Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bursa'da ailelerin isyanı yürekleri parçaladı...

Sık sık bonzaiden ölümlerle gündeme gelen Bursa’nın İnegöl ilçesinde vatandaşlar uyuşturucuya savaş açtı.

Haber Giriş Tarihi: 25.10.2016 11:07
Haber Güncellenme Tarihi: 25.10.2016 16:27
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Bursa'da ailelerin isyanı yürekleri parçaladı...
Sık sık bonzaiden ölümlerle gündeme gelen Bursa’nın İnegöl ilçesinde vatandaşlar uyuşturucuya savaş açtı.

İnegöl’de AMATEM açılması için harekete geçen Orhaniye Mahallesi sakinleri, emniyetin uyuşturucuyu kaynağına inerek bitirmesini istedi. Mahalle sakinlerinden Çetin Baytemur, “Uyuşturucunun üzerine gidilmesini istiyoruz. Emniyet müdürümüz, belediye başkanımız, parti ayırt etmeden İnegöl’e sahip çıkmak zorundayız. Bugün İnegöl’ün her tarafında parklar yapılıyor, ama boşa yapılıyor. Bütün parklarda aileler piknik yaparlar, fakat maalesef bizim parklarımızda gençlerimizin, 12-13 yaşındaki kız çocuklarımızın dâhi bu illetin peşinde koştuklarını görüyoruz. El birliği ile İnegöl’ü eski İnegöl’e çevirmemiz lazım. Birçok yer uyuşturucu yuvası durumunda. Yazık. Anneler, bacılar, kardeşler ağlamasın. Bugün bu gençleri ne çilelerle büyütüyoruz. Birileri menfaat için, lüks araçlarla gezeceğiz diye gençleri ölüme sürüklüyor. Herkes taşın altına elini koysun, İnegöl’ü İnegöl yapalım. Ben hazırım. 16 gün evvel, gencecik, dünyaya bir tırnağını değişmeyeceğim oğlumu kendi ellerimle mezara gömdüm. İnegöl’e nispet olsun diye meydanda kendimi asarım. Bunun üzerine gidilsin. Basın, emniyet, siyasiler bu iş için taşın altına elini koyacak. Ben 6 senedir çile çekiyorum, eşim rahmetli oldu. Çocuklarıma anne, baba, arkadaş, kardeş oldum. Para kazanacağız diye gençleri zehirliyorlar. Bu işin peşini bırakmayacağız. 5-10 liraya uyuşturucu satıp 18 yaşında, 23 yaşında gençleri öldürmeye kimsenin hakkı yoktur” diye isyan etti.

Bir başka mahalle sakini Ömer Atan ise, “Emniyet mensuplarımız satıcıların üzerlerine gitsinler. Emniyetimiz bunu yapıyor ama herhalde yeterli değil. Benim oğlum da bunu kullanıyor, engelleyemiyoruz, tarlalardan topluyoruz. İnegöl’de imza kampanyası açmayı düşünüyoruz. Bu gençlerin kurtulması için İnegöl’e AMATEM gibi bir hastanenin yapılması için dilekçe vereceğiz. Bu gençleri başka türlü kurtarma şansımız yok. Bu illete bulaşan bir daha kurtulamıyor. Gençlerimiz zehirlenip gidiyor. İmzalarımızı cumhurbaşkanımıza, başbakanımıza kadar ulaştıracağız. Bu işin üzerine gitmemiz gerekiyor. Bugün bana, yarın sana zihniyetiyle hareket etmemiz lazım. Tarlalarda içen çocuklarımız var. Ben bütün gün onların peşindeyim, her tarla köşesinde 3-5 kişi var. İş emniyetle bitmiyor. Emniyet onları oradan alıp hastaneye götürüyor. Hastanede testler yapılıp, kendilerine getirildikten sonra ertesi gün bırakılıyor. Bizim arzumuz kalıca tedavi. Gençleri bu illetten nasıl kurtarırız? Bursa bize uzak. Ailelerin maddi durumları yeterli olmadığından dolayı gidemiyoruz. İnegöl’e bir AMATEM’in açılmasını istiyoruz. Gerekirse toplantılar, yürüyüşler yapacağız. Bunu satanları bulup, çok büyük cezalar verilmesi gerekir. 3-5 aylık cezalarla bu işlerin önüne geçilmez. Çok ağır ve caydırıcı cezalar verilmesi gerekir” şeklinde konuştu.

İnegöl’de 12-13 bin kişinin uyuşturucu kullandığını iddia eden Nurettin Zeybek ise, “Ben de mağdurlardan biriyim. Kantarın dibindeki aralara kendim girdim, ufacık çocuklar önüme geçip ‘Ot mu vereyim ötekinden mi’ diyorlar. Adını dahi söyleyemiyorlar. Onu almak bira almaktan daha kolay. Israrla 155’i aradım, kendim bekledim emniyetten kimse gelecek mi diye, gelen giden olmadı. 155’i tekrar aradım, bana dedi ki; ‘5,5 dakikadan beri 155 İmdat’ı meşgul ediyorsunuz.’ Diyecek bir şeyim kalmadı, döndüm gittim. Orhaniye Mahallesi olarak muhtar randevusuyla emniyet müdürüne gidip anlattık bunları. Bir operasyon yaptılar, yakalananların çoğu salındı. İnegöl’de sözde saat 22.00’dan sonra alkol almak çok zor, ama uyuşturucu almak daha basit. Hangi kapıya gidersen git kapıyı çalmana gerek yok, veriyorlar. Mahalle timi kuralım diye düşündük, odunlarla başımıza iş alacağız. Her mahallede aynı şey var” diye konuştu.

TARLALARI MESKEN TUTMUŞLAR
Soner Öztürk’te, “En büyük sıkıntı torbacı denilen insanlar. Tanıdığımız da var, tanımadığımız da. Bunu buraya sokanı bulmak, kaynağına girmek lazım. Tanımadığımız insanlar mahallemize geliyorlar. Artık biradan ucuza satıyorlar, 5-10 lira. Anlam veremiyoruz. Devamlı gençlere öğüt veriyoruz, içmeyin diyoruz. Arkamızı döndüğümüzde yine içiyorlar. Bizi de umursamaz oldular. Dövsek de anlamıyorlar. Artık mahalleye girmiş, herkes alıp satıyor. Bu işin sonu ne olacak bilmiyoruz. En büyük sıkıntı eski otoparkın olduğu yerler. Geçtiğimiz günlerde biri öldü. Arkadaşımın biriyle orada solucan toplarken dikkatimizi çekti. Oralara gelen gidenin haddi hesabı yok. Ağaçların altına çadır kurmaya başlamışlar. Alışmış, bağımlı olmuşlar. Tarlaları mesken tutmuşlar” şeklinde konuştu.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.