Dünya Kupası devam ediyor. Ligler bittikten sonra dünya kupası futbolsuzluğumuzu giderir diye düşünmüştüm ama şu ana kadar oynanan maçlardaki çok da zevk aldığımı söylesem yalan olur. Sanırım grup maçlarından sonra heyecan ve seyir zevki biraz daha artacak. Dikkatimi çeken şu bu tip organizasyonlar zaman zaman saha içi yerleşimleri, hücum ve savunma anlayışları açısından yeni sistemleri beraberinde getirir. Ama şu ana kadar böyle birşey görmedik. Ne olursa olsun ligin havası başka. Ligin başlamasını sabırsızlıkla bekliyoruz. Bilmem katılır mısınız...

Ligler deyince tabii bir takımın lige iyi başlamasının belki de en önemli şartlarından biri sezon başı hazırlık kamplarıdır. Her takımın iki aşamada yaptığı hazırlık kampını iyi geçiren takımların her zaman lige iyi başladıklarını gördük. Burada önemli olan antrenman dozajını iyi ayarlamak. Ve her futbolcunun bireysel özelliklerine göre ve takımla birlikte iyi antrene edilmesi. Burada en büyük sıkıntı aşırı yüklenme. Böyle durumlarda da takımların lige fırtına gibi başladığını ancak 5-6 hafta sonra düştüğünü gördük geçmişte. Erken form tutma teknik adamların hiç istemediği bir şeydir ve planlamayı da buna göre yaparlar.

Hazırlık kamplarından söz açılmışken Bursa’nın incisi Bursaspor Avusturya’da yapmayı planladığı birinci hazırlık kampını karşı makamların vize-izin-çalışma ortamı konularında çıkarttığı zorluklar nedeniyle iptal etti. İsabet de oldu. Neden isabet oldu diyorum? Aslında bu konu zaten yazmak istediğim bir konuydu. Çünkü ülkemizde artık çok güzel kamp yerleri var. Abant, Kızılcahamam, Afyon, Erzurum, Nevşehir bu dönemdeki kamplar için ideal. Bırakalım artık yabancı ülkelere gidip oralara para bırakmayı. Ülkemiz bu konuda da çok ilerledi. Bahsettiğim yerleri yani Kızılcahamam, Abant, Afyon’u falan biliyoruz da özellikle Erzurum’daki tesisler mükemmel. Değerlendirmek lazım. Devre arası kamplarında zaten bütün takımlar Antalya’da...

Geçtiğimiz hafta sonunda yapılan seçimler sonrasında çıkan tablodan beni en çok sevindiren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’la yeni bir dönemin başlaması oldu. Konuyu sadece spor açısından değerlendiriyorum ve gelecek adına çok umutlanıyorum her zaman olduğu gibi. Spor açısından Türkiye’nin en büyük şansı sporun içinden gelen bir Cumhurbaşkanının olması. Yakından takip ettiğim için biliyorum ki Sn. Cumhurbaşkanı spor adına gelen her teklifi en olumlu şekilde değerlendirerek onay vermiştir. Yeni yapılan modern stadyumlar, EURO 2024 adaylığı, olimpiyatlara hazırlık bunlardan bazıları. Yine biliyorum ki tesisleşme ve alt yapı konusunda da çok hassas bir yöneticiye sahibiz ve bu dönemi çok iyi değerlendirerek ülkemizin her köşesini kamp tesisleri, alt yapı okulları vs yaparak değerlendirmemiz gerekiyor. Ve alt yapı çalışmalarının da bir devlet politikası olarak milli eğitim-spor genel müdürlüğü ortak çalışmasıyla yeni bir oluşumla desteklenmesi gerekiyor. Bunun için de yeni bir model oluşturulmadı gerekiyor. İşte bu konuda Avrupa’yı örnek alabiliriz. Ama artık lütfen yabancı ülkelere gidip kamp yapma dönemini bırakalım. Hem paramız cebimizde kalsın hem de ülkemizdeki potansiyeli değerlendirelim...