Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bursa 3. Zirveyi yaptı

Yazının Giriş Tarihi: 27.11.2020 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.11.2020 00:00

Koronavirüs ile yatıp, covid-19 ile kalktığımız şu günlerde, etrafımızdaki insanların, konu komşunun bu hastalık nedeniyle vefat etmesiyle endişe boyutu tehlikenin işareti olmaya devam ediyor.

Sağlık Bakanlığı günlük açıkladığı vak’a sayılarıyla insanların korkularına ek korkular eklenmeye başlandı. Son yapılan Bilim Kurulu toplantısından sonra kameraların karşısına geçip, basına bilgi veren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ülkemizdeki riskin insanların tahmin ettiklerinden daha çok tehlikeli olduğunu hatırlatarak, önlem alınması konusunda bir kez daha uyarılarda bulundu.

Geçen hafta bir dizi kısıtlayıcı kararlar yürürlüğe kondu. Önce Anadolu illerimizde, ardından ağırlıklı olarak ülkemizin Batı yakasında artışlar oldu. İstanbul, Bursa, İzmir üçüncü zirveyi yaşıyorlar” sözleri ise toplantıya damga vurdu.

Bizler, bu açıklamayı duyar duymaz yine tedirgin olmaya başladık. Etrafımızda Korona illeti kol geziyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısınıdan sonra "açık test politİkasına geçtik. Semptom göstermeyen hastalarımızı da tabloda göstermeyi planlıyoruz. Son 24 saatte 28 bin 351 yeni vaka var" dedi.

 İstanbul, Kocaeli, Bursa ve İzmir'de üçüncü zirve yaşandığını söyleyen Bakan koca, "salgında yüzde 50'nin üstünde artış olan 15 ilimiz var" dedi.

Bakanlık kaynakları bu illeri şöyle açıkladı;

Hatay, Adana, Osmaniye, Mersin, Artvin, Edirne, Samsun, Kırklareli, Tokat, Trabzon, Aydın, Zonguldak, Ordu, Çanakkale'de yüzde 50 ile yüzde 100 arasında artışlar oldu. Antalya, Düzce, İzmir, Manisa ve Tekirdağ bu sınıra yaklaştı.

Bu durumda tehlikenin boyutu bir kez daha insanların gözleri önüne serildi.

Bakan Koca, “sağlık sistemi ve altyapımızın gücü yanında her kapasitenin de bir sınırı vardır. Hiç kimse kendini mücadele sorumluluğu taşımaktan uzak görmesin. Hiç kimse 'Hasta olursam sağlık çalışanlarını tedavimi nasıl olsa yapar' kolaycılığına düşmesin “ sözleriyle ; “korona bana dokunmaz. Bu virüs bana vız gelip tırıs gider!” gibi beylik lafları edip konuşanları da uyarmış oldu.

Sözün özü, korona illeti yayılmaya devam ediyor.

Uzmanlar, yaptıkları araştırmalarda Çin Whan kentinde ortaya çıkan virüs ile bugün dünyanın pek çok ülkesinde görülen virüsün aynı olmadığını, virüsün mutasyona uğradığına dair bulgular elde ettiklerini ifade ediyorlar.

Tabi, virüsle mücadelede umut kaynağımız olan aşı söylemleri var. Bizler, Çin’den gelen aşı ile ilgili olarak Türkiye’nin 30 milyon adet aşı sipariş verdiğini ve bu aşıların iki kez kullanıldığı için 15 milyon kişiye yapılabileceği duyuruldu. Yerli aşı üretimi ile ilgili de son aşamaya gelindiği bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı.

Bütün insanlık bu aşıların insanlara iyi gelmesini ve iyileştirmesini bekliyor. Virüse karşı en önemli ve en büyük silah aşılar olacak.

Sıkıntılar büyük. Ekonomik alandaki sıkıntılar artık dayanma sınırlarını zorluyor.

Sosyal hayat zaten kendiliğinden bitti. Bazı kişilerin korsan toplantı ve eğlencelerle sosyal hayata dair eylemlerde bulunsa da bu tür toplantıların tehlike boyutları ve hastalığın bulaşma ve yayılma ortamları hazırladığını artık cümle alem biliyor. Görüyor.

Peki, bu işin sonu nereye varacak?

Bizler, daha ne kadar evlerde kısıtlı kalacağız?

Burada, yerel bazda konuşmak ve bir şey söylemek, tarih verebilmek mümkün değil. Çünkü, virüs sadece bizim ülkemizde yok. Dünyanın her kesiminde var. Sürekli de yayılıyor. Bu yayılmanın önüne geçme adına turistik seyahat kısıtlanması uygulamasına gidildi. Ama, virüsün yayılması önlenemedi.

Seyahat kısıtlaması için uluslararası ticarete zarar verdi. İnsanların ekonomik alandaki kazanımlarının erimesine yol açtı.

Havayolu, karayolu turizm işletmecileri, büyük oranda iş kaybı yaşadılar.

Yine de beklenilen neticenin alınmamasıyla beraber, seyahat serbestliği getirildi. Buna rağmen, alınan önlem ve tedbirler sayesinde pek çok havayolu şirketi ve pek çok ülke karşılıklı seyahat izinleriyle ekonomik rahatlamaya kavuştu.

Şimdi ne olacak? Diye hepimiz birbirimize soruyoruz. Bizlerde, meslektaşlarımız aracılığıyla bu soruları ilgililere soruyoruz. Sağlık Bakanına soruyoruz. İçişleri Bakanına soruyoruz. Cumhurbaşkanına soruyoruz.

Aldığımız cevaplar bizleri pek de mutlu eder cinsten değil. Her gün açıklanan yeşil renkli kara tablo, içimizi karartıyor.

Bursa’ya ve insanlarımıza mesajımız; maske, mesafe ve temizlik kurallarına riayet edelim. Zorunlu olmadıkça dışarıya çıkmayıp, evde kalalım.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.