Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Bütün FETÖ’cüleri affediyorum” dese…

Meclis’te görüşülen ve ilk turu tamamlanan Anayasa değişikliği teklifi çeşitli iddiaları da beraberinde getirdi. Onlar içerisinde en çarpıcı olanı CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen’e ait.

Haber Giriş Tarihi: 16.01.2017 11:51
Haber Güncellenme Tarihi: 16.01.2017 11:51
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
“Bütün FETÖ’cüleri affediyorum” dese…

Hakan Şanlıtürk – Bursa Haber/Ankara

Pekşen 17. Maddenin görüşmeleri sırasında kürsüye çıktı ve herkesi şok eden sözler etti. En dikkat çekici ifadesi, daha doğrusu sorusu, “17. maddeyi de işletti, buna ilişkin bütün yetkileri de eline aldı. Peki, ‘Fetullah Gülen’i affediyorum’ dedi, ‘Bütün FETÖ’cüleri affediyorum’ dedi, var mı engel? Yok” şeklindeydi.

Pekşen daha önce, “Bu FETÖ, yalnızca FETÖ değildir; emin olun, sizi bir kaşık suda boğar ama siz farkına bile varmazsınız” dediğini anımsatarak başladığı sözlerine şöyle devam etti:

“Bugün Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da ‘Bu başkanlık sistemiyle bu bölgede özerklik gelecek’ diye propaganda yapılıyor. Yani amaç hiç değişmedi. Ama bu konuya daha fazla zaman ayırmadan zamanımızı efektif kullanmak üzere bu Anayasa paketinin asıl can alıcı noktasına dikkat çekmek istiyorum. FETÖ’ye deseler ki, ‘Tanrıdan bir dilekte bulun ve kabul olacak’ bu Anayasa Teklifi’ni dilerdi. Emin olun öyle bir Anayasa Teklifi ki erken kalkan darbe yapar. Arkadaşlar size bir şey söyleyeyim: Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcıları atadı. Atadığı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cumhurbaşkanıyla aynı yetkilere sahip. Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanı yurt dışı seyahatine gitti veya Allah şifa versin ama hastalandı, yatağa düştü.

Cumhurbaşkanı Vekilinin aynı yetkileri var. Cumhurbaşkanı sabahleyin kalktı ‘Parlamentoyu feshediyorum kardeşim’ dedi, yazdı bir yazı. Parlamento gitti, geçmiş olsun. ‘Olağanüstü hâl ilan ediyorum’ dedi, doğrudan, istisna hükmü yani 17’nci maddeyi de işletti, buna ilişkin bütün yetkileri de eline aldı. Peki, ‘Fetullah Gülen'i affediyorum’ dedi, ‘Bütün FETÖ’cüleri affediyorum’ dedi, var mı engel? Yok.”

Pekşen’in açıklamasına Ak Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya oturduğu yerden, “Öyle bir yetkisi yok” diye karşılık verdi. Pekşen şöyle devam etti:

Cumhurbaşkanı için hayati tehlike vardır…

“Peki… Bakın, burada, kanun maddeleri burada, bakın söylüyorum o zaman, öğrenin. Olağanüstü hâl ilan etme yetkisi, aynen 119. maddede. Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevden ayrılması hâlinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Cumhurbaşkanı’na vekâlet eder ve Cumhurbaşkanı’na ait yetkileri kullanır. 106. madde, kullanıyor muymuş? Kullanıyor. Bakın arkadaşlar, sizi uyarıyorum burada. Bu Anayasa Değişikliği, bu Teklif geçtiği anda Sayın Cumhurbaşkanı için hayati tehlike vardır. Bunu hazırlayan her kimse, aman dikkat diyorum, aman dikkat diyorum. Devam edelim, bakın, buradan devam edeyim: Cumhurbaşkanı akşamleyin yattı sabahleyin kimin erken kalkacağı Türkiye’nin nasıl bir sürece sürükleyeceğini ortaya koyacak süreçtir.”

Bu sefer de Adalet Bakanı Bekir Bozdağ koltuğundan, “Yapma ya!” diye laf attı. Haluk Pekşen, “Bakın, inceleyin, teklifi inceleyin. Lütfen, hukukçularınıza sorun, çok hukukçunuz var burada. Bu teklifin altında ben Sayın Burhan Kuzu”nun, Sayın Ahmet İyimaya gibi tanıdığım, bildiğim hukukçuların asla rızalarının olmadığına eminim. Bunu yazan hukukçu değil, bunu yazanın bir hukuk mantığı olduğuna inanmıyorum” yanıtını vererek sözlerini sürdürdü.

