"Unutmayalım Suriyeliler insan"

Bursa Düşünce Kulübü (BDK) demokrasi toplantılarına konuk olan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, demokrasinin temel taşını STK’lar oluşturduğunu söyledi. Düşünce Kulübü Başkanı Ercan Yakut, insan merkezli adımlar attıklarını, her alanda ve her zeminde doğruları söylemeye, yanlışa demokrasi çerçevesinde karşı çıkmaya devam ettiklerini söyledi. Yakut, kadim şehir Bursa’ya her alanda katkı koyacak projelerini kamuoyunla paylaşmaya devam edeceklerini kaydetti. Toplantıda konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, son yıllarda ülke insanının bir ayrışmaya itildiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Düşünce kulübünün yapmış olduğunu keşke 81 ilimizdeki 81 düşünce kulübü de aktif olarak yapabilse. Demokrasi ve uzlaşı kültürünü paylaşsa inanın bu gün ülkede yaşanan ayrışma ve doğuda yaşanan sıkıntıların, ortadan kalkacağını inanıyorum. Üzülerek görüyorum ki uzlaşı kültürünü kaybettik. Bu coğrafyada işimiz zor, emperyalist güçler bizi rahat bırakmıyor ama demokrasi ortamında uzlaşıcı adımlar atılmış olsa, tartışmalardan çıkaracağımız çıkarımlarla kendimizi zenginleştirerek bu ülkede gelecekte mutlu, huzurlu bir yaşam süreceğimize inanıyorum” dedi.

‘İNSAN İKİNCİ SINIF OLAMAZ’
Türkiye’de birilerinin kullandığı nefret dili yüzünde ülkenin ayrışmaya doğru hızla ilerlediğine değinen Mustafa Bozbey konuşmasının devamında şunları söyledi: “ Bizler son yıllarda toplum olarak acayip bir hale getirildik, karşı Apartmana taşınan bir komşuya hoş geldin denileceğine onun siyasi görüşü, zihniyeti ve inancı sorgulanır oldu. Toplumumuzun yarısı ötekileştirilmiş durumda. Ayrışma, nefret zirve yaptı. Bizim çocukluğumuzda kapıları kapatmazdık, ben Mesken ’de oturuyordum, bizim kapımız hiç kapanmaz komşularımızla akraba gibiydik. Samimi, dostane ilişkilerimiz vardı. Şimdi komşuluk ilişkileri kalmadı, daraldı insanlar bir birlerine öteki diye bakıyor. Bugün yaşanan ortam bu. Her zaman söylüyorum insan için öteki olmaz; din, dil, ırk ayrımı olmaz. İnsan insandır ve insanlar kardeştir. Çünkü öteki dediğin anda kendin de ötekileşiyorsun. Biz bu nefreti Nilüfer’de yıktık. Yurttaşlarımıza insan olarak bakıyor sevgiyle kucaklıyoruz. Türkiye’de bu sorunu aşmak zorundayız, eğer bu sıkıntıları aşamazsak üzgünüm ki, ülke parçalanmaya doğru gidiyor. Şunu açıkça söylemek istiyorum, emperyalist güçlerle birlikte AB ülkeleri de dâhil, onlar bölme, parçalama tarafındalar, insanı nasıl kullanırım derdindeler. Ama bizler bu topraklarda mutlu, huzurlu yaşamak zorundayız. Bir birlerimizle demokrasi çerçevesinde insanca tartışıp, anlaşmak zorundayız. Yoksa geleceğimiz endişe verici. Son bir haftadır tartışılan Suriyelilere vatandaşlık meselesi gündemde. Ben insan olarak baktığım zaman oralara bir ateş düşmüştür, o bölgede bir ateş vardır. İnsanlar istemeye istemeye yurtlarından oldular, ülkelerini terk ettiler. Bizim dedelerimiz de zamanında yaşadıkları yerlerden kovuldular, zulme uğradılar. İnsan olarak, Suriyelilerin bu ülkede sorunlarının dikkate alınmasından, onlara sahip çıkılmasından yanayım. Bu olaya insani pencereden bakmak zorundayız. Ama ben de kendi ülkemde ikinci sınıf vatandaş olmak istemiyorum. Çünkü biz bu toprakları kolay kazanmadık, bir mücadele yürüttük” diye konuştu.