Bursalıların en önemli ilgi odaklarından biri olan ve son yıllardaki olumsuz gelişmelerden dolayı marka değeri sürekli düşen Bursaspor için içerisinde bulunduğumuz sezon hayati önem taşıyor. Yıllardır orta sıra takımı olmaktan kurtulamayan Bursaspor, 2009 – 2010 sezonunda yaşadığımız lig şampiyonluğu sonrası lig tarihindeki 5. Büyük olmuş ve kentte artık farklı bir hava esmeye başlamıştı. Aradan geçen 4 yılda ivmesi düşse de sürekli Avrupa’da olmayı başaran takımımız, özellikle geçen yıl yaşanan hayal kırıklıkları sonrası tekrar orta sıra takımı olma riskiyle karşı karşıya.Bu sezon kazanılacak ya da kaybedilecek maçlar sonucu ortaya çıkacak tablo, tekrar üst sıra veya orta sıra takımı olarak anılmamıza neden olacak. O yüzden Bursaspor için bu sezon çok kritik bir önem arz ediyor.
MEVCUT TABLO
Kâbus gibi geçen geride bıraktığımız sezonun müsebbibi Körüstan yönetimi, dönemini 43 milyon TL eksi ile tamamladı. Körüstan yönetimi döneminde transfere 98 milyon TL harcanırken, sezon sonunda takımın değeri ise 140 milyon TL idi. Sportif duruma hiç bakmadan bu rakamlar bile durumun vahametini izah etmek için yeterli. Transfere 98 milyon TL harcayıp başarısız olmak ve o sezonda kazanılabilecek milyonlarca TL’lik geliri alamamak bu transfer paralarının çöpe gitmesi anlamını taşıyordu. Bunun sonucunda da Bölükbaşı yönetimi, kongrede 154 milyon TL borcu olan bir kulübü devraldı. Şimdi haklı olarak ‘neden hala o dönemi yazıyorsun?’ diye bir soru gelebilir. Körüstan döneminin armağanı olan bu mevcut tablo o kadar kötü ki, Bursaspor’un gelecek yıllarına da ambargo koydu.
BU SEZONUN ÖNEMİ
Şu anda kulüpte ciddi bir mali kriz var ve bir çözüm bulunamazsa mevcut durum sürdürülebilir değil. Eğer bu sezon sportif başarı yakalanıp gelirler arttırılamazsa kulübün döndürülmesi daha da güçleşecek ve artık 5. Şampiyon olma apoleti de istatistikler dışında bir önem arz etmeyecek. Ekonomik ve sportif açıdan krizlerle boğuşan bir kulübün geçmişteki şampiyonluğu da hoş bir nostalji olarak kalacak. Mevcut yönetimden veya şehirden bu noktada gereken suni teneffüs için bir maddi katkı olasılığı da görünmediği için çıkış noktası olarak geriye tek seçenek bu sezon başarının yakalanması kalıyor. Aslında aradan geçen altı haftada (yazıyı yazdığımda henüz Balıkesirspor maçı oynanmamıştı) yalnızca 7 puan toplanmış olmasına rağmen bu sezondan başarı beklemek hayalcilik olarak yorumlanabilir fakat diğer değişkenler göz önüne alındığında benim hâlâ umudum var. Öncelikle rakibimiz pozisyonundaki takımlarla 1-7 puan aralığındaki fark, genel olarak ligin kötü durumu ve Bursaspor’un hakem hataları ve bazı talihsizlikler yaşanmasa bugün en azından 12 puana sahip olacak olması, şimdilik kaydıyla teselli kaynağımız. O yüzden takımın, hocanın ve yönetimin hala bir kredisi var. Bir seri yakalanabilirse durum değişebilir. Bu sezonu ilk beşte tamamlarsak, gelecek sezon yeni stadın katkısı ve camia üzerinde oluşturacağı heyecanla yeniden düzlüğe çıkılabilir.
İKİ FUTBOLCUNUN KADRO DIŞI BIRAKILMASI
22 Ekim Çarşamba günü saat 14:00 sularında Başkan Recep Bölükbaşı’nı Özlüce Tesisleri’nde ziyaret ettim. Görüşmemizde, İdari Menajer Adil Cenkçiler de vardı. 2-2 biten Eskişehirspor maçını konuşurken başkanın kaptan İbrahim Öztürk ile ilgili hayal kırıklığı yaşadığını gördüm. Sohbet ortamında söylediklerini burada bire bir yazmam elbette doğru olmaz. Ben ayrılırken, Bölükbaşı ve Cenkçiler de Teknik Direktör Şenol Güneş ile toplantıya geçiyordu. Akşamüstü ise Ferhat Kiraz ve İbrahim Öztürk’ün kadro dışı bırakıldığı haberini aldık.