“Bir şey daha söyleyeyim size, buyurun: Bakın, cumhurbaşkanı uluslararası anlaşmaları imzalıyor -teklifin içerisine konulmuş bu-  onaylıyor. Aynı onay yetkisi 90. maddede de Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş. Peki, Cumhurbaşkanı yurt dışına gitti, yerine Cumhurbaşkanı Vekili geldi, dedi ki: ‘10 bin askerin Türkiye’ye girişine onay veriyorum, izin veriyorum.’ Var mı engel? Yok.”

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, “Ne kadar uyduruyorsun” diye tepki gösterdi. Pekşen şöyle devam etti:

“Bu anayasa, sizin gitmenizi sağlayacak bir anayasa”

“Af kanunu çıkarıyorum; var mı engel? Yok. Uluslararası anlaşmalara onay veriyorum, Parlamentodan kaçırıyorum; var mı engel? Yok. Bu arada, onama, uluslararası anlaşmaları onama Cumhurbaşkanına yetki veren teklifin 8.inci sırasında; buyurun okuyun. Okumamışsınız, okumamışsınız; okumadan buraya getirmişsiniz. Sizden tek şey rica ediyorum: Lütfen, okuyun, okuyun, okuyun. Okursanız geçmeyecek, okursanız geçmeyecek. Okuyun! Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; bakın, Anayasa'nın 114.üncü maddesini kaldırıyorsunuz. Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; gerçekten bana müsaade etseniz bir saat hiçbiriniz bu anayasaya ‘evet’ demezsiniz. Bu anayasa, sizin gitmenizi sağlayacak bir anayasa. Bu anayasa emin olun, Fetullah Gülen bile rüyasında görse böyle bir anayasayı göremez. Buna inanın, bakın bunu samimiyetimle söylüyorum. Niye söylüyorum? Bir örnek vereyim size: Şimdi, bir seçim dönemine girdik -114'üncü maddeyi kaldırdınız değil mi?- yani Ulaştırma Bakanı, yani Adalet Bakanı, yani İçişleri Bakanı artık eskisi gibi bağımsız ve tarafsız olmayacak. Sizin partinizden, sizin partinizden FETÖ’cü olma olasılığı var mı? Allah korusun, yok. Seçimlere müdahale eder mi, Yüksek Seçim Kurulunu basar mı? Basmaz. Ankara Büyükşehir Belediye seçimleri için Yüksek Seçim Kuruluna gidip de müdahale eder mi? Etmez. Zaten bunlar bizim gibi gelişmiş bir ülkede olmaz! Sandıklar yolda kaybolur mu? Kaybolmaz. Peki, niçin 114.maddede seçimin tarafsız ve bağımsız yapılmasına ilişkin düzenleme kalkıyor?

Bir de şunu söyleyeyim: Anayasa'nın 2. ve 3. maddesi çöp olmuştur. Buna emin olun. Sayın Grup Başkan Vekili, ‘Milliyetçi Hareket Partisi Anayasa'nın ilk 4 maddesine kefildir’ diyorsunuz. Size yalnızca ona ilişkin değişiklikleri söyleyeyim. Sayın Burhan Kuzu’nun kitabında nasıl yazıyor bu? Kendisi diyor ki: ‘Buradaki partili Cumhurbaşkanı değildir, partinin genel başkanı Cumhurbaşkanıdır.’ Partinin genel başkanı Cumhurbaşkanı olursa bu hukuk devletiyle, demokrasiyle uyuşmaz. Doğal olarak bu da Anayasa'nın 2.maddesinde düzenlenmiştir. 3.maddesine de bir aykırılığını söyleyeyim. İzin verirseniz. 3. maddesi, bakın, Cumhurbaşkanı adayı 100 bin imzayla belirlenebiliyor, 100 bin imzayla Cumhurbaşkanı adayı belirleniyor. Nasıl belirlenecek? Ben Kürt'üm, ben Laz'ım, ben Çerkez'im, ben Boşnak'ım, ben Alevi'yim, ben Sünni'yim diye 100 bin imza toplayacaklar. Bu, Anayasa'nın 3.maddesindeki milletin bölünmez bütünlüğü ilkesine saldırı mıdır?”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.