Geçen haftaki yazımızı kadınlar günü kutlaması ile bitirmiştim, oradan devam edelim…
Kadınlar 8 Mart gününü kutladılar, oyun oynadılar, eğlendiler iyi ettiler. Ertesi gün yayınlanan bir karikatür çok manidardı… Kadın kocasına mahcup bir şekilde kahve ikram ederken kocası, “ne oldu dün pek havalıydın…” diyordu.
Bana göre yılda 1 günü kadınlara ayırmak haksızlık olur. Farkındalık derseniz belki kabul edilebilir ama yine de diğer yarımız olan kadınların her an için farkında olmamak mümkün mü?
Konuyu şuraya getireceğim…
Çalışmalarını yakından takip ettiğim ve kısa adı TEPAV olan Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın yapmış olduğu “Karşılaştırmalarla 81 İl İçin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi 2018” başlıklı araştırmasının sonuçları açıklandı.
“Araştırma, Türkiye’de kadınların, ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin verilerinde bir iyileşme olduğunu gözler önüne sermektedir. Yine de sonuçlar, kadınların toplumsal yaşamdaki temsil edilmeleri göz önüne alındığında, arzu edilen noktada değildir” deniyor.
2012’de başladığı ifade edilen ve ilk sonuçları 2015’de yayınlanan araştırmanın sonuçları karşılaştırılıyor.
İstanbul kadınların en güçlü olduğu il ve kadın erkek eşitliğinin en iyi olduğu il olma özelliğini 2012’den bu yana koruyor. Genel olarak ise Türkiye’de kadınların, ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin veriler son beş yıla kıyasla iyileşme gösteriyor.
2017 yılına ait veriler kullanılarak oluşturulan yeni raporda en eşitlikçi 10 il İstanbul, Rize, Ankara, Bursa, Tunceli, Bolu, Antalya, Eskişehir, Düzce ve Kocaeli olarak sıralanıyor.
İller bazında yapılan değerlendirmede Bursa’nın durumuna baktığımızda şunu görüyoruz.
2015’den 2017’ye Bursa, toplumsal cinsiyet eşitliği endeksi sıralamasında 2.’likten 4.’lüğe gerilemiş durumda. Buna karşılık yine Bursa, yerel düzeyde kadın güçlenme sıralamasında 5.’likten 3.’lüğe yükselmiş bulunuyor.
Birkaç başlıkta belirttiğimiz değişimler böyle.
Dememiz o ki, ne erkek ne kadın biri olmadan diğeri de olamaz. Bu yaşamın her aşaması için geçerli.
8 Mart günü görüştüğüm ve gününü kutladığım çok eski bir arkadaşım teşekkür ettikten sonra, “kadın olmak erkek olmak bunlar sadece fiziksel farklılıklar, en önemlisi insan olabilmek” dedi ki, yerden göğe kadar haklı…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Nadir TÜLEK
Bursa’nın Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi
Geçen haftaki yazımızı kadınlar günü kutlaması ile bitirmiştim, oradan devam edelim…
Kadınlar 8 Mart gününü kutladılar, oyun oynadılar, eğlendiler iyi ettiler. Ertesi gün yayınlanan bir karikatür çok manidardı… Kadın kocasına mahcup bir şekilde kahve ikram ederken kocası, “ne oldu dün pek havalıydın…” diyordu.
Bana göre yılda 1 günü kadınlara ayırmak haksızlık olur. Farkındalık derseniz belki kabul edilebilir ama yine de diğer yarımız olan kadınların her an için farkında olmamak mümkün mü?
Konuyu şuraya getireceğim…
Çalışmalarını yakından takip ettiğim ve kısa adı TEPAV olan Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın yapmış olduğu “Karşılaştırmalarla 81 İl İçin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi 2018” başlıklı araştırmasının sonuçları açıklandı.
“Araştırma, Türkiye’de kadınların, ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin verilerinde bir iyileşme olduğunu gözler önüne sermektedir. Yine de sonuçlar, kadınların toplumsal yaşamdaki temsil edilmeleri göz önüne alındığında, arzu edilen noktada değildir” deniyor.
2012’de başladığı ifade edilen ve ilk sonuçları 2015’de yayınlanan araştırmanın sonuçları karşılaştırılıyor.
İstanbul kadınların en güçlü olduğu il ve kadın erkek eşitliğinin en iyi olduğu il olma özelliğini 2012’den bu yana koruyor. Genel olarak ise Türkiye’de kadınların, ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin veriler son beş yıla kıyasla iyileşme gösteriyor.
2017 yılına ait veriler kullanılarak oluşturulan yeni raporda en eşitlikçi 10 il İstanbul, Rize, Ankara, Bursa, Tunceli, Bolu, Antalya, Eskişehir, Düzce ve Kocaeli olarak sıralanıyor.
İller bazında yapılan değerlendirmede Bursa’nın durumuna baktığımızda şunu görüyoruz.
2015’den 2017’ye Bursa, toplumsal cinsiyet eşitliği endeksi sıralamasında 2.’likten 4.’lüğe gerilemiş durumda. Buna karşılık yine Bursa, yerel düzeyde kadın güçlenme sıralamasında 5.’likten 3.’lüğe yükselmiş bulunuyor.
Birkaç başlıkta belirttiğimiz değişimler böyle.
Dememiz o ki, ne erkek ne kadın biri olmadan diğeri de olamaz. Bu yaşamın her aşaması için geçerli.
8 Mart günü görüştüğüm ve gününü kutladığım çok eski bir arkadaşım teşekkür ettikten sonra, “kadın olmak erkek olmak bunlar sadece fiziksel farklılıklar, en önemlisi insan olabilmek” dedi ki, yerden göğe kadar haklı…