Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Müthiş idda: Erdoğan, Akıncı’ya dedi ki…

KKTC ile Rum tarafı arasında devam eden görüşmelerle ilgili önemli bir idda ortaya atıldı. Buna göre Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, müzakerelerde sonuca ulaşmak için KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya yılsonuna kadar fırsat verdi. Herhangi bir uzlaşma sağlanamaması halinde de KKTC’nin Türkiye’ye katılmasının gündeme geleceğini söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 07.11.2016 11:09
Haber Güncellenme Tarihi: 07.11.2016 11:09
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Müthiş idda: Erdoğan, Akıncı’ya dedi ki…

Bursa haber – Ankara KKTC ile Rum tarafı arasında devam eden görüşmelerle ilgili önemli bir idda ortaya atıldı. Buna göre Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, müzakerelerde sonuca ulaşmak için KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya yılsonuna kadar fırsat verdi. Herhangi bir uzlaşma sağlanamaması halinde de KKTC’nin Türkiye’ye katılmasının gündeme geleceğini söyledi.

Kıbrıslı duayen gazeteci ve hurriyetdailynews yazarı Yusuf Kanlı, starkibris.net sitesinde yazısında Kıbrıs’taki son durumu mercek altına aldı. “Kıbrıs'ta fiili iki bölgeli, iki halklı, iki dinli, iki demokrasili duruma yasal bir çerçeve bulunmadığı sürece Kıbrıs görüşmeleri sona ermeyecektir... Bunu herkesin görüp anlaması gerekir” tespiti yapan Kanlı’nın yazısında yer alan çarpıcı değerlendirmelerden bazıları şöyle:

“Kıbrıs meselesini sadece Kıbrıs Türklerinden 'geri alacakları' mal mülk, toprak ve Kıbrıs Türklerinin bazı azınlık haklarıyla Kıbrıs Cumhuriyeti'ne yama olmayı kabul etmesi olarak gören Rum kesimi herhangi bir acele içinde değildir. Konuyu zamana yaymak, Kıbrıs Türkünün istek ve meşru haklarının zaman içerisinde solup kaybolduğu ve azınlık haklarını kabul ettiği aşamada Kıbrıs sorununu çözmek eskiden beri temel Rum siyaseti olmuştur. 

Mont Pelerin görüşmelerinin nasıl seyredeceğini görmek için sürecin başlamasından önce Rum basınına sızdırılan harita taslaklarına bakmak, nelerin talep edileceğini görmek yararlı olacaktır. Çarşaf çarşaf gazetelerde, TV ekranlarında yer alan bu haritalarda neler yoktu ki? Karpaz'da kanton mu istersin, KKTC toprağının neredeyse %26'lara indiren tavizler mi? Bunlar tabii görüşme pozisyonları. Kimse son varılacak noktayı öngörüp en baştan onu talep etmez. Ama Rumların istediği, neredeyse ön şart haline getirdiği bazı konular var ki kabul edilmesi mümkün değil. 

Harita ve yüzdelik konuşmamak

Görüşmeci heyet ile güven sorunumuz olsa da Kıbrıs Türk tarafının harita ve yüzdelik konuşmamaktaki kararlılığı umarız Mont Pelerin'de de devam eder. Umarız Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin de katılacağı uluslararası konferans tarihi belirlenmeden toprak meselesinde temel ilkeler haricinde herhangi bir tartışmaya gidilmez. Dahası, umarız diğer dört başlıktaki eksik konuların, başta yönetim paylaşımı başlığı ve bilhassa dönüşümlü başkanlık netleşmeden yeni ve tehlikeli adımlar atılmaz. 

Rumlar önce toprak ve garantiler konusunu birbirinden ayırmak istedi. Akıncı ekibi de bu akıl almaz tavizi kabul etti. Şimdi Akıncı manevra yapıyor, garantiler konusunun ele alınacağı toplantının tarihi kesinleşmeden harita, yüzdelik konuşmayacağını beyan ediyor. Haklı mı? Haklı? Ama işleri bu aşamaya gelmesinin sebebi sonucu düşünmeden atılan akıl almaz ödün adımları değil mi? 

Erdoğan’ın B planı

Diğer yandan, son zamanlarda daha sık duyduğumuz ve doğruysa tüm Kıbrıs tartışmalarını bir başka boyuta taşıyacak bir iddiadır. Buna göre Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında geçen bir görüşmede Erdoğan'ın çözüm için yıl sonuna kadar fırsat verdiğini, yıl başından sonra gündeme 'KKTC'nin TC'ye katılmasının' gündeme geleceğini uyarmış. Dahası, bu uyarıyı Akıncı bir görüşmede Anastasiades'e de aktarmış. 

Doğru mudur? Kanımca anlatılış şekli abartılı olsa da Türkiye'nin KKTC için öngördüğü 'B' planı bu mudur acaba?  Ama öyle bir 'B' planı olsa bile, iki tarafın ayrılması görüşerek olmalı, adeta bir 'kadife ayrılık anlaşması' yapılmalıdır. Demek ki, çökse de Mont Pelerin'de bu süreç, belki yarın bu kez boşanma şartları için bir araya tekrar gelinecek, süreç bir şekilde belki daha sağlıklı bir çerçevede devam edecektir.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.