Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

MİT Yöneticisi: “Vallahi, biz direkt Allah’a bağlıyız”

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, “MİT teşkilatının bir yöneticisine sorduğumuzda ‘Siz nereye bağlısınız?’ diye, ‘Vallahi, biz direkt Allah'a bağlıyız’ diyor. Şimdi, bu olmaz. Bağlılık, yasalara, Anayasa'ya, kanunlara, kurumlara olur, bu, başıboşluk demektir” açıklamasını yaptı.

Haber Giriş Tarihi: 16.01.2017 11:58
Haber Güncellenme Tarihi: 16.01.2017 11:58
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
MİT Yöneticisi: “Vallahi, biz direkt Allah’a bağlıyız”

Hakan Şanlıtürk – Bursa Haber/Ankara

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, “MİT teşkilatının bir yöneticisine sorduğumuzda ‘Siz nereye bağlısınız?’ diye, ‘Vallahi, biz direkt Allah'a bağlıyız’ diyor. Şimdi, bu olmaz. Bağlılık, yasalara, Anayasa'ya, kanunlara, kurumlara olur, bu, başıboşluk demektir” açıklamasını yaptı.

Anayasa değişikliği teklifinin 18. maddesi  hakkında görüşlerini anlatmak üzere kürsüye gelen Akçay, Türkiye’nin açık veya gizli bir şekilde çözülmeye doğru itilmek istendiğini öne sürdü. Bunun için her türlü saldırı, provokasyon ve operasyonun yapıldığını savunan Akçay, “Devleti, devlet gibi yönetmek, 15 Temmuz sonrası kaos arzulayanların önünü kesmek için önümüzdeki süreci çok iyi değerlendirmemiz gerekmektedir. Bugün tartıştığımız yönetimin kimlerde olduğu değil, ülkemizin nasıl yönetildiği ve nasıl yönetilmesi gerektiğidir çünkü mesele, Türk milletinin, Türk devletinin ve Türk vatanının bekası meselesidir. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak inandığımız doğrular istikametinde dün, bugün, yarın perspektifinden hareketle ‘devleti ebed müddet’ ilkesiyle Anayasa değişikliği çalışmalarında görüşlerimizi ifade ederek katkı verdik” dedi.

Anayasa değişiklik teklifinin yönetim sistemine ilişkin getirdiği en önemli özelliğin yetki sorumluluk dengesi olduğunu belirten Akçay,  şöyle devam etti:

“ Yetkiyi kullanana sorumluluk da yüklenmektedir. Bir yönetimi keyfî davranmaktan alıkoyan yetki ve sorumluluk dengesidir. Anayasa'mız şu ana kadar bu dengeyi sağlayamamıştır. İşte, bu yetki sorumluluk dengesiyle ülkemizin yeni bir şahsi ve keyfî yönetimin kucağına itilmesi de engellenecektir. Tabii, bazıları 50 milletvekilinin, 100 milletvekilinin imzasıyla Cumhurbaşkanını her hafta Yüce Divana göndermek istiyor herhâlde. O yüzden, bu değişiklik teklifindeki gördükleri eksiklik de bu olsa gerek. Anayasa değişikliğinin gündeme geldiği günden itibaren teklifin bir rejim değişikliği getirdiği yönündeki görüşler sıklıkla dile getirilmektedir. Oysa teklifin ne maddelerinde ne de bütünlüğünde bir rejim değişikliği söz konusu değildir. Rejim, bir yaşam formunu ve tarzını ahlaki ve estetik değerleri, devlet formunu, yasaların ruhunu ve yönetim sistemini gösterir. Anayasa'mızda rejim ve devletin nitelikleri bilhassa ilk 4 maddede hüküm altına alınmıştır. Bu teklifte ilk 4 maddeyi bozacak, devletin temel vasfını değiştirecek hiçbir değişiklik yoktur. Belirtmek isterim ki Milliyetçi Hareket Partisi ilk 4 maddeyi bugüne kadar savunduğu gibi, bundan sonra da çelik bir irade olarak savunmaya devam edecektir.”

MİT nereye bağlı?

“İster bir kamu yönetim birimi olsun ister bir şirket olsun ya da genel devlet yönetimi olsun bir yönetimin 5 temel fonksiyonu vardır.  Bir: Örgütleme yani teşkilatlanma. İkincisi: Kadro, kadrolama. Üçüncüsü: Planlama. Dördüncüsü: Sevk etme, yöneltme yani yürütme. Yürütme, yönetimin en dinamik fonksiyonudur. Ve beşincisi de denetim. Saydığımız bu yönetim süreçlerinin devlet fonksiyonlarını iyi bir orkestrasyon içinde yürütmesi gerekir. Devlet yönetiminde yürütme erkindeki çok başlılık giderilmelidir. ‘Çok başlılık’ deyince sadece Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlıklar açısından da değil, devletin bazı yüksek kurumları için de aynı şekilde, yine yürütme erki içerisinde yer alan kurumlar için de söz konusudur.

Değerli arkadaşlar, bunu Genel Kurulda iki defa anlattım, MİT teşkilatının bir yöneticisine sorduğumuzda "Siz nereye bağlısınız?" diye, "Vallahi, biz direkt Allah'a bağlıyız." diyor. Şimdi, bu olmaz. Bağlılık, yasalara, Anayasa'ya, kanunlara, kurumlara olur, bu, başıboşluk demektir, demek ki hiçbir aidiyeti yok. Allah korusun, bunlar faydadan ziyade, bu anlayış zarar verir vermiştir de. Türkiye, yönetim sorunlarını çözmek zorundadır. Kurumların uyumlu çalışması, çalıştırılması, çok başlılığın giderilmesi gerekmektedir. Bu Anayasa değişikliğinden sonra en önemli husus da ikincil mevzuatın hazırlanmasıdır. Gerek kanunlar gerek İç Tüzük bakımından en az Anayasa değişikliği kadar önemlidir ve unutulmamalıdır ki iş dönüp dolaşıyor yine devleti yöneten siyasetçinin, devlet görevlisinin, bürokratının ehliyetine, liyakatine, basiretine, becerisine, öngörüsüne ve ufkuna gelip dayanıyor. Elbette ki bütün bu hususları gözden ırak tutmamak gerekir.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.