Elbette bu konuda kulüp içinde neler yaşandığına dair ayrıntılı bir bilgim yok ancak başkanın tavrından anladığım kadarıyla olay sadece iki futbolcunun Eskişehirspor maçındaki kötü performanslarıyla alakalı değil. Belli ki bugüne gelene kadar yaşananların sonucunda bu karar alınmış. Tabi insan keşke bu kadar ani karar alınmasaydı ve ara transfer dönemi beklenseydi diye de düşünmeden edemiyor.
BÖLÜKBAŞI’NIN HEDEFLERİ
Görüşmemizden çıkan notlara gelince, Başkan Bölükbaşı’nın öncelikli iki hedefi; ekonomik yapının düzeltilmesi ve sportif başarının yakalanması. Başkan, bu hedeflerini yakalarsa devam edeceğini, yakalayamazsa tekrar aday olmayacağını net olarak ifade etti. Tabi yine tüm çabalarına rağmen şehirden istedikleri desteği bulamadıklarının da altını çizdi. Yine de umutlu gördüğüm Başkan Bölükbaşı, pes etmeden çalıştıklarını ve reklam biriminde yaptıkları personel değişiklikleri sonrası gelirlerin yükselmeye başladığını söyledi. Yeni birkaç hamle ile bu konuda hedefledikleri rakamları yakalamayı istediklerini belirten Bölükbaşı, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin verdiği desteklerin de kendileri için çok önemli olduğunu vurguladı.
Özetle, bu kritik sezonu başarıyla atlatmamız için tekrar bir kenetlenmeye ve şehrin desteğine ihtiyaç var. Kimse bu olaya Recep Bölükbaşı’nın başarısı ya da başarısızlığı olarak bakmamalı. Eğer bu sezonu da kaybedersek gelecek sezonlarda kulübe başkan ve yönetici bulmak çok daha zor olacak. İsimler gelip geçici olduğuna göre, Bursaspor’a sahip çıkmaktan başka bir seçeneğimiz var mı?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Cihat ÖZKAN
Bursaspor için kritik sezon
Bursalıların en önemli ilgi odaklarından biri olan ve son yıllardaki olumsuz gelişmelerden dolayı marka değeri sürekli düşen Bursaspor için içerisinde bulunduğumuz sezon hayati önem taşıyor. Yıllardır orta sıra takımı olmaktan kurtulamayan Bursaspor, 2009 – 2010 sezonunda yaşadığımız lig şampiyonluğu sonrası lig tarihindeki 5. Büyük olmuş ve kentte artık farklı bir hava esmeye başlamıştı. Aradan geçen 4 yılda ivmesi düşse de sürekli Avrupa’da olmayı başaran takımımız, özellikle geçen yıl yaşanan hayal kırıklıkları sonrası tekrar orta sıra takımı olma riskiyle karşı karşıya. Bu sezon kazanılacak ya da kaybedilecek maçlar sonucu ortaya çıkacak tablo, tekrar üst sıra veya orta sıra takımı olarak anılmamıza neden olacak. O yüzden Bursaspor için bu sezon çok kritik bir önem arz ediyor.
MEVCUT TABLO
Kâbus gibi geçen geride bıraktığımız sezonun müsebbibi Körüstan yönetimi, dönemini 43 milyon TL eksi ile tamamladı. Körüstan yönetimi döneminde transfere 98 milyon TL harcanırken, sezon sonunda takımın değeri ise 140 milyon TL idi. Sportif duruma hiç bakmadan bu rakamlar bile durumun vahametini izah etmek için yeterli. Transfere 98 milyon TL harcayıp başarısız olmak ve o sezonda kazanılabilecek milyonlarca TL’lik geliri alamamak bu transfer paralarının çöpe gitmesi anlamını taşıyordu. Bunun sonucunda da Bölükbaşı yönetimi, kongrede 154 milyon TL borcu olan bir kulübü devraldı. Şimdi haklı olarak ‘neden hala o dönemi yazıyorsun?’ diye bir soru gelebilir. Körüstan döneminin armağanı olan bu mevcut tablo o kadar kötü ki, Bursaspor’un gelecek yıllarına da ambargo koydu.
