Ana Muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi Bursa örgütlerinde, mahalli seçimler sonrasında parti içi hesaplaşma toplantıları ismi takılan, Parti ilçe ve il genişletilmiş örgüt toplantıları yapıldı.

Önce 17 ilçede toplandı parti örgütleri. İlçe bazında mahalli seçimler öncesinde ve sonrasında yaşanılan olaylar değerlendirildi. Bu toplantılar saatlerce sürdü. Üyeler, partililer, adaylar, ilçe yönetimleri, il yönetimleri, milletvekilleri istedikleri gibi konuştular. Örgüt içindeki sıkıntıların çözümlenmesine yönelik olarak çok iyi ve demokratik bir yöntemdir bu. Bütün siyasi partilerin uyguladığı bu yöntem, CHP için aslında bir iç hesaplaşma toplantıları olarak gözükür. Senelerce hep aynı hamam aynı tas gibi konuşmalar yapılır. Konuşmacılar bazen birkaç kişi değişse bile hep aynı kişilerdir.

Kürsüye çıkanlar, eline mikrofonu alıp parti yönetimine, adaylara, milletvekillerine karşı söyleyeceklerini söylerler.  Tabi bu aynı kişilerin sürekli aynı kelimelerle, aynı ifadelerle parti örgütünü, partiye hizmet edenleri bazen suçlamalarına yönelik ifadeleri de hoş karşılanmaz.

Nitekim CHP’de senelerdir aynı sıkıntılar var. Yaşanıyor. Yaşatılıyor.

Bu dönem divan toplantıları ise parti içi sorunların konuşulmasından çok mahalli seçimler ile ilgili olarak yapılan bazı konuşmalar, eleştiriler ve verilen cevapların, toplantılar basına kapalı olmasına rağmen sosyal medya mecrağında ifşa edilmesiyle gündeme taşındı. Partili olanlar, olmayanlar da CHP içindeki bu tartışmaları sosyal medya aracılığıyla öğrendi. Ama doğru, ama yanlış, bilgilendirmelerle CHP örgütünün kendi içinde çözümlemesi gerekli sorunların sosyal medya ayağıyla halka duyurulmasına tepkiler yok değil.

Toplantılar, “biz nerede yanlış yaptık. Olan oldu. Bundan sonra neler yapabilirsek başarılı olabiliriz” konularının görüşülmesinden daha ziyade Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Bozbey’in ezeli rakibi olarak gösterilen ve yıldızları bir türlü bağdaşmadığı öne sürülen İl Başkanı Hüseyin Akkuş’a ve yine yıldızı bir türlü barışmayan Bursa milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal’a yönelik suçlamalarına sahne olmuş. Malum, her başarının altında binlerce kahraman ve gönülle yıldız yatarken, başarısızlık durumunu kimse kendisine mal etmez. Kabul etmez. Bu durumda, bir günah keçisi bulunması gerekir. Öyle sanıyorum ki seçim zamanı il başkanı veya parti örgütlerini yok sayıp, kendince kampanyalar yürüten bir adayın, seçimlerden sonra “yalnız bırakıldım” diye feryat figan etmesinin bana göre hiçbir anlamı ve geçerliliği yoktur.

Çok iyi biliyorum, özellikle de Millet ittifakını oluşturan siyasi partiler arasındaki İYİ Parti teşkilatlarında bu olay çok konuşuldu. CHP adayı, mahalli seçimler öncesinde kendi partisinin örgütlerine değil de İYİ Parti’nin örgütlerine haber verip kampanyalar yürütmüş. Bazı CHP’li ilçe başkanlarının da divan toplantılarında dile getirdikleri, “biz adayımızın ilçemize geldiğini İP’li aday arkadaşlarımızın sosyal medya paylaşımlarından öğrendik” şeklindeki konuşmalar yabana atılıp, yok sayılacak cinsten değil.

