Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bursa’lı Ayten

Yazının Giriş Tarihi: 24.02.2019 00:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.02.2019 00:08

Daha önce bir çok köşe yazarı arkadaşımız yazmıştı ben de köşemde Bursalı Ayten’i hatırlayalım dedim. Bursa’da yaşı 30’ları geçmiş herkesin tanıyıp hatırladığı Deli Ayten sevip de kavuşamayanların hikayesidir.

Bursa'nın unutulmayan Ayten Şenaşık 1935’te Kamberler’de Fakir bir roman çocuğu olarak dünyaya geldi Ayten. 6 yaşına kadar her çocuk gibi düşe kalka büyüdü Ayten. Ta ki menenjit denilen illet Ayten’in yakasını sarana kadar.

Gençliğinin baharında Ayten astsubay olan Hasan adında birine aşık olur. Fakat Hasan da Ayten'i istemesine rağmen Hasan'ın ailesi Ayten'i bir vasfı olmadığı için istemez. Ayten Hasan'a kavuşamayınca delirir ve benim çok marifetlerim var dercesine ne kadar çok kıyafet, müzik enstrümanı var ise üstüne geçirir ve sokak sokak Hasan adlı türküler uydurur, kimi zaman bilinen türküleri söylerdi.

Ayten, Hasan öldükten sonra Bursa sokaklarında beyaz elbisesi, Hasan’ın ona hediye ettiği çantalar ile Hasan’ın cümbüşü ve davuluyla gezmeye devam ediyor. Kapalıçarşı ve Uzunçarşı esnafı Ayten’i hem seviyor hem de birazcık korkuyor. Çünkü kızdığı zaman çantasında taşıdığı taşlarla indiriveriyor camı Ayten. Kimse de bir şey diyemiyor. 

Sabahları aynı saatte gelirdi. Esnaf çok severdi Ayten’i. Sabah ona poğaça alırlar ardından Ayten de yola düşerdi. Akşam da hep aynı saatte geri dönerdi. Ayten’e toplum deli gözüyle baktı. Şu zamanda Aşkı için delirecek kim var ki aramızda? Ayten deli değildi, onu bir şey deli etti, aşkı için hayatını feda etti. Ayten divane gibi Bursa sokaklarında dolaşıyor ama aslında Hasan’ını arıyordu.

Ayten Şenaşık ya da Bursalıların tanıdığı isimle Deli Ayten”, Bursa’nın ünlü Roman mahallesi Kamberler kentsel dönüşümle parka çevrildiğinde 2008 yılında dönemin Osmangazi Belediye Başkanlığını yapan çok tartışılacak bir karara imza atıyordu. Recep Altepe “Deli de olsa Bursa’nın değeridir” diyerek ölümsüzleştirmişti Ayten’in heykelini dikerek. Ayten’in heykeli 2009 yılında doğduğu, büyüdüğü ve öldüğü mahalle yıkıldıktan sonra yapılan parka dikildiğinde gazeteler bu haberi “‘Deli Ayten’ Mahalleye Geri Döndü” başlığıyla verdi. Ayten, 57 yaşında, 12 Mart 1992 günü Kızyakup Mahallesi’ndeki kulübesinde bir başına öldü.

Deli Ayten tiyatroya uyarlandı;

BAYRAM ŞENPINAR: İlk heykel dikildiğinde Başkanımıza bir teşekkür mektubu yazmıştım. Kendisi ile gurur duyuyorduk çünkü romanların sorunu kendi sorunu gibiydi. Her zaman bizim ve kardeşlerimizin yanında oldu. Açıkçası ablamın heykelinin dikilmesiyle gurur duydum. Aradan epey bir zaman geçti ve bir gün başkanımla bir telefon görüşmesi daha yaptım. Başkanım bana oyunun provasında olduğunu ve mektup için teşekkür ettiğini söyledi. Birkaç gün sonra da Arda kardeşim aradığında hemen Bursa’ya geldim ve elimden ne geliyorsa yapacağımı söyledim. Arda kardeşim bana senaryodan bahsetti ve birkaç prova izleme imkanım oldu. Provalar sırasında ne kadar duygulandığımı anlatamam. Bu çok onur verici bir şeydi. Hemen akabinde bütün bestelerimin kapısını açarak oyun içerisinde hangisini istiyorsanız kullanabilirsiniz dedim. Daha sonra bir albüm yapmaya karar verdik ve oyunun müziklerini 20 şarkılık bir cd olarak tüm Türkiye’nin hizmetine sunduk. Gerçekten çok eğlenceli ve çok kaliteli bir iş çıktı ortaya. Oyun günü gelip çattığında ise Arda kardeşime sitemim oldu; Benim gibi bir adamı ağlattınız ya, daha ne diyeyim ben size… Oyunun provaları devam ediyordu, rejisörlüğünü Celal Bıyıklı üstlenmişti. Zaman içerisinde birçok oyuncu denendi ve en doğru isimler sonunda bulundu. Artık geriye oynanacak tarihin belli olması kalmıştı. Ama bazı sorunlar sıkıntılar tarihi kasım ayına atmamıza neden oldu.

Bir klasiğin adımları atılıyordu burada. Çok heyecanlandım… Artık iş bitmek üzereydi, son hazırlıklara gelindi ve 27 KASIM 2013 Çarşamba günü ilk sınavını verecekti Deli Ayten. Oyun başladı, oynandı ve bitti. Salonda yaklaşık 1000 kişi vardı, 300 kişi 2 saat boyunca ayakta izlemişti oyunu. Selamlamaya çıkıldığında ise bütün salon ayaktaydı, alkışlar ayakta devam ediyordu. Bu, projenin en güzel ödülüydü, inanılmaz güzel bir görüntü vardı salonda…

ARDA MAT: Ben isimleri yazan tüm arkadaşlara sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Gönüllülük esasına göre çıktı bu oyun. Bu ekiple yakında belgesel ve sinema filmini de yapacağız. Bize inanan, bize güvenen ve desteklerini esirgemeyen başta dönemin Büyükşehir Belediye Başkanımız Recep Altepe olmak üzere tüm ekibine teşekkür ediyorum. Projenin başından beri bize destek oldular. Ve bizde ortaya koyduğumuz eseri tüm Türkiye’ye tanıtmaya söz verdik. Umarım bu hikaye Leyla ile Mecnun gibi Kerem ile Aslı gibi Ferhat ile Şirin gibi bir aşk hikayesi olur ve dilden dile dolaşan bir Bursa Hikayesi haline gelir.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.