Dünya tarihinde büyük destanların yazıldığı zaferler vardır. Büyük savaşların yapıldığı ve sonunda kazanılan zaferlerin görkemi vardır. Ancak “bazı destanlar” diğerlerinden birçok yönden ayrılır ve eşsizdir. Bu tür destanların sayısı dünya tarih sahnesinde pek fazla değildir.

Örneğin; Çanakkale zaferi gibi.

Rahmetli Turgut Özal zamanında Türkiye’yi ziyaret eden bir Japon heyeti tespitlerini sıralarken şunları söyler; biz çocuklarımızı Hiroşima ve Nagazaki'ye götürüp düşmanın harap ettiği bölgelerimizi gezdirir ve deriz ki: Bakın, eğer siz birlik beraberlik içinde çalışmazsanız, işte düşmanlar sizin ülkenizi yakar, yıkar, bu hale getirirler. Artık birlik beraberlik içinde çalışmak ve çalışmamak konusunda kararınızı siz verin dedikten sonra ülkemizde inceledikleri eğitimimizin gençlerimiz üzerindeki verimsiz sonuçlarını şu soğuk cümle ile ifade ederler:

-Gençlerinizde milli şuur eksiktir! Bu eğitimle gençlerinize milli şuur vermeniz de mümkün değildir!.

Japonların bu tespitlerini sundukları sırada geriden bir ses duyulur:

-“İyi de bizim sizin gibi Hiroşima ve Nagazaki'miz yoktur ki” demek isterler.

Japon eğitimci hemen cevap verir: “Sizin bir Çanakkale zaferiniz var ki 10 tane Hiroşima eder!

Bir metrekareye bin merminin düştüğü Çanakkale Zaferi'nin kazanıldığı tarihî savaş alanları sizde. Çocuklarınızın ve gençlerinizin şoke olması için yeter de artar bile. Dünyanın en gelişmiş ve güçlü ordularına karşı Türkler olmazları olduruyor ve bütün dünyayı hayretler içerisinde bırakan bir zafer kazanıyorlar. İşte sadece bu olay, bu bölge ve bu zafer dahi gençlerinizin milli şuur kazanmalarına yetecek örneklerle doludur. Bu sebeple gençlerinizi Çanakkale'ye götürüp gezdirmelisiniz. Bölgeyi bilerek gezmeli, atalarının ne olmazları başardığını gururla görmeli, iftiharla öğrenmelidirler.”

Biz de çocuklarımıza gücümüz yettiğince Çanakkale zaferini anlatmaya çalışalım şimdi.

İsminden bahsedildiği zaman her Türk vatandaşının tüylerinin diken diken olduğu bir efsanenin adıdır Çanakkale…

Yok edilmek istenen bir milletin; düşmana karşı tam teçhizatlı donatılmış ordu birlikleri ile değil, neredeyse bütün maddi gücünü kaybetmiş ancak sarsılmaz inancını hiç yitirmemiş bir mücadele azmi ile gösterdiği direnişin öyküsüdür Çanakkale…

Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının ölümü hiçe sayarak tüm kararlılıkları ile kahraman askerlerimize önderlik ettiği, birçok cephede şehitlerimizin cesetlerinin bile parça parça olduğu ama buna rağmen geri adımın atılmadığı bir kahramanlık abidesidir Çanakkale…

Seyit onbaşının “Ya Allah” deyip; sarsılmaz bir imanla 276 Kg’lık son mermiyi adeta fizik kurallarını zorlayarak tek başına düşman gemisine atılmak üzere topa yerleştirip tam isabet sağlamak sureti ile inanılmazı gerçekleştiren bir azmin zaferidir Çanakkale…

İstiklal Marşı şairimiz M. Akif Ersoy’un “Yaralanmış tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, 
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!” mısralarında anlatmak istediği nice güzel insanların vatan uğruna hayatlarının baharında toprağa düştüğü yerin adıdır Çanakkale…

Çanakkale şehitlerini bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz.