Uzun yıllardır mısraları, kıtalara ve kıtaları da ardı ardına tutuşturarak duygulara ve duygularıma metinsel resimler çiziyorum. Şair ve Yazar Ömer Ekinci Micingirt'in bir mahalle sohbetinde beni keşfetmesiyle başlayan bugünlere geliş öykümde, onunla beni tanıştıran Sabahattin Abi'nin yeri bambaşkadır. Ve yine onunda beni tanıştırdığı Ayhan Zenbilci'nin engel tanımayan dik duruşu.

Bursa'nın ne kadar büyük ve güçlü bir kent olduğunu Uludağ'ın eteklerinden çeşmelerine gelen sularından kana kana içerken öğrendik. Büyük bir şehir olmanın Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nin içerisinde sanatın yaşama dahil olmasından anladık. Bursa Milletvekilliği de yapmış olan değerli edebiyatçı Faruk Anbarcıoğlu'nun Kent Konseyi Şairler ve Yazarlar topluluğunda ufuk açtığı şahsımın ilk resmi sahne deneyimi de Orhaneli'de gerçekleşti. Öyle ki, Türkiye'nin en büyük dağının yani Ağrı Dağı'nın eteklerinden Doğubayazıt'tan kalkıp gelen bir ailenin ferdi olarak Uludağ'ın eteklerinde sarf ettiğim yürekli sözlerin anlamı büyük oldu. Bursa ovasında doğan ve doyan birisi olarak, babamın sürekli "Ankara'da olmalısın çağrılarına" onun adam gibi adamlığının gölgesinde yeşermenin verdiği huzurdan ötürü hep uzak kalmışımdır.

Gün geldi kah güldüm bu şehirde, gün geldi kah ağladım. Kederlendim yol aradım, keyiflendim dost aradım. Lakin, maneviyatı büyük kent Bursa'da her daim sığınacak bir liman oldu bana Emirsultan, Ulucami, Üftade Hazretleri ve diğer hazretlerin yüce gönülgahları... Tophane'den izlediğim kentin her geçen gün beton olmasını içime sindiremediğim doğrudur. Belki de betonlaşan Bursa'ya inat yüreğimde yeşerttim tüm çiçekleri ve sevgiye, saygıya, kardeşliğe dair filizleri... Ve çok emek verdim, alın teri döktüm. Kimi zaman düştüm, kimi zaman kalktım. Lakin, hiç vazgeçmedim! Belki de, "Ey Türk Gençliği" diye başlayan sözcükler kamçıladı beni. Veyahut, "Allah sabredenlerle beraberdir" ilahi sesinden kudret buldum.

Takvimler 2012 yılına geldiğinde Bursa Haber Gazetesi ile beni sosyal medyadan bulan Hülya Aytekin sayesinde tanıştım. O dönemin makam sahiplerinin makamdan güç alan tüm küstahlıklarına ve bugün var olan adıyla FETÖ'nün tüm engellemelerine rağmen Bursa Haber Medya ailesinde var oldum. Cüneyt Dizdar'ın bir ağabey olarak sürekli yanımda durmasının ötesinde benden dolayı çektiği kahrın, yazılarımdan ötürü yaşadıklarının bende ki yeri ve değeri elbette büyük ve tarifi imkansız. Sürecin hızla ilerlemesi ile Bursa beni daha yakından tanımaya başladı. KAMUHİZDER ile başlayan yolculuğumuzda Osman Dikmen'in bize güvenen ve sahip çıkan duruşunun yeri bambaşkadır. Sonrasında BPR Ajansın sahibi Kenan Kibar'ın patronluktan öte bize öğrettiği mesleki değerler ve de iş yani çalışma kültürü sayesinde kendi işimi kurma cesaretini olgunlaştırabildim bünyemde. Elbette Huriye Gül Kolaylı'nın burada ki, sahiplenmesi ve şahsıma yaptığı anneliği es geçemem.

Mısralarla yükselmeye başladığım hayatta yazılarımın ve duygularımın esiri oldum. Mantığın ötesinde ileriyi görebilmeyi aradım kendimde. Kimin yazdığının ötesinde yazarın yazdığına dalıp gittim. Düşüncelerimi olgunlaştırırken, fikirlerimi güçlendirdim. Bilgi dağarcığımı yüceltirken, kendimi geliştirdim. Takvimler bizi yaşlandırırken, olgunlaştırdı. Elbette sürçü lisanım da çok oldu hayata ve hayatta paylaşımlar yaptığım insanlara. Balkanlara olan hayranlığım Balkansiad'a taşıdı beni. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerinde tanıdığım her daim ağabey bildiğim BTSO Başkanı İbrahim Burkay'ın ilk gazetemin kapak haberi olmayı teklif etmesiyle kendi şirketimin temellerini attım. Elbette her daim yanımda dik duran merhum ağabeyimiz İhsan Akın'ın kıymetli yeğeni İskan Akın'ın kadim dostluğu sayesinde.

Bugün Ankara'ya doğru Bursa'dan güçlü bir yolculuk başladı bizim için. Neredeyse tüm hazırlıklarımız tamam. Hani hep söylüyordum ya sizlere "Ankara'da Bursa yok" diye... Ankara'da ki Bursa evlatlarının haberi alması ile bana yüreklerini açmalarına şahitlik ettim.

Bugün kendim için yazıyorum. Velhasıl kentim için. Artık vazgeçmek yok. Kaybetmek ise, imkansız bizim için. Türkiye'nin başkentine, Osmanlı'nın kuruluş başkentinden gidiyorum. Bir ayağım Ankara'da bir ayağım Bursa'da... Kelimelerin sözlerin ötesinde özde seviyorum bu kenti. Bu kentin kutsal mirası sizleri, Bursalıları. Her ilden, ülkeden ve kültürden mozaik olan sizlerin İznik çinisi misali oluşturduğunuz tablo mükemmel.

Ankara'da elbette şuan var olan siyaset yarışını gözlemleyeceğim, yine Bursa'ya dair Ankara'nın elini daha fazla açmasını sağlayacağım. İşte tüm bunları yapmak için Bursa Haber Medya Ankara Bölge Temsilcisi oluyorum. Yine Ankara Objektif Gazetesi'nin başına geçiyorum. Elbette kendime dair şirketlerim ve yatırımlarım adım adım büyümeye devam edecek. Çok iyi biliyorum ki, Bursa büyürse Türkiye büyüyecek...

Dualarınızı eksik etmeyin ve unutmayın, Ankara artık Bursa kadar yakın sizlere... Fazla uzağa gitmiyorsunuz. Ankara'ya geldiğinizde TBMM Çankaya giriş kapısının karşısında tabelamız, ofisimiz, yayın stüdyomuz. Çayımız var, kahvemiz var. Herşeyden öte sizden birileri bizler varız. Bursa Haber Gazetesi ve Bursa Haber TV var. Sizlerde iyi ki varsınız...