Bütünşehir uygulamaları, birçok alanda alışkanlıkları değiştirmeye başladı. Köy statüsünde olan yerlerde eskiden meralarda hemen hemen bedava olan otlatma tarihe karışmak üzere. Köy meydanındaki çeşmeden su içen küçük ve büyükbaş hayvanlar için üretici bir kez daha düşünmek zorunda. Eve kovayla taşınan kaynak suyu için su parası istenmesine de az kaldı.

Birçok köyün meydanı da bazı uyanıkların eline geçti bile. Tapusu olmayan yerler için açılan ihalelere girenler, köylünün öylesine gezip dolaştıkları yerleri ele geçirmeye başladı bile. Gemlik Kurşunlu’da ortaya çıkan bir kişi “köyün meydanındaki eski kilisenin de içinde olduğu meydan artık benim” dediğinde herkes şaşırıp kalmış. Köylü o kiliseyi zeytin deposu olarak kullanıyordu. Tüm köylü için orası önemliydi ve bir anda ellerinden çıktı. Çünkü ihale yapılmış, ihaleye girenler kağıt üzerinde o alanı almıştı. Köylülerin şaşkınlığı işte bu ihaleden haberlerinin olmaması… Orada bir kahvehane de var. Köylünün özellikle kış aylarında oturup kalktığı kahvehane de işlevini yitirecek gibi görünüyor. Gündoğdu yönünden gelenlerin cami yönüne geçtiği sokak da oradan geçiyor. Şimdi o meydanı ele geçiren kişi “hoop benim arsamdan geçemezsiniz” derse yasal olarak haklı.

İhaleleri ardı ardına yapan belediyeler, köylülerin gelecekleriyle oynuyor bence. Hiç tanımadıkları bir kişi gelip meydan benim diyor ve kendilerinden duruma rıza göstermeleri bekleniyor. Olacak şey değil.

Bu arada tapusuz oturdukları evlerinde mutlu mutlu yaşayan köylüler artık hem tapu almak zorunda hem de vergilerini ödemekle karşı karşıya. Planlı büyüyebilmek için bu gerekli ancak köylerde kendi halinde olan aileler, zorlanmaya başladı. Bu doğal olarak evlerin, tarlaların, bahçelerin el değiştirmesinin de önünü açtı. Daha zengin olanlarda sorun yok ama ya fakirler… Ya tarhana çorbasıyla yaşayanlar… İşte onlar evlerini, bahçelerini satmak zorunda kalacak. Tapusu olmayan, vergisi ödenmeyen, kimsenin de arayıp sormadığı köyler, bundan sonra ihalelere konu olacaksa öncelikle bilgilendirme yapılmalı. Eğer böyle kağıt üzerinde ihaleler yapılırsa toplumsal ayaklanmanın önü açılır. Oraya gelerek “benim” diyen yabancının iyot gibi açıkta kalması kaçınılmaz.

İZNİK TERMİNALİ

İznik Terminali "Bütünşehir" yasası ile Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden BURULAŞ bünyesine devredildi. Gelecek yıl buraya 2 milyon TL aktarılacak. Yeni planlamaya göre otobüs ve minibüsler için peron oluşturacak olan BURULAŞ terminalin üzerini de çelik çatı ile kaplayacak. Çevre düzenlemesini de yapacak olan BURULAŞ daha sonra terminali kiraya verecek.

Yeni Mahalle içinde kalan İznik Terminali ilçe merkezinde bulunuyor. İlçeye ulaşım, minibüs ve otobüslerle düzenlenirken belediye meclisinin 2010 yılında almış olduğu karar nedeniyle otobüslerin şehir içine girmesi yasaklandı. Halk şimdi kilometrelerce uzakta bırakılıyor. Narlıca Seyahat İznik Terminali işletme Müdürü Mustafa Yılmaz "Yolcularımızı meclis kararı nedeniyle şehir içine bırakamaz olduk. Biz otobüsçüler olarak terminalin şehir dışına alınmasını istiyoruz. Böylece ne araç sahipleri ne de yolcular mağdur olur. BURULAŞ yeni bir yer bulsun” diyor.

Bütünşehir Yasası alışkanlıkları değiştiriyor. Sanırım yakın bir gelecekte Bursa 5 milyon kişiye göre planlanacak ve her yer başka bir yer olacak…