Yine sosyal medya paylaşımlarına göre bu adayın etrafında bulunan birkaç kişi, bakıyorum ki isimleri hep aynı kişiler, il yönetimine, milletvekillerine karşı suçlar tavırlar takınıp, kendilerince mahalli seçimlerin faturasını ve cezasını ödettirmek istiyorlar.

CHP bu. Bambaşka bir siyasi yapıya sahip. Koltukta oturanlar ile koltuklarını kaybedenler birbirlerine karşı hep aynı durum ve davranış içinde olabilirler. Kıskançlık bu partide yüksek sesle dile getiriliyor. Sonra, bunun adına demokratik hak aranması diye sıfatlar takılıp, olur olmadık konularla olur olmadık söylemlerle parti örgütü kamuoyu önünde yıpratılıyor.

Bu olayların en açık ve saçık hali de yine sosyal medyaya yansıyan söylem, görüntü ve paylaşımlara göre İl örgüt toplantısında yaşanmış.

Büyükşehir adayı Mustafa Bozbey, il başkanı Hüseyin Akkuş’u genel merkezden gönderilen 5 milyon TL’lik seçim harcaması ödeneğinin kendisine verilmeyişini eleştirmiş. Tabi, bu söylemlere il başkanı Hüseyin Akkuş hiçbir zaman cevap vermediği için bu toplantıda da sadece not almakla yetinmiş. Ben, olayı merak ettim. CHP il örgütünde aktif olan bazı tanıdıklarımla görüştüm. Genel merkez Mahalli seçimler için CHP Bursa il Örgütü hesabına 5 milyon 700 bin TL para göndermiş. Bu para sadece Büyükşehir Belediye başkanı adayı için değil, 17 ilçe ve yapılacak olan mitingler için kullanılacağı söylenmiş.

Sosyal medyaya yansıyan tartışmanın özeti şöyle;

Bozbey, "Genel Merkez, billboardlarda kullanılmak üzere 5 milyon lira para gönderdi. İl Başkanı bu parayı bize vermemek için önce epey direndi. Bu nedenle billboardlara çok geç çıktım. Sonra öğrendik ki parayı repo yapmışlar. Israrlarımız sonucu 3 milyon 950 bin lirayı aldık. Ancak bize gönderilen 1 milyon 50 bin lira verilmedi" iddiasında bulundu.

Bu iddiaya yanıt veren İl Saymanı Önal Arda, şunları söyledi:

"İddia edildiği gibi Ankara'dan gelen para sadece Bozbey'in billboard reklamları için gelmemiş, tüm ilçelere dağıtılmak üzere gönderilmiştir. Ankara'dan seçim harcaması için gelen para 5 milyon 700 bin liradır. Bunun 4 milyon 118 bini Mustafa Bozbey'e verilmiştir, 600 bin lirası araç kiralama için harcanmış, geriye kalan ise 17 ilçeye dağıtılmıştır. Mesela Gürsu'ya sadece 30 bin lira, İnegöl'e 150 bin lira verilmiştir. Para Ankara'dan geldiği gibi hemen dağıtılmadı. Harcama sırasına göre dağıtıldı ve bu da zaman aldı. O zaman zarfında da parayı bankada değerlendirdik. Bozbey'e parayı teslim etmek için, hangi billboardı ne kadar süreyle kiraladığı bilgisini istedik. O bilgi, seçimlerin üzerinden 4 ay geçmesine rağmen hala gelmedi bize. Bize bu konuda hiçbir bilgi vermemesine rağmen yine de Ankara'dan gelen paranın çok büyük bir kısmını (4 milyon 118 bin lira) Bozbey'e verdik."

Yapılan bu açıklamalarla örgüt toplantısının yapıldığı salonda buz gibi havalar esmiş. Konuyla ilgili genel merkez yönetimi de bilgilendirilmiş. Yapılan açıklama şu; “biz bütün parayı Büyükşehir için harcamayı düşünse idik, bu miktarı direkt adayın hesabına yollardık. Bu para Bursa’daki bütün seçimler içindir. Yine de Büyükşehir yüzde 80’inden fazlasını almış….”