MHP Bursa: "Marmara depremi, İstanbul depremi değil"

Geçtiğimiz günlerde Kandilli Rasathanesi’nden Marmara Depremi ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamada en dikkat çeken husus depremin  en az 7.2 büyüklüğünde gerçekleşecek olması idi.
ANCAK;
     Her ne kadar basında ‘’İstanbul Depremi’’ olarak anılsa da , KAF’ın yapısı ve konumu incelendiğinde olası Marmara Depremi’nden en çok etkilenecek ilin Bursa olduğu bilimsel bir gerçektir. Küçük bir kısmı 1. Derece deprem bölgesi olan ve içerisinde diri fay bulunmayan İstanbul’a nazaran, neredeyse tamamı 1. Derece deprem bölgesi olan  Bursa’yı daha riskli kılmaktadır. Bursa ilimiz dünyanın en büyük ikinci fayı olan Kuzey Anadolu Fay hattından en çok etkilenecek konumdadır.
 
MTA tarafından yayımlanan diri fay haritaları incelendiğinde, Bursa ilimiz KAF’ın kuzey-orta ve güney kollarında oluşabilecek bir Marmara depreminden direkt etkilenecektir.
    Yerleşim yoğunluğunun merkezde KAF’ın Güney kolu boyunca D-B yönlü uzanması, Gemlik ve İznik ilçe merkezlerinden  KAF’ın Orta kolunun geçmesi kısacası faylar ile iç içe yaşadığımız ilimizde depreme her an hazırlıklı olmalıyız.

Anadolu levhası her yıl yaklaşık 3 cm batıya doğru saat yönünün tersine haraket etmektedir.Zaman geçtikçe gerilim artmaktadır.Ayrıca KAF zonu incelendiğinde doğu’dan batı’ya doğru 1939 yılında itibaren büyüklüğü 7 ve üzeri olan büyük depremler zaman zaman meydana gelmiş olup, artık sıra  Marmara Depremi’ne gelmiştir. Bu büyük deprem her an meydana gelebilir ve sonuçları mevcut şartlarda çok ağır olacaktır.
Yerel idarelerin en fazla yaptığı hatalardan birisi de Yanlış Yer Seçimi’dir. Y.Y.S. ;
⦁    Yıkıcı deprem üreten aktif fay hatları üzerinde veya yakınlarında yerleşim alanları,(Dağ bölgesi hariç Bursanın tüm ilçeleri.)
⦁    Depremin yıkıcı etkisini arttıran gevşek zeminler (Alüvyon, tarımsal alanlar,ovalar) üzerine yerleşim,(Bursa’nın tüm ilçeleri.)
⦁    Sıvılaşma riski yüksek, suya doygun ince daneli gevşek zemin üzerine yerleşim,(Yıldırım, Osmangazi,Gürsu,Kestel,İnegöl,İznik,Gemlik,Mudanya,Orhangazi ilçeleri)
⦁    Kütle haraketlerine ( Heyelan v.s.) maruz kalmış ya da ona yatkın zemin üzerine yerleşim.(Eğimin yüksek olduğu Bursa’nın tüm ilçeleri.)

Bursa ilimizde neredeyse tüm ilçelerde yanlış yer seçimleri yapılmış, yapılmaya da devam edilmektedir…
Kentsel dönüşüm sadece binaların yıkılıp, yerine daha büyüklerinin yapılması demek değildir. Fay hatları üzerindeki yapılaşmanın bu kapsamda ikame edilmesi , tampon bölgeler oluşturarak herhangi bir yapılaşmaya izin verilmemesi acilen sağlanmalıdır.
1/1000 ölçekli Uygulama imar planlarının eksikliklerinin acilen tespiti ve revize edilmesi, imar durumlarının da bu doğrultuda verilmesi önem arz etmektedir. Revizyon sürecinde fay hatları ve deprem etkisi, taşkın alanları, heyelan bölgeleri, sıvılaşma bölgeleri, göçme – şişme olayları hassasiyetle irdelenmelidir.
Yerel yönetimlerin en önemli görevi, vatandaşların can ve mal güvenliğini korumaktır. Bu sebep ile şehri yönetenler, olası kayıplardan 1. derecede sorumludur. Gerek kanun nezdinde, gerek kamu vicdanında bu sorumluluklarından kurtulamayacaklardır.
Deprem bir tabiat olayıdır, Doğal afet değildir. Afete dönüşmesinin nedeni yerel yönetimlerin ve yöneticilerin yetersizliği ve yanlış tercihleridir.