Kentimizin markalarından biri olan Bursaspor’un, geçtiğimiz hafta sonu İstanbul’un semt takımlarından biri olan Beşiktaş ile oynadığı futbol karşılaşmasında hem güzellikler vardı hem de olmaması gerekenler…

Ceza almamıza yol açacak görüntüler, su şişesi, çakmak, bozuk para atanlar… Küfürler de not edildi bir kenara… Seyircilerimiz kendilerini cezalandırdıklarını unutuyorlar sanırım. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) bakalım neler yapacak… Bazı seyircilere maçlara giriş yasağı, bazı tribünlerin maçlarda kapatılması, para cezası da cabası…

Kendinize gelin lütfen… Takım yeni kuruldu; Koşuyor, gol atıyor, çok kaçırıyor… Bir çaba olduğunu hepimiz görüyoruz… Biraz sabır, biraz destek, biraz özveri gerek… Bir şey atacaksanız da yutkunun, içinize atın!

Biraz nostalji yapalım…

2016-2017 sezonunun 4’ncü haftasında 9 puanla dördüncü; 5’nci haftasında 12 puanla ikinci sıradaydık…

2017-2018 sezonunda ise 5’nci haftada 9 puanla 7’nci sırada ancak yer bulabilmiştik…

Bu yıl 4’ncü hafta sonunda sadece 3 puanımız var ve yerimiz 12’ncilik… Daha bugünden net bir şey söylemek mümkün görünmüyor ancak 9 puanı şimdiden elimizin tersiyle itmiş durumdayız. Çanlar çalmıyor ancak zangoç bekliyor…

Spor Toto Süper Lig’de ilk 4 hafta geride kalırken, Bursaspor henüz galibiyetle tanışamadı farkındayız ve sabırla bekliyoruz… İleri uca alınan Diafro Sakho ve Allano Lima’dan umutluyum… Kendine bakarsa Jires Kembo da gol atabilir… Furkan Soyalp, Bogdan Stancu, Yusuf Erdoğan, Lasmin Latovlevici de etkili olacaktır… Doğal olarak her futbolcu öncelikle gol için çalışır… Hızlı oynayan, kanatlara inen, orta yapan bir takım izledim ben. Stancu, azıcık dikkat etse her maçta gol atar. Rakip geçemiyor, çalım atamıyor… Arkaya koşu yapamıyor… Araya pas bekliyor. Bekliyor ve rahatsız ediyor; o kadar… Aurelien Chedjou da başarılı. Sağlam adam, onu geçmek oldukça zor…

Her maça final havasında hazırlanmak gerek… Ezbere oynanacak ataklar olmalı. Pas yüzdemizde sorunlar var… Etkili olacağımız anlarda yerini bulmayan paslar yüzünden tribünde saçımızı başımızı yolduk… Takımda lider oyuncu eksiği var. Sahayı organize eden bir isim. Ertuğrul Ersoy’un kaptanlığında sorun yoktu ancak yorgunlukla baş etmesi gerek… Aytaç Kara da enerjisini doğru kullanmalı…

Bursaspor’un ilk 4 maçta ortaya koyduğu mücadelede, bence takdire şayan. İkili mücadele kazanma ortalaması yüzde 51’i geçiyor… Hücumda son vuruşlarda bir sorun var… Oyuncu heyecanı mı yoksa teknik bir konu mu bilemiyorum… Ama bu alanda mutlaka bir şeyler yapılmalı. Ceza sahası içindeki her noktadan topa vuran ve gol yapan oyuncumuz olmalı…

Yeşil beyazlı oyuncuları bağrına basan taraftarın desteği devam etmeli… Beşiktaş maçında toplam 27 bin 807 seyirci vardı… Fena değil… Kasaya 510 bin TL girdiğini öğrendim… Türkiye Futbol Federasyonu’nun beraberlik primi ise 1.3 milyon Lira…

Gelelim yeni gelir kapılarına

Bir ara gözüm saha içindeki reklamlara ilişti. Hem led panolarda hem de saha kenarlarında; Durmazlar¸ Acıbadem, D’s Damat, Anadolu Jet, THY, Denizbank, Kent Meydanı, FIAT, Puma, Pilotcar, Evkur, Uludağ İçecek, Erikli, Aroma, Gökçelik¸ Ziraat Bankası, Petlas, Özhan Shopping ve Fatih Boyaları yerlerini almışlardı… Destek harika… Sayı daha da artmalı…

Bu arada stadyumun adı mutlaka Atatürk olmalı…

Stadın altındaki dükkanlar kiralanmalı, içinde iki Bursaspor Store açılmalı… Stadın içindeki bir mekanda haftanın belli günleri futbolcularla imza günü düzenlenmeli… Timsah Cafe gecikmemeli… Bursa markalarının logolarından oluşan bir pano önünde geçmişte emeği geçenlerin fotoğrafları yer almalı… Fotoğraf çektirenlerden para talep edilmeli… Bağışçıların adı yaşatılmalı… Yiyecek-içecek satışlarından gelir elde mümkün… Bir maçta 15-20.000 su satılabilir… (Su, simit, gazoz)

Bu arada sponsor firmalardan Hacı Hasan Oğulları markasını görmek ve baklavalarından tatmak hepimize iyi geldi…

Bursaspor’un yolu açık olsun…