Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Meclis’te ‘Kürdistan’ polemiği

Anayasa değişikliği paketinin son gün mesaisinden önce Kürdistan polemiği yaşandı. HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp’in dile getirdiği bu söylem iktidar ve muhalefet partilerinden tepki aldı. Ak Parti ve CHP sözcülerinin ‘kabul edilemez’ bulduğu Kürdistan ifadesine bilimsel yanıt ise MHP’li Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’!ndan geldi.

Haber Giriş Tarihi: 16.01.2017 10:41
Haber Güncellenme Tarihi: 16.01.2017 10:41
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Meclis’te ‘Kürdistan’ polemiği

Hakan Şanlıtürk - Bursa Haber/Ankara

Anayasa değişikliği paketinin son gün mesaisinden önce Kürdistan polemiği yaşandı. HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp’in dile getirdiği bu söylem iktidar ve muhalefet partilerinden tepki aldı. Ak Parti ve CHP sözcülerinin ‘kabul edilemez’ bulduğu Kürdistan ifadesine bilimsel yanıt ise MHP’li Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’!ndan geldi.

Prof. Haçoğlu, “Gerek ilmî gerek coğrafi olarak konuya baktığımızda, sadece Türkiye'de 1847 yılında Tanzimat'ın ilanından sonra bir ‘kürdistan’ eyaleti kurulmuştur. O tarihe kadar hiçbir zaman kürdistan eyaleti olmamıştır. 1864 Vilayet Nizannamesi'yle de kaldırılmıştır” dedi. 1847 – 1864 arasında 17 senelik bir durumun söz konusu olduğunu vurgulayan Prof. Halaçoğlu şöyle devam etti:

“Onun dışında, Anadolu coğrafyasında, Türkiye coğrafyasında hiçbir zaman ‘kürdistan’ diye bir coğrafya yoktur. Kürdistan, bugünkü Süleymaniye, Erbil, Hemadan bölgesindeki arazidir. Bunu daha çok Şemseddin Samî'nin ‘Kâmusü'l-a'lâm’ına dayandırarak söylerler ama ‘Kâmusü'l-a'lâm’da Şemseddin Samî, ‘El Cezire'nin altında kalan bölge’ der. Dolayısıyla, El Cezire zaten Hakkâri'nin alt bölümüdür. Dolayısıyla, bütün yabancı haritalarda, her yerde Diyarbakır bölgesi -Hakkâri'ye kadar olan bölge-  ‘Türkomanya’ olarak geçer, yabancı haritalarda bile ‘Türkomanya’ diye geçer. Dolayısıyla orada bir ‘kürdistan’ söz konusu değildir.”

Olmayan bir coğrafi terimi ortaya çıkarmanın iyi niyetle izah edilemeyeceğini belirten Prof. Halaçoğlu şunları söyledi:

“Zira, eğer, siz, samimiyseniz, ülkede birlikte yaşamak istiyorsanız, vatandaş olarak kendinizi ortaya koymak istiyorsanız, birtakım aksaklıkların ortadan kalkmasını istiyorsanız, aslında, bu tür bölücü birtakım terimleri söz konusu etmemeniz gerekir. Eğer Batı'nın Orta Doğu'daki emellerini göz önüne alacak olursanız, Türkiye üzerindeki emellerini göz önüne alacak olursanız, bunu yıllardır yapıyorlar çünkü, Türkiye'de etnisiteleri ortaya çıkaran araştırma yapıyorlar. Mesela, 1989 yılında Wiesbaden'de Alford Andrews tarafından çıkarılan ‘Türkiye Cumhuriyetinde Etnik Gruplar’ adı altındaki kitapta Türkiye 47 etnik gruba bölünmüştür; ama nasıl? Türkmenler; Alevi Türkmenler, Şii Türkmenler, Sünni şeklinde. Yörükler; Sünni Yörükler, Alevi Yörükler, Alevi şeklinde.  Dolayısıyla, aslında mezhepsel inanç tarzlarını bile birer etnisite tarzında ortaya koyan Batılılara karşı Türkiye'de işte, kimisi çıkıyor ‘36 etnik grup vardır’ diyor. Kendilerine sorayım, kim bunu söylüyorsa 36 etnik grubu bana saysınlar; bulamazlar. Polonezköy'ü bile saysanız, 500 kişilik Polonezköy'ü bile saysanız Türkiye'de etnisite olarak nitelendireceğiniz insan sayısı, grup sayısı 15'tir.  Ama bunun içerisinde her şey vardır; Kürtler de vardır, Çerkezler de vardır, hepsi vardır. Dolayısıyla, olmayan bir coğrafyayı ortaya koymaya çalışmak bölücülükten başka bir şey değildir.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.