Bursaspor camiası yeni bir kongreye hazırlanıyor. Hamza Hoca'nın takımın başına getirilmesi de mevcut yönetim üzerindeki baskıyı azaltmayınca kongre kararı alındı. Geçmişe dönmeyi çok istemesem de bazı hatırlatmaları yapmak durumundayım. Malum, eğer geçmişten ders alınsaydı tarih hiç tekerrür eder miydi?
Yönetim kendi ipini çekti!
Aylardır yazdığım gibi, mevcut yönetim Ertuğrul Sağlam'ın gönderilmesi işini bu kadar uzatmayıp Hamza Hoca ya da onun ayarında bir isimle bu hamleyi zamanında yapsaydı şimdi koltuklarında rahat rahat oturuyor olurlardı.
Zamanında bu köşede birçok haksız tepki aldığım yazılarımdan bazı bölümleri sizlerle paylaşıyorum...
23 Eylül 2015 tarihindeki 'Bursaspor bu kafayla gitmez' başlıklı yazımın sonu: "Özetle bu kadro Ertuğrul Sağlam gibi 'temkinli yalnızlık' yerine ofansif oyunu tercih eden Şenol Güneş, Hikmet Karaman, Yılmaz Vural ve benzeri isimlerle bu lige damgasını vurur ama maalesef bu kafayla olmaz! İnşallah olur da ben yanılır ve özür dilerim fakat böyle giderse, yanlışta ısrar etmesi, Başkan Recep Bölükbaşını da bir erken kongre yoluyla yerinden edecek."
30 Eylül 2015 tarihindeki 'Geçmiş, vefa, demagoji' başlıklı yazımın girişi: "Baştan söyleyeyim bu yazıyı okuyan bir kesim bana çok kızacak. Onlara tavsiyem bu yazıyı şimdi değil iki ay sonra iş işten geçtiğinde okumalarıdır."
Merak edenler arşivden yazıların detaylarını da bakabilirler.
Kongre ve beklentiler
Şimdi yeni bir kongre süreci başladı. Son yıllarda (tıpkı siyasette de olduğu gibi) Bursaspor kongrelerinde ortaya çıkan yönetici profilindeki kalite düşüklüğü dikkat çekiyor. Geçmişte kongre üyesi bile olamayacak bazı isimlerin son yıllarda yönetici sıfatıyla görev aldıkları da dikkatlerden kaçmıyor. Temennim bu kongrede daha titiz çalışmalar yapılarak Bursaspor'un layık olduğu ehil ellerin göreve gelmesidir ancak çok ümitli de değilim.
Bizim camiada yanlış bir beklenti de söz konusu. Herkes (en azından ciddi bir kitle) paralı başkan adayları ve yönetim istiyor. Bugüne kadar göreve gelen son derece varlıklı isimler sanki ceplerinden Bursaspor'a ciddi rakamlar bağışlamışlar gibi.
Bursaspor'da kimin parası kaldı?
Elbette mali açıdan güçlü bir başkan ve yönetimin olması önemli. Kulüp sıkıştığında acil ödemelerde yönetici kredisiyle işin çözülüp sonra paranın geri ödenmesi özellikle bu süreçte bizi rahatlatır lakin kimse parasını kulübe bağışlamıyor. Bursaspor'da bugüne kadar cebinden 10 - 50 veya 100 milyon dolar harcayan bir başkan görmedik ve sanırım göremeyeceğiz de. Daha önceki kongrelerde bu tarz iddialarla yola çıkan bir başkan adayına, yönetim olarak ne kadar bir mali kaynak ayırdıklarını sorduğumda, "Canım bir şeyler ayırdık. Hepimizin parası var çok şükür. Bu işler parayla olur, yoksa siz de şimdi benim yerimde aday olurdunuz!" şeklinde gayri ciddi bir cevap almıştım. Lütfen bu da dikkatlerden kaçmasın.
Asıl zenginlik
Bence bu kongrede başkan adaylarında ve oluşturulacak yönetimlerde aranacak asıl zenginlik kalite olmalıdır. Bursaspor için özveriyle çalışıp, doğru bir idari ve mali yönetimle kulübü düzlüğe çıkaracak bir kadro göreve gelmelidir. Kalitesi ve saygınlığıyla kendisini ispatlamış ama kimseye de tepeden bakmayacak bir isme ve ekibine çok ihtiyacı var camianın. Bu tarz bir yönetim iş başına gelirse birçok noktada dik durarak gerek TFF nezdinde gerekse de kulübün lobi faaliyetlerinin başarıyla sürdürülmesinde katkı sağlar. Aksi takdirde sırf parası var diye birilerine görev verilirse, korkarım bugünkü durumu da mumla ararız...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Cihat ÖZKAN
Bursaspor kongresi
Bursaspor camiası yeni bir kongreye hazırlanıyor. Hamza Hoca'nın takımın başına getirilmesi de mevcut yönetim üzerindeki baskıyı azaltmayınca kongre kararı alındı. Geçmişe dönmeyi çok istemesem de bazı hatırlatmaları yapmak durumundayım. Malum, eğer geçmişten ders alınsaydı tarih hiç tekerrür eder miydi?
