle AK Parti’ye küskün olduğunu düşündüğü seçmenlerin destekleriyle Büyükşehiri kazanacaklarını sanıyormuş. Parti, yönetimlerine böyle söylemiş. “Bursa’da şansınız yok ama, AK Parti içinde kaynaşma var. Ayrışma var. Bu oylar bizim adayımıza gelecek. Böylece seçimleri kazanacağız” demiş.

Bu durumda, geçtiğimiz seçimlerde, hani 2004 seçimleri öncesinde Nilüfer ilçesinde kurulan rant ekonomisi ve bazı AK Partili müteahhitlerin, AK Parti’ye değil de bu ilçede Mustafa Bozbey’e olan oy desteklerinden söz ediyor ve bu seçimlerde de aynı desteklerin devam edeceğini düşünüyormuş Kılıçdaroğlu. Düşünüp dursun.

Sonra, birde anketlerle ilgili, sözde AK Parti adına yapılan ama AK Partili yönetimlerin “biz bu anket firması veya şirketi ile çalışmıyoruz. Böyle bir ankette yaptırmadık” dedikleri sonuçlara göre, Bursa’da CHP AK Partinin önünde görülüyormuş.

Şimdi, matematik hesabı yapmaya gerek yok. CHP, Yıldırım ve Osmangazi’de seçim kazanmadan, kazanma şansı olmadan acaba Büyükşehir’i nasıl kazanacak?

Hangi matematik hesabı ile ilgili böyle bir sonuç çıkarıyorlar? Benim en çok merak ettiğim konu bu. Bakalım, İYİ Parti kadroları içinden, Bozbey’in DHP ile yakınlaşması ve HDP’li bazı kişilerle seçim öncesinde anlaşmalar yapılması, hatta listelere isimlerinin yazılmasına büyük tepki var. Bu kesimden, yani benim anladığım kadarıyla İYİ Parti tabanından pek çok kişi Büyükşehir’de oy kullanmayacağını ifade ediyor. Açıkça. Hatta, sosyal medya hesaplarında bile bu durumu açıklamadan imtina etmiyorlar.

Sonra, eskiden ANAP’lı olanlar, eskiden DYP’li olanları görüyoruz Bozbey’in etrafında. Geçmişlere baktığımızda ise bu kişilerin zaten AK Parti’ye destek olduklarına dair bir hesap kitap yok ortada. Bu kişiler, senelerce, yapılan her seçimde AK Parti’ye karşı tavır sergileyen kişilerdi. Şimdi de öyle.

Sanırım, genel başkana, sağ seçmenlerden oy alınacağını söylerken; bu kişilerden bahsedilmiş.

İşin özü, bu kişiler Nilüfer ilçesinde zaten 2002 yılından bu yana hep CHP’yi desteklediler. Yine desteklemeye devam edecekler. Fakat, aralarından bazıları, Bozbey ve arkadaşları hakkında Belediye yönetimiyle ilgili, ihalelerle ilgili, yeşil alanların yok olmasıyla ilgili, hatta ve hatta hep aynı müteahhitlere iş verilmesiyle ilgili sıkıntılar yüzünden bu seçimlerde “hesaplara baktığımızda Bozbey ve arkadaşları Nilüfer Belediyesini iflas ettirmişler. Çalışanlara dahi maaş ödeyemeyecek bir duruma gelen belediye yönetiminde sözde başarılı olan, medya algısı yayılan bir kişiye Bursa’nın, Büyükşehir’in hesaplarının teslim edilmesi demek, Bursa’nın da iflasına atılması anlamına gelir” düşüncesiyle, Bozbey ve arkadaşlarına bu seçimlerde oy vermeyeceklerini konuşuyorlar.

Birde, ÇCHP içindeki “Bozbey diretmesine” karşı çıkan partililer var. Senelerce CHP’yi sırtlarında taşıyıp, kendi cep harçlıklarıyla partinin kirası dahil bütün masraflarını karşılayanların, şimdi Bozbey ve arkadaşları tarafından belediye meclis üyelikleri listeleri hazırlanırken kapı dışarı edildikleri düşüncesi de hakim partide. Bazı kişiler ise Bozbey’in AKP’li diye anılan AK Partili gözüküp, seçimlerde Bozbey ile hareket eden müteahhitlerle gizli iş ortaklıklarının bulunduğu iddialarını ortaya çıkan bir takım olaylar üzerine ciddi ciddi düşünmeye başladı. Eskiden inanmadıkları bu olaylara şimdi, özellikle de kentsel dönüşüm diye Bozbey’in elinden tutup sitelerine getirdikleri müteahhitlere, site inşaatlarının verilmesi ve binaların yıkılmasıyla orta yerde kaldıkları için çaresiz olan vatandaşların durumları da CHP açısından, Nilüfer açısından ve Bozbey açısından bir eksi puan yazıyor.

Bakalım, 31 mart akşamında sandıklardan Bursa halkının mesajı nasıl olacak?

Bizlerde bu mesajı nasıl yazacağız?

Önemli olan bu. Kağıt üzerinde seçim kazanmak kolay. Sandıkta kazanma önemli…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.