Koskoca kentin tek takımı ve gözbebeği olan Bursaspor, göz göre göre yapılan hatalar yüzünden çıkmaz bir sokağa girdi ve geldi duvara dayandı. Daha 7 yıl önce lig şampiyonluğu yaşayan bu camiada bugün acaba takım ligden düşer mi? Soruları soruluyor ve çetrefilli puan hesaplarıyla tartışmalar yapılıyor. 

Bursaspor'a ne oldu?

Aslında bu sorunun cevabı için son 7 yılın tamamı için çok iyi analiz edilerek sayfalarca raporlar hazırlanabilir ancak bu köşeye sığdırmak mümkün değil. Özetle, şampiyonluğun hemen ardından başlayan yönetim hatalarıyla bugüne geldik. Özellikle de Körüstan yönetimiyle başlayıp giderek artan yönetim acemilikleri, iş bilmezlik ve yanlış transferlerle (teknik direktör tercihleri de dahil) uçup giden milyon dolarlar yüzünden Bursaspor bugün hem sportif hem de maddi açıdan dibe vurmuş durumda.

Ali Ay döneminde ise zirve yapan beceriksizlikler yüzünden artık geri dönülemez noktadayız. Alınan başarısız sonuçlar yüzünden kulübün gelirleri de, popülaritesi de uçtu gitti. Bugün artık ligdeki her takımın rahat yeneriz düşüncesiyle maça çıktığı bir takım olduk.

Teknik direktörlerin karnesi

Bu sezon Hamza Hamzaoğlu yönetiminde 18 maça çıkan Bursaspor toplam 27 puan topladı. Yani maç ortalaması 1,5 puan. Bu puanların çoğunda Harun ve Batalla ikilisinin ilk yarıdaki insanüstü performansının ve biraz da şansın yanımızda olduğunu hatırlatmakta fayda var. Nitekim takımın oynadığı, daha doğrusu oynayamadığı futboldan hiç birimiz de memnun değildik. Futbolcular yetersiz savunması yapılabilirse de, bu kadroyu sonuçta ben kurmadım.

Hamzaoğlu'nun yönetimindeki Bursaspor'un son üç haftada 0 (yazıyla sıfır) puan topladığını ve son 9 hafta topladığı puanın maç ortalamasının da 0,88 olduğunu belirteyim. Yani Hamzaoğlu giderken aslında geride bir galibiyeti unutan bir enkaz bırakmıştı. Bugün, 'Hamza Hoca gitmeseydi böyle olmazdı' diye konuşanlara duyurulur. 

Takımın başında bir maça çıkan Tunahan Akdoğan da deplasmanda Başakşehir'e 1-0 kaybetmişti. 20. Haftada takımın başına geçen ve 10 hafta görevde kalan Mutlu Topçu'nun maç başına ortalaması ise 0,80 puan. Yani Hamza Hamzaoğlu'nun son 9 maç ortalamasının sadece 0,08 puan daha düşüğü.

Keşke dediğimiz kararlar

Verilere bakıldığında tükenmişlik sendromu yaşayan bu futbolcu kadrosu mutlaka değiştirilmeliydi. Ara transfer sezonu da bittikten sonra bunun tek yolu altyapıya yönelmekti. Keşke yönetim biraz futbolu bilseydi ve biraz da cesur kararlar alabilseydi. Takımda bulunan çok sayıdaki 'ölü eşeğe' para ve kadro dışı cezaları verip, ağırlığı altyapıdan bir kadroyla maçlara çıkılır ve sonuç çok daha iyi olurdu. Hem geriye kalan 15 haftada bu gençler iyice pişer ve gelecek sezona hazır olurlardı.

Bugün gelinen nokta o kadar berbat ki, ne takıma ne de yönetime bir müdahale yapma şansı kalmadı. Şimdi yönetim gitse ne olacak? İş bu kadar kritik noktaya gelmişken komple bir takım değişikliği nasıl olacak? Son haftalarda maçların artan zorluğunu ve stresini, kadroya alınacak genç ayaklar kaldırabilir mi?

O yüzden sıkıntı büyük ve yapılabilecek fazla bir şey de yok. Herkes bu sezonu bir kaza yaşamadan bitirmek istiyor ancak sonuç ne olursa olsun bu yönetimin seneye kalması çok zor. Hele bir de kendi evimizdeki Beşiktaş maçında da yine son haftalardaki rezil skorlardan biri tekrar edilirse bu taraftar o stadı futbolcuların ve yönetimin başına yıkar. Yönetim atacağı adımlarla en azından bu faciayı önlemeli ve futbolcu kadrosuna durumun vahametini iyi anlatmalıdır. Ben şimdiden söyleyeyim, bundan sonra kimse o sıcak tutan milyon doların üzerinde öyle rahat rahat oturamayacak.