Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çanakkale destanında ‘On beş’liler

Yazının Giriş Tarihi: 19.03.2017 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.03.2017 00:04

“Komutanım benim tüfeğim bozulmuş tetik basmıyor” diyen askere Yüzbaşının “Tüfek sağlam senin parmağın kopmuş” denilen bir kahramanlık destanıdır. Çanakkale savaşı parmağının koptuğunu fark edemeyecek kadar savaşa konsantre olmuş vatan evlatlarının yarattığı bir dünya tarihidir. 250 binden fazla şehit verdiğimiz Çanakkale Savaşında 10 bin üniversiteli yaklaşık 70 bin ortaokul öğrencisi şehit düşmüştür. Galatasaray, Konya ve İzmir 1915 yılında bir tane dahi mezun veremedi. 1921 yılında ise İstanbul tıbbiyesi hiç mezun veremedi. Çünkü o sınıfın tamamı Çanakkale'de şehit olmuştu.

Peki ya on beşliler; on beş yaşında süt kuzusu iken askere giden çocuklar vatan sevdası uğruna geri dönmemecesine yola çıkan çocuklar. Kulakları çınlatan türkü sözleri sevinci, özlemi, gözyaşlarını kederi, alın yazısını içinde barındırıyordu.

Hey on beşli on beşli /Tokat yolları taşlı /On beşliler gidiyor /Kızların gözü yaşlı /Aslan yârim kız senin adın Hediye /Ben dolandım sende dolan gel beriye /Fistan aldım endazesi on yediye /Gidiyom gidemiyom /Az doldur içemiyom /Sevdiğim pek gönüllü /Koyup da gidemiyom.

Türkünün söylendiği tarih 1915 idi. Çanakkale Savaşının yaşandığı yüz binlerce askerin cephelerde karşı karşıya geldiği, savaştığı unutulmaz günlerin acı ve kederli hikayesi. Fakat böylesi hazin hikayesi olan on beşliler türküsünün neden adeta bir oyun havası edasında bestelendiğini de anlamış değilim aklım sırrım bu tuhaflığı çözmeye yetmedi!

Türküde açıklanan 15’li sözleri doğum tarihi rumi 1315 yılını gösteren genç askerlerin seferberlik ile birlikte askere alınmasının açıklanması idi. Miladi karşılığı ise 1899 yılına denk geliyordu.

Osmanlı Devleti Ağustos 1914 yılı başlarında savaşa girdiğinde doğum tarihi 1899 tarihi olanlar bile askere alınmıştı. Yani 15 yaşının içinde olanlardı bu hayatlarının baharında gencecik fidanların hikayesi.

Çanakkale Cephesi, sanki bir ölüm değirmeni gibiydi; tükettiği insanlar haddi hesabı aşmasına ve İngiliz generali Aspinall-Oglander’in “Gelibolu’da ki kanlı muharebeler, Türk ordusunun çiçeğini bitirmiştir” tespitinde ifadesini bulan, gerçekten de İngilizler şehit olan gençlerimizi, "çiçeğin tomurcuğu" ve "vakti gelmeden solan gül goncası"na benzetiyorlardı- koskoca bir eğitimli genç nesli yutmasına rağmen bir türlü doymak bilmiyordu.

O kadar ki cephede meydana gelen boşlukları doldurmak için, diğer cephelerden asker getirilemediğinden, en yakın çevreden başlayarak, 15 yaş ve üstündeki eli silah tutan bütün gençlerin dahi, gönüllü olup olmadığına bakılmaksızın, Çanakkale’ye sevk edilmeleri alışılmış normal bir hadise haline gelmişti.

O günler, köyde, kasabada erkeğin kalmadığı, gücü kuvveti ve boyu posu yerinde olan herkesin asker olduğu ya da asker olmak zorunda kaldığı kara günlerdi.

Birinci Dünya Savaşı’nda, Osmanlı ordusunda insan kaybı öyle bir noktaya varmıştı ki Harbiye Nezareti, harp bütün hızıyla sürerken askerleri birkaç günlüğüne de olsa memleket iznine göndermeye gayret etmişti.

Çünkü harpte gün geçtikçe daha da artan kayıplar, nüfusun tükenmekte olduğu korkusunu doğurmuş ve savaşan askerler memleketlerine nüfusu çoğaltmak üzere gönderilmişlerdi.

Çanakkale Savaşları, özellikle de Avustralya ve Yeni Zelanda'yı etkilemiştir. Bu savaştan önce bu iki ülkenin vatandaşları Britanya İmparatorluğu'nun yenilmez üstünlüğünden emindiler ve böyle bir imparatorluğun onları askeri seferlere çağrısından büyük onur duymuşlardı.

Ancak Gelibolu Savaşı onların bu büyük güvenini derinden sarsmıştır. Anzaklar için Gelibolu Savaşı'nın önemi çok büyüktür. Gelibolu'dan ayrılan Anzaklar savaşın başka cephelerinde savaşmaya gönderilmişler ve gittikleri her yeri Gelibolu'yla karşılaştırmışlardır. Avustralya Federasyonu 1 Ocak 1901'de kurulmuş, Avustralyalılar on yıllık bir süreçte seçme ve seçilme ile temsil edilme haklarını elde etmişlerse de ülkenin gerçek psikolojik bağımsızlığı Gelibolu olarak görülür.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.