Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bursaspor bu kafayla gitmez

Yazının Giriş Tarihi: 23.09.2015 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.09.2015 00:03


 

Beni sosyal medyadan takip edenler Ertuğrul Sağlam'a olan bakışımı iyi bilirler. Bursaspor'la tekrar anlaştığı gün itibariyle ne kadar yanlış bir karar olduğunu ve Bursaspor'u ileriye taşımasını bırakın mevcut durumunu bile korumasının mümkün olmadığını savunmuştum ve hala aynı fikirdeyim.

 

Başkan harakiri yaptı

İbrahim Yazıcı döneminde yönetimde görev aldığı günden beri tanıdığım ve Bursaspor başkanlığını hayatının en büyük ideali olarak gören Recep Bölükbaşı saygı duyduğum bir isim. Ben TRT'de görevliyken iletişimimiz çok iyiydi ve sık sık kulüp binasında kendisiyle dertleşir Bursaspor'un nasıl daha iyi olabileceği konusunda konuşurduk.

Körüstan yönetiminin yıkıcı enkazının ardından göreve gelen Başkan Recep Bölükbaşı, yönetimiyle birlikte kulübü toparladı. Akılcı bir hamleyle Şenol Güneş takımın başına getirildi ve Bursaspor ülkenin spor gündemine oturdu ancak ne olduysa sezon sonunda büyü bozuldu.

Kongrede verdiği sözlere rağmen başkan (hepsinin farklı sebepleri olduğu ve detayların tamamına hakim olmadığım için başkanı da eleştiremiyorum) hocayı ve kadroyu elinde tutamadı.

Her şeye rağmen parlak isimlerle son yılların en iyi kadrosu olmaya aday bir takım oluşturuldu. Bu sayede başkana doğru hızla gelen yakıcı eleştiri okları azaldı ancak Sağlam tercihi bence en büyük hatasıydı. Üstelik Ertuğrul Sağlam'ın istifasını verip kulüpten ayrıldığı gün (Yazıcı başkan, Bölükbaşı da ikinci başkandı) yaptığımız görüşmede içeriği bende saklı konuşmalarımıza rağmen bu kararı nasıl aldığını hala anlayabilmiş değilim!

Son partide takımdan ayrılanların (Volkan, Ozan, Şener, Belluschi, Bakambu) Ertuğrul Sağlam geldiği için gittiği yönünde bir iddia da söz konusu.

 

Neden olmuyor?

Şimdi bazılarının 'Bursaspor'u şampiyon yapan bir hocayı neden eleştiriyorsun' dediğini duyar gibiyim. Sevgili dostlar hayat akışkan ve değişken bir süreç yani öylece durmuyor. Pedalları çevirdiğiniz sürece bisiklet yoluna devam ediyor ve aynı suda iki kez yıkanılmıyor. Şampiyonluk sezonunu, o dönemin şartlarını ve yaşanan gelişmeleri uzun uzun konuşabiliriz. O sezon için hakkı teslim etsek de sonrasında yaşanan ve Yazıcı - Sağlam ikilisinin yanlış tercihleri yüzünden kaçırılan en az iki şampiyonluğun olduğunu da göz ardı etmeyelim.

Benim gözümde Ertuğrul Hoca, takım şampiyon olan kadara doğru tercihti fakat sonrasında level atlayan, artık beşinci büyük olarak anılan Bursaspor'a uygun değildi.

Takımını birinci ligden süper lige taşıyan hoca ve futbolcular gibi düşünün. Takım süper lige çıktığında 'artık farklı bir ligdeyiz, emekleriniz için teşekkür ederiz' deyip yollar ayrılmıyor mu? Sağlam da mevcut futbol mantalitesiyle bir orta sıra takımı olan Bursaspor için uygundu ancak artık büyükler kategorisine girdiği, Avrupa kupalarının gediklisi olduğu ve hepsinden de önemlisi rakiplerinin gözünde büyüdüğü için bu Bursaspor'a uygun değil.

Mevcut durumda pasif değil aktif, savunmacı değil ofansif bir Bursaspor'a ihtiyaç var. Üstelik bu sezonki kadromuz da buna uygun. Gelen her rakibin kontra atak oynadığı bir ortamda Bursaspor'un kesinlikle ofansif yönünün ortaya çıkması lazım. Ne yazık ki bu olmayınca hepimizi sıkıntıdan uyutan bir oyun ortaya çıkıyor.    

 

Uyum mu, anlayış mı?

Ertuğrul Sağlam'ın sık sık 'takım olma yolundayız, uyum sorununu aşmamız için zamana ihtiyacımız var' dediğini biliyoruz lakin ben kendisine katılmıyorum. Evet geç gelen transferlerimiz oldu ama Sağlam iyi bir takım uyumunu yakalayabilmek yeterli zamana sahipti. Bence bu takımda uyum değil, anlayış sorunu var.

Maalesef Sağlam Bursaspor'dan gittiği günden beri hep aynı kalmış. Üzerine koyup gelişmek yerine başarısız Eskişehirspor deneyimiyle de özgüven kaybı yaşamış. (Belki yine bir Eskişehirspor maçıyla veda edebilir)

Çerçeveyi genel tutup çok teknik analize girmek istemiyorum. Zamanında çok izlediğim için rahatlıkla Sağlam'ın antrenman temposu ve kapasitesinin yeterli olmadığını söyleyebilirim. Hikmet Karaman geldikten sonra izlediğim iki hocanın antrenmanları arasında muazzam fark vardı.

Sağlam, maçlardaki kadro tercihlerinde çok kritik noktalarda ve zamanlarda ciddi hatalar yapıyor. (Dzsudzsak'ı ısrarla sağda oynatarak kanatları tersten uçurmaya çalışması, Fenerbahçe maçında kurtarıcı olarak bir sezondur ortalarda görünmeyen Aydın'ı tercih etmesi, sol tarafta önlü arkalı iki beki kullanması, orta saha dizilimindeki hataları vs)

Özetle bu kadro Ertuğrul Sağlam gibi 'temkinli yalnızlık' yerine ofansif oyunu tercih eden  Şenol Güneş, Hikmet Karaman, Yılmaz Vural ve benzeri isimlerle bu lige damgasını vurur ama maalesef bu kafayla olmaz! İnşaallah olur da ben yanılır ve özür dilerim fakat böyle giderse, yanlışta ısrar etmesi Başkan Recep Bölükbaşını da bir erken kongre yoluyla yerinden edecek.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.