Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çevre kalitemiz yok oluyor

Yazının Giriş Tarihi: 01.10.2017 00:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.10.2017 00:07

Malum olduğu üzere dünyamız her geçen gün bir çevre felaketine doğru gidiyor. Ulusal ve uluslararası çıkar ilişkilerinin negatif çıktıları çevre sağlığımızı yok etmeye devam ediyor.

Çevre kalitemizi düşüren, bozan o kadar çok şey var ki…

Bugün size sadece birinden bahsedeceğim; deterjanlar. Yani şu evimizde her gün kullandığımız deterjanlar.

Şimdi size bilimsel araştırmalar yapan uzmanların elde ettiği bir takım sonuçları iletmek istiyorum.

“Türkiye'de gittikçe artan bir şekilde üretilip tüketilen deterjanların sularda meydana getirdiği kirlenme, suların canlılar aleminde ortaya çıkardığı olumsuz değişmelerle kendisini indirekt de olsa hissettirecek boyutlara ulaşmış bulunmaktadır.

Son yıllarda özellikle Marmara Denizi'nde gözlenen "kırmızı su (Red - tide)" olaylarında rol oynayan aşırı mikrobik varlıkların üremelerinde Marmara Denizi'ne akıtılan diğer artıklar yanında sentetik deterjanlar da önemli oranda sorumluluk taşımaktadırlar.

Deterjanların ötrofikasyona(Ötrofikasyon, göl ve nehirlerde bitki, hayvan ve mikroorganizma
gelişmesinin artmasıdır ve doğal bir olaydır. Ancak bu olayın kesintisiz devamına izin verildiği takdirde, sularda oksijen noksanlığı ortaya çıkar. Böylece oksijensiz ortamlarda yaşayan mikroorganizmalar, aerobik mikroorganizmanın aleyhine olarak, gittikçe çoğalırlar)neden olan bu özellikleri çerçevesinde, Marmara Denizi'ndeki yapılan çalışmalar sırasında gözlemlenen red - tide olayları üzerinde durmak gereklidir.
Özellikle 1979'dan beri Marmara Denizi'nin yer yer bantlar halinde veya oldukça geniş alanlarda kırmızı renge boyandığı görülmektedir.

Böyle suların mikroskopik incelenmesi bile bu renkliliğin nedenini ortaya çıkarmaya yetmektedir.
Su içinde belirli bazı mikroorganizmaların kütlesel çoğalışları...
Kırmızı renkli tek hücreli canlıların bazı belli şartlar altında periyodik olarak, litrede bir kaç milyon adede varabilecek kadar üremeleri.

Su yüzeyinin oldukça geniş alanlarını kapsayacak şekilde, bu tip mikroorganizmaların ortaya çıkmalarına deniz biliminde "Red - tide" adı verilmektedir.
Bir denizde mikroorganizmaların bu denli üreyebilmeleri her şeyden önce, hücre yapı taşları olan besleyici tuzların yeterli miktarlarda ortamda bulunmasını zorunlu kılar.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, red - water olaylarının hemen hemen her zaman büyük miktarlara varan balık ölümleriyle sonuçlanmalarıdır. En azından, red - water görülen bölgeleri balıklar hızla terketmektedirler.

Bu şekilde, deterjanların köpük oluşumunu ve yan etkileri, ötröfikasyon ve etkileri, direkt toksik etkileri başlıkları altında toplayabileceğimiz çevre kirletici özelliklerine, bu yılda Marmara Denizi'nde belirgin bir şekilde görülmeye başlanan red - tide olaylarını eklemiş bulunuyoruz.

Türkiye'de kullanılan ve özellikle Marmara çevresi başına yılda 5 kilograma varan tüketimleriyle deterjanlar, içerdikleri ABS, fosfat ve diğer beyazlatıcı, kir parçalayıcı maddeler nedeniyle, kanalizasyon şebekeleri tarafından akıtıldıkları deniz veya iç sularda; sızdırmalı foseptikler yolu ile yeraltı suyu depolarında olumsuz etkiler neden olmaktadırlar.”

Evet, tablo maalesef böyle.

Yer altı sularımızın önemli bir kısmı kirlenmiş durumda. Ama biz toplum olarak, çevreyi kirleten deterjanları kullanmaya devam ediyoruz.

Peki temizlik maddesi kullanmayalım mı? Tabii ki kullanacağız, ancak çevreye zarar vermeyen ve doğal özelliği olan maddeleri kullanalım.

Aksi taktirde, gelecek nesillere bırakacak bir dünyamız olmayacak.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.