Güçlü bir kentin elbette dinamo olması normaldir. Ancak sahneye çıkıp 'biz bu kentin dinamikleriyiz' diyenlerin dolduramadığı salonlarada dikkatleri çekmeden olmuyor. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Rumelisiad 5'nci Uluslararası Balkan Ekonomi Zirvesi baştan sona fiyaskolar zinciri ile karşımızda nasıl bir cenazenin yattığını gözler önüne serdi. Ekonomi adına kent dinamiklerinden ve yerel medyasından bi haber, ısmarlama sivil toplumculuğun basiretsizliğine şahitlik ettik bir avuş katılımcı ile. Türkiye'nin Başbakan Yardımcısını, başka devletlerin bakanlarını çağırıpta Bursa'yı bu denli rezil etmeye kimsenin hakkı yok diye düşünüyorum. Yıllardır süre gelen zirve fiyaskolarla Rumelisiad artık değişime gitmeli diyenlerdenim. Bursa'nın ihracatını omuzlayan, kenti diri ve dinamik tutan sanayici ve iş insanlarının ötesinde BTSO Meclis üyelerinin bile ağırlıklı katılımını göremediğimiz zirvenin anlam ve önemi bana göre artık yok! Gündeme taşımamın en önemli nedeni ise Balkan, Rumeli ve Batı Trakya iş insanlarının kentte kattığı onlarca başarılı ekonomi ve katma değer. Rumelili iş adamlarını temsil ettiğini ifade eden bir ekonomi kuruluşunun bu denli boş bir salonda Bursa'yı rencide etmesine Bursa Valisi İzzetin Küçük başta olmak üzere ekonomi büyükleri neder bunu da zamanla göreceğiz elbette. Son dönemde Bursa ciddi bir SİAD çöplüğüne dönüştü. Bursa medyasını boş etkinlik salonlarına dolduran, ancak karşılığında ekonomi ve kente katma değer üretemeyen bu çöplüğün sahipleri elbette SİAD yöneticileri. Bir SİAD kendini kentin ve ülkenin strateji uzmanı zannederek 15 Temmuz hikayeleri anlatırken, diğer SİAD sözde zirve yaptığını ifade edip kente dair bir arpa boyu yol gidemezken, bir diğeri sürekli hükümete çatarken, bir başkası ise tüm üyelerini BTSO Yönetim Kurulu'na taşıyarak kendini ıskartaya çıkarırken Bursa nasıl büyüyecek? İşte tam da burada sözü Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay'a bağlamak istiyorum. Seçimden kentin ve ekonominin güvenini kazanarak çıkan Başkan Burkay, bu dönem kentin iç dinamiklerine yönelmek zorunda. Ve elbette ilk adım olarak önümüzde var olan SİAD çöp dağlarını kaldırarak işe başlamalı. Türkiye'nin kötü gidişatına dur demek adına ciddi bir kent ekonomi zirvesi yapılması gerekiyor. Yıllardır İstanbul patronlarına devredilen Uludağ Ekonomi Günleri yeniden şekillendirilerek Bursa Uludağ Ekonomi Zirveleri haline getirilmeli. Tıpkı üniversitemizin adının Bursa Uludağ Üniversitesi olarak değiştirildiği gibi. Ve hatta buradan ticari anlaşmalarda somut olarak çıkarılmalı. Kentin ekonomi dehası İbrahim Burkay inanıyorum ki, seçim ile birlikte tüm kamburlarından kurtuldu. Velhasıl ekibinde ki kamburlardan da kurtulsa belki de daha iyi olacak ancak takdir kendisinin... Balkan Dünyası özlemle ve hasretle Bursa'yı bekliyor. Yıllardır önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanımız Recep Altepe ile yatırım yaptığımız bu ülkelerde artık Türkiye ve Bursa menşeili ürünlerin tüketildiğini görmek elbette hakkımız. Balkan ekonomisi bir manada Türkiye'nin bozulan güney sınırı ekonomisininde kurtarıcısı durumunda. Ankara'nın Bursa'ya kazandırdığı en büyük fırsatlardan birisi Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu kozunu kent ekonomi dinamikleri iyi değerlendirmeli. TİKA'nın sorumluluğunu üstlenen Çavuşoğlu ile hemen 24 Haziran seçimleri öncesinde acilen bir Balkan Ekonomi Zirvesi'ni BTSO gerçekleştirmeli. İnanıyorum ki, BTSO Başkanı İbrahim Burkay ve yönetimi böylesine güçlü bir adımı 19-21 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirerek kente ciddi bir ekonomik soluk aldıracaklardır. Ve yine Türkiye'nin seçimlere gittiği bir haftada bile önceliğinin ekonomi ve küresel güçlenme olduğunu Dünya'ya göstereceklerdir. Velhasıl sadece 45 günde böyle bir etkinliğe imza atacak vizyon ve ekibimiz yoksa konuşacak birşeyde yok diyebiliriz! Elbette Bursa'nın yerel medya dinamiklerini iyi kullanmayan Bursa şirketlerinin, soluğu ısrarla İstanbul'da aldıktan sonra Bursa'da ki projelerinde ve adımlarında nefeslerinin kesilmesi normal. Yine Bursa firmalarından bir haber sözde SİAD özde ise 'yan gel yat' mantığı ile bir yere varacaklarına ihtimal vermek ise bizim ayıbımız olsun. Şimdi gözleri önümüzde ki hafta gerçekleşecek BALKANTÜRKSİAD programına çevirdik. Bakalım orada ki tablo nasıl olacak! Malum BALGÖÇ Başkanı CHP Aday Adayı Yüksel ÖZKAN adaylığı sonrası ile muhalefet olduğu iddia edilen Balkanların, Rumelisiad Ekonomi Zirvesi ile yaşattıklarından sonra BALKANTÜRKSİAD programı fazlasıyla değer kazandı. Belki de bu açılış Balkanlar ve Balkan dinamikleri adına en önemli ve son şans diyebiliriz. Bakalım Mevlam neyler, neylerse güzel eyler...