Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bürokrasi iktidarsız...

Yazının Giriş Tarihi: 11.06.2018 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.06.2018 00:04

Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça Ankara'da çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı referandum sürecinde ifade ettiği sorunları bugün birebir yaşıyoruz. Hükümetin ve sistemin değişecek olmasını, bütün Bakan ve Başbakan Yardımcılarının ya Milletvekili olduğu yada aday olmadığını fırsat gören bürokrasi deyim yerindeyse kayış attı. Ankara'ya yönlendirilen hizmetlerin sonuca erdirilme süreci seçim takvimi işlediği andan itibaren ağırlaşmaya ve hatta hantallaşmaya başladı. Başbakanlık'a bağlı birimler başta olmak üzere çoğu kamu kurumunun zirvesinde bürokrasi siyasetin ara oyunlarına ve farklı görüşte ki bürokratların ayak oyunlarına teslim edilmiş durumda. Aylarca masalarda bekleyen evrakların adeta dağ olduğu Ankara'da kurumlar Ak Parti'nin yaşattığı olumsuz seçim kaygısı nedeniyle bürokratların vicdanlarına teslim edilmiş durumda. Sahada varlığını hissettiğimiz Ak Parti'nin kendi içinde ki oy kaygısının yükseldiği süreçte, bürokratlarda koalisyon dönemi alışkanlıklarını yüklenmeye başladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan tutunda Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü'ne kadar süre gelen hantal bürokraside en büyük kaygı 'ben ne olacağım' sorusunda saklı. Bürokratın Bakan veya Başbakan ile yardımcılarını adeta yok saydığı süreçte, koalisyon dönemi kronik bürokrat oyunlarını gözlemliyoruz. Maliye Bakanlığı'nın son KHK'lara yönelik yasaları halen daha yürürlülüğe sokmaması, Başbakanlık'ta işlerin aksamaya başlaması, Milli Eğitim Bakanlığı'nda yeniden torpille atama silsilesinin hız kazandığı süreçten Sağlık Bakanlığı'da nasibini almıyor değil. İşte tam da burada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ne kadar haklı olduğunu iyi okumak gerekiyor. Hükümet değişimlerinde gelişen sosyal algılar, seçim beklentileri ve de vesayet baskısı ile rengini seçimden önce belli eden hükümetin gelişi veya gidişi süreçlerinin kaosu ile karşı karşıyayız. Ve yine görüyoruz ki, bu sistemin ve de alışkanlığın değişmesi için Cumhurbaşkanlığı Başkanlık sistemi şart. Adama göre değil, sisteme göre bürokrasinin şekillenmesini beklediğimiz yeni döneme geçiş sürecine yaklaştığımız şu günlerde Ankara'da ortaya çıkan başı bozukluk nasıl tamir edilir inanın ilgili Bakanlarda bilmiyor kanaatindeyim. Sokağın sel gibi hizmet beklediği, maliye ve ekonomi politikalarının yarattığı olumsuzluklar ile can çekişen vatandaşın, esnafın ve iş dünyasının yeni sorunu tükenen velhasıl iktidarsız kalan bürokrasi. Ankara'ya verilen üst düzey talimatların sümenaltı edildiği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı gibi kurumların hantallaştığı, 25 Haziran sabahı hangi kurumun hangi memurun ne olacağını bilmediği yeni süreçte görmekteyiz ki, mevcut bakanlarında pek yetkisi ve etkisi kalmadı! İşte bu ileri bakış açısını yıllar içerisinde edindiği tecrübe ile pekiştiren Türkiye'nin yeniden bürokratlara koz vermemesi adına Cumhurbaşkanlığı Başkanlık sisteminde en doğru lideri sandıktan çıkarması şart.

Bahçeli'ye salon şoku...

Bursa'da özellikle Cumhurittifakı'nın heyecanla beklediği ve gözlemciler gönderdiği Millliyetçi Hareket Partisi Bursa buluşması sönük kaldı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin belirtilen saatten ortalama 1 saat geç geldiği salonda aşırı sıcak havanın yarattığı olumsuzluk ve Ramazan'ın etkisi gözlemlendi. Bursa dışında Balıkesir, Çanakkale, Kütahya, Bilecik gibi 7 il buluşmasının yapıldığı salonun boş kalması 'MHP yeniden baraj altı mı kalıyor' sorusunu akıllara getirdi. Bahçeli'nin konuşması standart promter konuşmasına döndüğü için pekte heyecan katmadı diyebilirim. Yine salonda var olan genç ve kadın ağırlığı takdire şayandı. Çocukların her zaman ki gibi dikkat çekici olduğu toplantıda çok sayıda mahalle başkanının salonda yer almaması, ilçe başkanlarının ve yönetimlerinin tam kadro alanda olmaması önemli. Ve elbette son dönemin favori federasyonu BİLDEF'te salonda hazır idi. BİLDEF yöneticilerinin Rabia ve Bozkurt işaretleri yaparak destek verdiği toplantıya salonun boşluğu ve kitleler ile derneklerin siyasete etkisinin ne düzeyde olduğu sorusu eklendi! Görmekteyiz ki, önümüzde ki seçimde vatandaş dernek başkanı, sendika başkanı veya amirine göre değil cebine göre karar verecek...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.