BU SEZONUN ÖNEMİ
Şu anda kulüpte ciddi bir mali kriz var ve bir çözüm bulunamazsa mevcut durum sürdürülebilir değil. Eğer bu sezon sportif başarı yakalanıp gelirler arttırılamazsa kulübün döndürülmesi daha da güçleşecek ve artık 5. Şampiyon olma apoleti de istatistikler dışında bir önem arz etmeyecek. Ekonomik ve sportif açıdan krizlerle boğuşan bir kulübün geçmişteki şampiyonluğu da hoş bir nostalji olarak kalacak. Mevcut yönetimden veya şehirden bu noktada gereken suni teneffüs için bir maddi katkı olasılığı da görünmediği için çıkış noktası olarak geriye tek seçenek bu sezon başarının yakalanması kalıyor. Aslında aradan geçen altı haftada (yazıyı yazdığımda henüz Balıkesirspor maçı oynanmamıştı) yalnızca 7 puan toplanmış olmasına rağmen bu sezondan başarı beklemek hayalcilik olarak yorumlanabilir fakat diğer değişkenler göz önüne alındığında benim hâlâ umudum var. Öncelikle rakibimiz pozisyonundaki takımlarla 1-7 puan aralığındaki fark, genel olarak ligin kötü durumu ve Bursaspor’un hakem hataları ve bazı talihsizlikler yaşanmasa bugün en azından 12 puana sahip olacak olması, şimdilik kaydıyla teselli kaynağımız. O yüzden takımın, hocanın ve yönetimin hala bir kredisi var. Bir seri yakalanabilirse durum değişebilir. Bu sezonu ilk beşte tamamlarsak, gelecek sezon yeni stadın katkısı ve camia üzerinde oluşturacağı heyecanla yeniden düzlüğe çıkılabilir.
İKİ FUTBOLCUNUN KADRO DIŞI BIRAKILMASI
22 Ekim Çarşamba günü saat 14:00 sularında Başkan Recep Bölükbaşı’nı Özlüce Tesisleri’nde ziyaret ettim. Görüşmemizde, İdari Menajer Adil Cenkçiler de vardı. 2-2 biten Eskişehirspor maçını konuşurken başkanın kaptan İbrahim Öztürk ile ilgili hayal kırıklığı yaşadığını gördüm. Sohbet ortamında söylediklerini burada bire bir yazmam elbette doğru olmaz. Ben ayrılırken, Bölükbaşı ve Cenkçiler de Teknik Direktör Şenol Güneş ile toplantıya geçiyordu. Akşamüstü ise Ferhat Kiraz ve İbrahim Öztürk’ün kadro dışı bırakıldığı haberini aldık.
Elbette bu konuda kulüp içinde neler yaşandığına dair ayrıntılı bir bilgim yok ancak başkanın tavrından anladığım kadarıyla olay sadece iki futbolcunun Eskişehirspor maçındaki kötü performanslarıyla alakalı değil. Belli ki bugüne gelene kadar yaşananların sonucunda bu karar alınmış. Tabi insan keşke bu kadar ani karar alınmasaydı ve ara transfer dönemi beklenseydi diye de düşünmeden edemiyor.
BÖLÜKBAŞI’NIN HEDEFLERİ
Görüşmemizden çıkan notlara gelince, Başkan Bölükbaşı’nın öncelikli iki hedefi; ekonomik yapının düzeltilmesi ve sportif başarının yakalanması. Başkan, bu hedeflerini yakalarsa devam edeceğini, yakalayamazsa tekrar aday olmayacağını net olarak ifade etti. Tabi yine tüm çabalarına rağmen şehirden istedikleri desteği bulamadıklarının da altını çizdi. Yine de umutlu gördüğüm Başkan Bölükbaşı, pes etmeden çalıştıklarını ve reklam biriminde yaptıkları personel değişiklikleri sonrası gelirlerin yükselmeye başladığını söyledi. Yeni birkaç hamle ile bu konuda hedefledikleri rakamları yakalamayı istediklerini belirten Bölükbaşı, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin verdiği desteklerin de kendileri için çok önemli olduğunu vurguladı.
Özetle, bu kritik sezonu başarıyla atlatmamız için tekrar bir kenetlenmeye ve şehrin desteğine ihtiyaç var. Kimse bu olaya Recep Bölükbaşı’nın başarısı ya da başarısızlığı olarak bakmamalı. Eğer bu sezonu da kaybedersek gelecek sezonlarda kulübe başkan ve yönetici bulmak çok daha zor olacak. İsimler gelip geçici olduğuna göre, Bursaspor’a sahip çıkmaktan başka bir seçeneğimiz var mı?