Yönetim kendi ipini çekti!
Aylardır yazdığım gibi, mevcut yönetim Ertuğrul Sağlam'ın gönderilmesi işini bu kadar uzatmayıp Hamza Hoca ya da onun ayarında bir isimle bu hamleyi zamanında yapsaydı şimdi koltuklarında rahat rahat oturuyor olurlardı.
Zamanında bu köşede birçok haksız tepki aldığım yazılarımdan bazı bölümleri sizlerle paylaşıyorum...
23 Eylül 2015 tarihindeki 'Bursaspor bu kafayla gitmez' başlıklı yazımın sonu: "Özetle bu kadro Ertuğrul Sağlam gibi 'temkinli yalnızlık' yerine ofansif oyunu tercih eden Şenol Güneş, Hikmet Karaman, Yılmaz Vural ve benzeri isimlerle bu lige damgasını vurur ama maalesef bu kafayla olmaz! İnşallah olur da ben yanılır ve özür dilerim fakat böyle giderse, yanlışta ısrar etmesi, Başkan Recep Bölükbaşını da bir erken kongre yoluyla yerinden edecek."
30 Eylül 2015 tarihindeki 'Geçmiş, vefa, demagoji' başlıklı yazımın girişi: "Baştan söyleyeyim bu yazıyı okuyan bir kesim bana çok kızacak. Onlara tavsiyem bu yazıyı şimdi değil iki ay sonra iş işten geçtiğinde okumalarıdır."
Merak edenler arşivden yazıların detaylarını da bakabilirler.
Kongre ve beklentiler
Şimdi yeni bir kongre süreci başladı. Son yıllarda (tıpkı siyasette de olduğu gibi) Bursaspor kongrelerinde ortaya çıkan yönetici profilindeki kalite düşüklüğü dikkat çekiyor. Geçmişte kongre üyesi bile olamayacak bazı isimlerin son yıllarda yönetici sıfatıyla görev aldıkları da dikkatlerden kaçmıyor. Temennim bu kongrede daha titiz çalışmalar yapılarak Bursaspor'un layık olduğu ehil ellerin göreve gelmesidir ancak çok ümitli de değilim.
Bizim camiada yanlış bir beklenti de söz konusu. Herkes (en azından ciddi bir kitle) paralı başkan adayları ve yönetim istiyor. Bugüne kadar göreve gelen son derece varlıklı isimler sanki ceplerinden Bursaspor'a ciddi rakamlar bağışlamışlar gibi.
Bursaspor'da kimin parası kaldı?
Elbette mali açıdan güçlü bir başkan ve yönetimin olması önemli. Kulüp sıkıştığında acil ödemelerde yönetici kredisiyle işin çözülüp sonra paranın geri ödenmesi özellikle bu süreçte bizi rahatlatır lakin kimse parasını kulübe bağışlamıyor. Bursaspor'da bugüne kadar cebinden 10 - 50 veya 100 milyon dolar harcayan bir başkan görmedik ve sanırım göremeyeceğiz de. Daha önceki kongrelerde bu tarz iddialarla yola çıkan bir başkan adayına, yönetim olarak ne kadar bir mali kaynak ayırdıklarını sorduğumda, "Canım bir şeyler ayırdık. Hepimizin parası var çok şükür. Bu işler parayla olur, yoksa siz de şimdi benim yerimde aday olurdunuz!" şeklinde gayri ciddi bir cevap almıştım. Lütfen bu da dikkatlerden kaçmasın.
Asıl zenginlik
Bence bu kongrede başkan adaylarında ve oluşturulacak yönetimlerde aranacak asıl zenginlik kalite olmalıdır. Bursaspor için özveriyle çalışıp, doğru bir idari ve mali yönetimle kulübü düzlüğe çıkaracak bir kadro göreve gelmelidir. Kalitesi ve saygınlığıyla kendisini ispatlamış ama kimseye de tepeden bakmayacak bir isme ve ekibine çok ihtiyacı var camianın. Bu tarz bir yönetim iş başına gelirse birçok noktada dik durarak gerek TFF nezdinde gerekse de kulübün lobi faaliyetlerinin başarıyla sürdürülmesinde katkı sağlar. Aksi takdirde sırf parası var diye birilerine görev verilirse, korkarım bugünkü durumu da mumla ararız...